21 Nisan 2017 Cuma günü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na, YSK Başkanı ve üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.  16 Nisan 2017, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin çok önemli bir günüydü. Halkın önüne getirilen sandıkta şunu sordular: Laik, demokratik, hukukun üstünlüğüne, kuvvetler ayrılığına dayanan, yasama, yürütme ve yargının birbirini denetlediği bir devlet sistemi mi yoksa her şeye tek bir kişinin karar verdiği, Yüce Meclis’in ve bağımsız yargının tek kişiye bağlandığı bir sistem mi? Genel Sağlık-İş olarak egemenliğin vazgeçilemez ve devredilemez bir hak olduğunu, Cumhuriyetin temel ilkelerini ortadan kaldırdığını, bu nedenle oylanmaması gerektiğini ifade ettik. Buna rağmen Meclis’ten geçerek halka dayatılan rejim değişikliği referandumuna sürecin başından beri HAYIR dedik. Yapılan referandum sonuçları henüz ilan edilmeden, yapılan balkon konuşmalarına alışığız. Ancak daha sayım yeni başlamışken YSK sitesinden yapılan açıklama ile mühür bulunmayan oy pusulası ve zarfların da geçerli olduğu yönündeki akıl almaz, kanun ve hukuk tanımaz karar ile referandumun sonucu belli oldu. Yargı organı kimliğini bir kenara bırakan YSK, kanuna aykırı davranmıştır. 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 77., 98. ve 101. maddelerinde mühürsüz oyların geçersiz sayılması gerektiği açıkça düzenlenmiştir. Örneğin, 98. maddenin 4. fıkrası şöyle düzenlenmiştir. “Sandık kurulunca verilen biçim ve renkte olmayan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan, tamamı yırtılmış olan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü dışında herhangi bir mühür, imza, yazı, parmak izi veya herhangi bir işaret bulunan zarflar geçersiz sayılır. Ancak, zarfın üzerinde, herhangi bir şekilde leke veya çizik olsa bile, bunun özel işaret koymak amacıyla yapıldığının kesin olarak anlaşılamaması halinde, bu zarflar geçerli sayılır.” Bu düzenleme TBMM tarafından kabul edilen ve yürürlüğe giren bir kanun hükmüdür. Bu kanun herkesi bağladığı gibi YSK’yı da bağlar. Ancak hukuku uygulamak zorunda olan YSK Başkanı, hukuku hiçe sayan açıklaması ile hukuksuzluğu meşrulaştırmak istemiştir. YSK’nın böyle bir karar alma yetkisi yoktur. Kimse kanundan alınmayan bir yetkiyi kullanamaz. Yetkisiz alınan karar “yok hükmündedir”. Bütün Cumhuriyet Savcılarını göreve davet ediyoruz. YSK aldığı bu karar ile görevini kötüye kullanmıştır. YSK’nın yok hükmündeki kararı nedeniyle, oyların tekrar sayılması mümkün olamayacağından halk oylamasının iptali gerekmektedir. Bu nedenle, Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ile birlikte 21 Nisan 2017 Cuma günü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına YSK Başkanı ve üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulacaktır. Genel Sağlık-İş olarak her zaman hukuk dedik, yine hukuk diyoruz. Halkın iradesine saygı göstermek başka, hukuku hiçe saymak başkadır. Bu nedenle hukukun üstünlüğünü ve Cumhuriyetin temel değerlerini savunmaya ısrarla devam edeceğiz. Zekiye Bacaksız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı