Sendikamız Genel Sağlık-İş, AHEF, AHESEN, BDS, Dev-Sağlık İş, Hekim Birliği Sendikası, SAHADER, SES, Tabip-Sen, TTB, TDB, TümRadDer ile birlikte “Vergide Adalet İstiyoruz” temalı ortak bir basın açıklaması düzenlemiştir. Açıklamada Sendikamız Genel Sağlık-İş Genel Sekreteri Gazi Çeliker, Genel Mali Sekreter Erman Açıkgöz, Genel Hukuk ve TİS Sekreteri Yalçın Çiftçi ve Ankara İl Yönetimimiz katılım sağlamıştır.
Basına ve Kamuoyuna yapılan ortak açıklama metni şu şekilde:
VERGİDE ADALET İSTİYORUZ
Değerli Basın Emekçileri, Sağlık
Emek ve Meslek örgütlerinin yöneticileri ve üyeleri, şifa bulmaya gelen
hastalar ve hasta yakınları bugün burada bir kez daha hepimizi ilgilendiren bir
konuda yan yana gelmiş bulunmaktayız. Aslında daha önce emek ve meslek
örgütlerinin sık sık dile getirdiği ve 21 Şubat'tan itibaren de kesintisiz
olarak her çarşamba günü ASM'lerde dile getirilen konudan bahsediyoruz.
Biz işçiler, emekçiler,
emekliler, hekimler, diş hekimleri, hemşireler... yani ücretli geçinenler olarak
yüksek enflasyon ve durmak bilmeyen zamlarla her gün yoksullaşıyoruz.
Ülkemizde gelir dağılımı hızla
bozuluyor. Düşük ücretlerle, azalan alım gücümüzle, sendikalaşmanın ve hak
aramanın önündeki engellerle, meslek örgütlerinin işlevsiz hale getirilmeye
çalışıldığı bir düzende emek sömürüsü her gün biraz daha katmerleniyor.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi
adaletsiz vergi sistemi nedeniyle kaşıkla verilen kepçeyle geri alınıyor.
Enflasyonun altında ezilen ücret
artışları dahi cebimize yansımadan vergilerle geri alınıyor.
Türkiye’de vergi yükü giderek
daha fazla işçilerin, emekçilerin, emeklilerin dar gelirlilerin omuzlarına
yıkılmaktadır. Vergide adaletin kantarı her gün biraz daha bozulmaktadır.
2024 gelir vergisi tarife
dilimleri 30 Aralık 2023 tarihinde Resmi Gazete’de “Gelir Vergisi Genel
Tebliği” başlığında yayımlandı. Yayımlanan tebliğe göre ilk gelir vergisi
dilimi 110 bin TL olarak belirlendi.
Vergi tarife dilimleri yıllardır
bilinçli olarak yeniden değerleme oranı ve asgari ücret artışından az
artırılmaktadır. Böylece ücretlilerin erkenden bir üst vergi dilimine girmesine
ve daha yüksek oranda vergi vermelerine neden olmaktadır. Bu kadar yüksek
enflasyon ortamında, yıl içinde bir üst vergi dilimine girdiği için eline geçen
ücreti düşen ücretlilerin geçim mücadelesi daha da zorlaşmaktadır.
2000 yılında 2 bin 500 TL olan
ilk vergi tarife dilimi, yeniden değerleme oranına göre artırılsaydı 2024’te
ilk vergi tarife dilimi 288 bin 571 TL olarak uygulanmalıydı. Oysa 2024 için
ilk vergi dilimi 110.000 TL olarak saptandı. Yeniden değerleme oranına göre
olması gereken ilk vergi tarife dilimi ile mevcut ilk vergi tarife dilimi
arasında 178 bin 571 TL’lik bir fark oluştu.
En düşük vergi tarife dilimi
artışının bilinçli biçimde düşük artırılması sonucunda tüm ücretliler erkenden
daha yüksek vergi tarife dilimine girmeye başladık.
Cumhurbaşkanı ilgili mevzuat
gereğince ortaya çıkan bu tutarı yüzde 50’sine kadar artırmaya, yüzde 50’sine
kadar da indirmeye yetkilidir. Ancak Cumhurbaşkanı bu yetkiyi 2024 yılında da
kullanmamış, işçilerin erkenden üst vergi dilime girmesini engellememiştir.
Öte yandan ücretlilerin gelir
vergisi oranı da oldukça yüksektir. Bu oran yüzde 10 olarak saptanmalıdır. Bu
yönde vergi mevzuatı değişikliği yapılmalıdır. Ayrıca, asgari ücret istisnası
vergiden indirim değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanmalıdır.
Zenginin de fakirin de işçinin de
patronun da aynı oranda ödediği ve bu yüzden adaletsiz olan KDV gibi dolaylı
vergiler devletin tüm vergi gelirlerinin dörtte üçüne ulaşmış durumda. Herkes
bilmektedir ki KDV gibi dolaylı vergiler bir ülkede ne kadar fazlaysa, o ülkede
vergi sistemi o kadar adaletsizdir. Bizler ücretimizi almadan peşin gelir
vergisi öderken, üstelik bu gelir vergisinin oranları çok yüksek iken
zenginlere, patronlara sürekli olarak vergi afları geliyor.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın
VI. Vergi ödevi başlıklı 73. maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak
üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve
dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır” hükmü yer almaktadır.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli
dağılımı için:
Gelir vergisi dilimleri üst
sınırı, ücretlilerde yüzde 15’e düşürülmelidir.
Vergi tarife dilimleri en az
yeniden değerleme oranı veya asgari ücret artış oranı kadar artmalıdır.
Asgari ücret vergi istisnası
vergiden indirim yoluyla değil matrahtan indirim yöntemiyle uygulanmalıdır.
Böylece bu istisnadan çalışanlar yararlanmalıdır.
İşverenlere sağlanan 5 puan SGK
prim desteği herkese sağlanmalıdır.
Çağdışı damga vergisi tümüyle
kaldırılmalıdır.
Her zaman her yerde söylediğimiz bir cümleyi yeniden burada etmek
istiyoruz. Vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz...
Ücretlerden ve tükettiklerimizden
değil, kardan, ranttan daha fazla vergi alınan, az kazananın az, çok kazanın
çok vergi ödediği bir vergi düzeni için,
Gelirde, vergide ve memlekette
adalet için bugün bu metinde imzası olan sağlık emek ve meslek örgütleri ile
birlikte vergide adalet mücadelemiz sürecektir.
ASM
emekçilerinin kesintisiz bir şekilde vergide adalet için yaktığı çoban
ateşlerini bugün biraz daha büyütüyoruz. Gelirde, vergide ve memlekette adalet
için bugün bu metinde imzası olan sağlık emek ve meslek örgütleri ile birlikte
vergide adalet mücadelemiz sürecektir.
Tüm emeği ile geçinenleri ve ücretlileri bu mücadeleyi birlikte
büyütmeye çağırıyoruz.
Vergide adaleti, gelirde adaleti,
ülkede adaleti kazanacağız!
Direne direne kazanacağız!
İmzalayan Kurumlar:
AHEF
AHESEN
BDS
Dev-Sağlık İş
Genel Sağlık İş
Hekim Birliği Sendikası
SES
TTB
TDB
TümRadDer