Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir de Tabipler Birliği var. Erciyes Üniversitesi TURKOVAC aşısını üretiyor. Bunlar çıkmış böyle bir şey yok diyor. Ne sahtekârsınız, ne yalancısınız" diyerek Türk Tabipleri Birliğini hedef almıştır. Türk Tabipleri Birliği, halkın sağlık hakkının ve toplum sağlığının korunmasının, sağlık hizmetlerinin geliştirilmesinin temel güvencesi olan bir Cumhuriyet kurumudur. Genel Sağlık-İş olarak özellikle pandemi sürecinde hassasiyetle üzerinde durduğumuz konu sağlık hizmetlerinin bilimsel temellere dayandırılmasıdır. Dünyayı etkisi altına alan binlerce insanın yaşamına mal olan bir salgını önleyecek en etkili silah aşıdır. Ülkemizde de üretilen bir aşının salgını kontrol altına alma ihtimali gurur vericidir. Ancak TURKOVAC’a dair tüm bilimsel veriler bilim insanları ve kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Bilimsel verilerin açıklanmamış olması maalesef var olan aşı tereddüdünü daha da artıracaktır. Bu çerçevede Türk Tabipleri Birliği’nin  TURKOVAC aşısının Faz-3 çalışmalarının bilimsel ortamlarda değerlendirilmesi, ardından fazların sonuçları ve bilimsel verilerinin paylaşılması gerektiği yönündeki açıklamaları; insan sağlığını her türlü çıkarın üstünde tutan anlayışın gereğidir. Hekimlik Andı'nda ifade edildiği gibi; “Tehdit ediliyor olsa bile, tıbbi bilgisini, insan haklarını ve bireysel özgürlükleri çiğnemek için kullanmayacağına” yemin eden 70 bin hekimin temsilcisi olan bir kurumun saygınlığının zedelenmeye çalışılması kabul edilemez. Pandemi sürecini şeffaflıktan uzak yöneterek aşı tereddüdünü körükleyen siyasi iktidarın, aşı konusunda toplumu aydınlatarak “aşı olunması” çağrısı yapan kurumları hedef göstermesi yanlışını yanlışla örtme çabasıdır. Sağlık hizmetlerinde bilimsel temeller ve insan sağlığı öncelenmelidir. Ancak sağlık hizmetlerini her türlü ticari ilişkiye malzeme yapan siyasi iktidarın, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezinin toplum sağlığının korunmasına katkı sunabilmesi için yeniden bağımsız yapısına kavuşturularak ivedilikle faaliyete geçirilmesi çağrımıza kulak tıkadığı da unutulmamalıdır. Genel Sağlık-İş olarak;70 bin hekimin temsilcisi olan Türk Tabipleri Birliği için ifade edilenlere Genel Sağlık-İş olarak Hekimlik Andı ile yanıt vermek istiyoruz. Derya Uğur Genel Sağlık-İş Genel Başkanı HEKİMLİK ANDI Hekimlik mesleğinin bir üyesi olarak; Yaşamımı insanlığın hizmetine adayacağıma, Hastamın sağlığına ve esenliğine her zaman öncelik vereceğime, Hastamın özerkliğine ve onuruna saygı göstereceğime, İnsan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğime, Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime, Hastamın bana açtığı sırları, yaşamını yitirdikten sonra bile gizli tutacağıma, Mesleğimi vicdanımla, onurumla ve iyi hekimlik ilkelerini gözeterek uygulayacağıma, Hekimlik mesleğinin onurunu ve saygın geleneklerini bütün gücümle koruyup geliştireceğime, Mesleğimi bana öğretenlere, meslektaşlarıma ve öğrencilerime hak ettikleri saygıyı ve minnettarlığı göstereceğime, Tıbbi bilgimi hastaların yararı ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için paylaşacağıma, Hizmeti en yüksek düzeyde sunabilmek için kendi sağlığımı, esenliğimi ve mesleki yetkinliğimi korumaya dikkat edeceğime, Tehdit ediliyor olsam bile, tıbbi bilgimi, insan haklarını ve bireysel özgürlükleri çiğnemek için kullanmayacağıma, Kararlılıkla, özgürce ve onurum üzerine, Ant içerim.