Ü
Y
E
L
İ
K

Teröre Alışmayacağız, Teröre Teslim Olmayacağız, Ülkemizi Böldürmeyeceğiz

Teröre Alışmayacağız, Teröre Teslim Olmayacağız, Ülkemizi Böldürmeyeceğiz Teröre Alışmayacağız, Teröre Teslim Olmayacağız, Ülkemizi Böldürmeyeceğiz
Teröre Alışmayacağız Teröre Teslim Olmayacağız Ülkemizi Böldürmeyeceğiz Ülkemizin kalbi Ankara'da beş ayda üç bombalı terör saldırısı yüzlerce şehit ve yaralı. Şehit habersiz bir gün yok gibi. Yüreğimiz yanıyor. Acımız tarifsiz...Ülkemiz her geçen gün daha bir karanlığa sürükleniyor. Yegane Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’Yurtta Sulh, Dünyada Sulh’’ politikasını terk ederek ABD ve AB’nin emperyalist politikalarının emrine giren 13 yıllık siyasi iktidarın yarattığı enkaz ortadadır. Teslimiyetçi iç ve dış politikalarla sınır güvenliği yok edilmiş, hükümet eliyle kamu düzeni ve milli güvenlik çökertilmiştir. Hükümet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığını, bölünmez bütünlüğünü, milletin birliğini ve geleceğini tehlikeye atmıştır. Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı Sevr heveslilerinin umuduna yol olmuştur. Afganistan, Irak ve Suriye de yaşanan süreç ülkemizde tezgahlanmaya çalışılmaktadır. Bizler, terörün insanlık suçu olduğunu ve terörün hukuku olmadığını biliyoruz. Hükümetin terörle müzakere adı altında yürüttüğü Oslo, İmralı, Kandil, Habur ve Dolmabahçe mutabakatları hukuksuzdur. Hukuk devletinde, hükümetler terörle teröristle müzakere etmez mücadele eder bunları dafalarca ifade ettik. Anlamak istemediler. Şahsi çıkarları için daimi güç olmak uğruna, 1923 den bu yana var olan devlet geleneğine saldırıldı. Ulusal bayramlarımız yasakladı. Cumhuriyetin kurumları tasfiye edildi. Kamuda liyakat yerine sadakat esas alındı. Atamalarda iktidar partili siyasiler, cemaatçiler, yandaş sendikalar söz sahibi oldu. Ve devletin çivisi çıktı. Gelinen noktada sorumluluğu yokmuş gibi nutuk atanlara hatırlatıyoruz anayasal ve yasal olarak siyasi sorumluluk hükümetindir. Bu sorumluluktan kaçamazsınız. Hükümet terör politikalarında artık değişiklik yaptığını ifade etmektedir. O zaman gereğini derhal yapmalı ilk başta vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamakla görevlendirdiği İçişleri Bakanı ve MİT Müsteşarını görevden almalıdır.  Aksi halde sorumluluk ve görev oy kullanan vatandaşlara düşmektedir.  Canını ve malını koruma sorumluluğunu reddeden hükümetin istifası istenmelidir. Sendikamız Genel Sağlık-İş; bağımsızlığımız, birliğimiz ve toplumsal huzurumuz için etnik, dinsel ve mezhepsel kışkırtmalara karşı Laik Cumhuriyetimize sahip çıkmaya çağırıyor. Emperyalistleri, işbirlikçilerini ve taşeronu terör örgütlerini lanetliyoruz. Terör saldırılarında hayatını kaybeden güvenlik kuvvetlerine, yurttaşlara rahmet, acılı ailelerine ve ulusumuza başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk! Yaşasın Türk Ulusu! Merkez Yönetim Kurulu