Bilecik Merkez’de “aile hekimi” olarak görev yapmakta olan üyemiz, Sendikamız Genel Sağlık İş’in aldığı kararlar doğrultusunda 18.02.2022, 14.03.2022 ve 15.06.2022 tarihlerinde iş bırakma eylemlerine katılmıştır. Belirtilen tarihlerde iş bırakma eylemlerine katılmasının ardından üyemizin Temmuz 2022 dönemi maaşından, iş bırakma eylemine katılmış olduğu tüm günler nedeniyle kesinti yapılmıştır. Üyemizin, Sendikamızı durumdan haberdar etmesi üzerine, üyemiz için “yapılan kesintilerin iadesi” talebini içeren 3 ayrı dilekçe hazırlanarak, idareye vermesi sağlanmıştır. Söz konusu 3 haklı talebe rağmen idare tarafından hiçbir şekilde yanıt verilmeyerek, talepler zımnen reddedilmiştir.
Haklı 3 talebe de yanıt verilmeyerek, başvuruların zımnen reddedilmesi üzerine, üyemize hukuki destek verilmiş, yapılan maaş kesintilerinin üyemize iadesinin sağlanması için Sakarya 2. İdare Mahkemesi’nde 3 ayrı dava açılmıştır. Açılan davalarda yapılan yargılamalar sonucunda Sakarya 2. İdare Mahkemesi tarafından verilen kararlarda, “Sendika hakkına ilişkin olarak Anayasa'nın 51. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan sınırlandırmaların, Anayasa'nın 13. maddesinin güvencesinde olan demokratik toplum düzeninin gerekleri ve ölçülülük ilkeleriyle bağdaşıp bağdaşmadığı konusunda bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının, kamu görevlisi sıfatıyla üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan kararlara uyarak sendikal eylemlere katılmak amacıyla göreve gelmediği niteliği ve süresi de dikkate alındığında süreklilik arz etmediği anlaşıldığından, bu fiilin çalışma hayatında, gerek uluslararası sözleşmelerde gerekse ulusal mevzuatta yerini bulan sendikal faaliyet kapsamında değerlendirilmesi ve bu bakımdan sendikal faaliyet kapsamında işe gelmemenin haklı bir mazeret olarak kabulü gerektiğinden, davacının başvurusu üzerine işe gitmediği gerekçesiyle temmuz ayı maaşından yapılan kesintinin davalı idarece iade edilmesi gerekmekteyken bunun aksine başvurunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu anlaşıldığından, Anayasanın 125. maddesi uyarınca davacının aylığından kesilen tutarın başvuru tarihinden itibaren işlemeye başlayacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir.” denilerek, dava konusu işlemin iptaline, tazmin isteminin kabulüne, üyemizin işe gitmediği gerekçesiyle Temmuz ayı maaşından yapılan kesintinin, yasal faiziyle birlikte üyemize ödenmesine karar verilmiştir. BÖYLECE HAKLI 3 TALEBİMİZE YANIT VERME ZAHMETİ DAHİ GÖSTERMEYEN İDARE HEZİMETE UĞRARKEN, SENDİKAMIZ 3 YENİ ZAFER KAZANMIŞTIR!
Sağlık emekçileri, “emeklerinin karşılığını alamazken, bu nedenle, iş bırakma eylemleri yapılıp, emeklerinin karşılığını alabilmek adına mücadele verirken, hukuka aykırılıkları dile getirirken”, diğer yandan da, haksız idari işlemlere / disiplin cezalarına ve maaş kesintilerine maruz bırakılmaktadırlar. Fakat gerek haksız idari işlemlere, gerekse de, hukuka aykırı disiplin cezalarına maruz kalan üyelerimiz YALNIZ DEĞİLDİR. Bunun örneği, geçmişte çok fazla kez görülmüş olup, “Sendikamız Genel Sağlık-İş, daima üyelerinin yanındadır.” Genel Sağlık-İş Genel Başkanımız Dr. Derya Uğur, sendikamızın hukuk mücadelesini her zaman vereceğini, Genel Sağlık-İş, üyelerinin, idarenin hukuka aykırı idari işlemleri altında ezilmesine asla izin vermeyeceklerini” ifade etmiştir.