Yılbaşının ortak özelliklerinden eğlence, umut ve beklentiler için yeni bir başlangıç olması ilk sıralarda. Hatta birçok kişi içinde unutulmaz anılarla yüklü.
Bende de yılbaşı ile ilgili acı ve mutlu anılar var. 31 Aralık 1978'de çok yakın arkadaşım İGD ve İLD yöneticisi Nejat Gökpınar, birlikte kutladığımız yılbaşı eğlencesinden sonra evine dönerken hala aydınlatılmayan biçimde öldürülmüştü. 31 Aralık 1989'u da Viyana'da kürk satan lüks mağazalara yönelik bir eylem sonucunda 'içerde' geçirmiştim. 31 Aralık 2010'da, 21 yerleşim bölgesine ve doğaya can veren Dalyan- Yuvarlakçay üzerinde HES yapılmaması için direnen köylülerle birlikte direniş kampı Tepegöz'deydim.
Bu yılbaşı da unutulmazlarım arasında yer aldı. O akşam, gazetede çalışırken saat 20.00'ye doğru gelen telefondaki ses gergin ve anlaşılmazdı. Ağlamaklı sesle, "Yılbaşı gecesi işsiz kaldık. Konak Doğum Hastanesi taşeron çalışanlarıyız ve buradayız” diyebildi... Kısa bir süre sonra orada olduğumda, taşeron firma bünyesinde çalışan çoğu kadın 63 kişi, işten atılmıştı. Aralarında 15 yıldan beri çalışanların da bulunduğu işçiler, 4 aylığına yapılan ihaleyi kazanan firmanın, önceki taşeron firmadaki 'haklarınızdan vaz geçtiğinize dair imza atarsanız çalışırsınız' dayatmasını kabul etmemesi üzerine işten çıkartılmışlardı.
Manzara vahimdi. Çocuklarıyla, eşleriyle gelen işçilerin yüzleri soğuk havadan daha soğuk ve endişeliydi. Taşeron işçilerden Mehmet, Cihan, Azize, Birgül, Gülsüm, Kürşat, Mustafa ve diğerleri yılbaşı akşamı yaşantılarını bekleyen ayazın endişesini taşıyorlardı. Hastane önünde gözyaşları içinde aileleriyle bekleyen işçilerden Mustafa Gülçetin, "Hastanedeki temizlik kadrosu ihalesini kazanan taşeron firma, geçmiş yıllara ait kazandığımız hakların hepsini bırakmamızı ve kendi şirketlerine gelmemizi istedi. Bu isteklerini kabul etmeyince bizi işten çıkardı. Hakkımızı savunuyoruz diye kapı dışarı edildik. Hak, hukuk, vicdan, adalet bu mu” diyordu. Bir çocuk annesi Gülsüm Şahinbaş da “2013 yılı işsizlik, yoksulluk içinde giriyoruz. Çocuğumu bile okutamayacağım. 8 yıldan beri çalışırken hiçbir gerekçe yokken kapı dışarı ediliyoruz”diye ağlamasından sonra baygınlık geçiriyordu. Feryatlar yükselirken işçiler, basının seslerine ve çaresizliklerine kulak vermesini diliyor ve istiyorlardı. Vicdanını ve kalemini satmamış basın çalışanı arkadaşlarımı haberdar etmemden sonra, onlarda olayı gazetelerinde aktarmak için gelmişlerdi.
Ertesi gün medyanın çoğu buna yer verecekti. Öyle ki taşeronluk denen kölelik sistemini yayan ve kollayan AKP hükümeti yanlısı birkaç saman medya bile, olayı duyurmak zorunda kalacaktı. Üstelik utanmadan sanki buna yol açan kendi iktidarları değilmiş gibi bir de mağdur süsü vererek...
Konak Doğum Hastanesi çalışanlarına basınla birlikte, Genel Sağlık İş sendikası da destek vererek işçilerin yanında olduğunu bildiriyordu. Yılbaşı akşamı da işçilerle birlikte olan sendika Genel Sekreteri Zekiye Bacaksız durumu değerlendirerek ”63 Taşeron temizlik işçisi arkadaşlarımız çarşamba günü 'hak verilmez alınır' sözünü tekrar yaşattılar. SGK Bölge Şube Müdürü ile görüşüldü. İşveren hukuksuzluğu devam ediyor. Fakat yasal süreç işletiliyor. Salı günü yeniden iş yerlerinde olacaklarının sözü verildi. Sendikamız sürecin takipçisi olacaktır” diyordu.
Haftaya salı günü durum belli olacak. Yetkililerin işçilere verdiği söz
gerçekleşecek mi? Hak, hukuk, adalet, vicdan yerine gelecek mi? Konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.
05.01.2013/ 9 Eylül Gazetesi
DİRENDİLER, KAZANDILAR! 08.01.2013
Tepecik Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Konak Doğum Ek Hizmet binasında 63 Taşeron Temizlik işçisi mücadele sonrası bugün 45'i işbaşı yaptılar.3 işçi sağlık sorunu 2 işçi diploma eksikliği 2 işçi ise gerekçesiz başlayış yapamadılar.11 işçi kendi isteği ile işbaşı yapmayıp tazminat istemiyle dava açmıştır.Zafer mücadele eden emekçinin olmuştur.Sendikamız bu süreçte taşeron işçilerine destek vermiştir.
Sendikamızın olmazsa olmaz talebi ''kamusal sağlık hizmeti ve iş, ücret güvencesinin'' ne kadar önemli olduğu bir kez daha görülmüştür.Tüm emekçileri özelleştirmeye ve taşeronlaştırmaya karşı; işçi, memur, kadrolu, kadrosuz ayrımsız birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
Zekiye BACAKSIZ
Genel Sağlık İş
Genel Sekreteri