Sefalet Zammını Protesto Etmek İçin Tüm Yurtta İş Bıraktık
Acil sağlık hizmetlerini aksatmayacak şekilde yurdun dört bir köşesinde iş bırakan sağlık çalışanları, Kamu Konfederasyonları Platformu ve Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’e bağlı sendikalarla birlikte alanlarda basın açıklaması yaparak “yüzde 30’luk sefalet zammını” protesto etti.
Yurdun dört bir köşesinde haklı taleplerine dikkat çekmek için iş bırakan Genel Sağlık-İş üyesi sağlık çalışanları, hava şartlarına aldırmadan, soğuk, yağmur demeden alanlardaydı.
Sendikamız Genel Başkanı Genel Başkanı Dr. Derya Uğur’un açıklaması şu şekilde:
Ülkemizin içinde bulunduğu bugünkü ekonomik koşullarda; 8500 TL olarak açıklanan asgari ücretin alım gücü açısından yüksek olmadığını hepimiz bilmekteyiz.
Asgari ücrete yapılan artış sonrası, asgari ücret ile memur maaşları neredeyse eşitlenmiştir.
Sorun kamu çalışanları ve emeklilerinin ücretlerinin komik ve acınacak oranda arttırılmasıdır.
2010 yılında asgari ücret 576 TL iken, ortalama memur maaşı asgari ücretin 3 katıydı. Günümüzde ise yeni açıklanan asgari ücret ile ortalama memur maaşları eşit seviyeye gelmiştir.
2002 yılında en düşük emekli aylığı, asgari ücretin 53 Türk Lirası üzerindeyken, yapılan son zamlarla birlikte en düşük emekli aylığı, asgari ücretin 3 bin Türk Lirası altında kalmıştır.
Kamu çalışanları ve emeklilerine yapılacak zam oranını Cumhurbaşkanı tarafından önce yüzde 25 olarak açıklanmış, sonra yandaş sendikanın talebiymiş gibi önceden belirlenmiş yüzde 30, bahşiş dağıtır gibi kamu çalışanlarına müjde olarak sunulmuştur.
Yandaş sendikalar; her zaman olduğu gibi ülke şartlarını ve ekonomik krizi görmezden gelmiş, her toplu sözleşme döneminde kamu çalışanlarını masada sattığı gibi; bugün yine kuruluş amaçlarına göre hareket ederek verilen bu bahşişi ayakta alkışlamıştır.
Kamu çalışanları ve emekliler olarak; ülke şartlarına ve ekonomik krize bakılmaksızın açıklanan sefalet artışını kabul etmiyoruz.
Kamu çalışanlarının görüşleri alınmadan, talepleri dinlenmeden, kapalı kapılar ardında verilen bahşişleri kabul etmiyoruz.
Olağanüstü dönemden geçtiğimiz bu süreçte kamu çalışanları ve emeklilerinin maaş artış oranları, açılan yarayı derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşları, tüm kamu sendikalarının talepleri doğrultusunda yeniden belirlenmelidir.
Kamu Konfederasyonları Platformu olarak; en düşük derecedeki kamu çalışanı maaşının; yoksulluk sınırı olan 26 bin 124 liraya yükseltilerek, her ay seyyanen; enflasyon oranında maaşlara yansıtılmasını talep ediyoruz.
Kamu emekçileri düşük emekli maaşlarına mahkûm edilmekte, emekli olmamıza rağmen ölene kadar çalışmak zorunda bırakılmaktayız. Bu şartlarda bizler, emekli hayatı yaşayamaz durumda kalırken torunlarımız ve çocuklarımızla vakit geçirme hakkımızdan da yoksun bırakılmaktayız.
En düşük kamu emeklisi maaşı ise, asgari ücrete eşitlenerek her ay enflasyon farkı seyyanen eklenmeli ve emekli olduğumuz zamanki hayat standartlarımızı kaybetmemek adına emekli olduğumuz zamanki maaşlarımıza yakın bir maaş talep etmekteyiz.
GELİR VERGİSİ KAMU ÇALIŞANLARI İÇİN %15’TE SABİTLENMELİDİR
Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün ağır olmasıdır. Tüm memur, emekli ve diğer çalışanların maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler peşin yapılmaktadır.
Her ne kadar vergi dilimleri yükseltilse de yılın ikinci altı ayında vergi dilimine girilmesine engel olmayacaktır. İkinci altı ayda yüzde 20 vergi dilimine girilmesi nedeniyle yapılacak artış kepçeyle geri alınmaktadır.
Bu nedenledir ki vergi dilim oranları kamu görevlileri ve emekliler için %15’te sabitlenmelidir.
SENDİKA SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE VURAN YÜZDE 2 BARAJI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR
Yandaş sendikalar ve konfederasyonların hızla artan üye kayıplarının önüne geçmek adına, iktidar ve ortağının oyları ile getirilen yüzde 2 üye barajı bir sonuç vermeyecek ve yandaş sendikaların üye kayıpları her geçen gün hızla artacaktır.
Daha önce getirilmeye çalışılan yüzde 1 üye barajı, kamu sendikaları ve konfederasyonlarının çabaları sonucu Danıştay tarafından Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir. AKP iktidarının ikinci girişiminde getirdiği yüzde 2 barajı; anayasaya aykırı olmasının yanı sıra yasanın gerekçesinde geçen sendikal hayatı güçlendirme amacını da yansıtmamaktadır.
Söz konusu düzenleme, ülkemizdeki demokratik yaşamın ayrılmaz bir parçası olan, sendika seçme özgürlüğüne aykırıdır. Sendikalar arasında yasa eli ile eşitsizlik yaratacak yüzde 2 üye barajı ve tekel sendikacılık yaratma hayalinden derhal vazgeçilmelidir.
EK GÖSTERGE KADEMELİ OLARAK ARTIRILMALIDIR
Talebimiz bu konuda açık ve nettir! En düşük lisans mezunu kamu personeli ek göstergesi 3600 olmak üzere kademeli ek gösterge artışı yapılması talebimizdir.
MEMURUN İKRAMİYE HAKKI ARTIK VERİLMELİDİR
Kamuda çalışan işçiler yılda altı kez, SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı fark etmeksizin tüm emekliler yılda iki kez ikramiye alırken; ikramiye almayan tek kesim memurlardır. Kamudaki bu ayrımcılık artık son bulmalı memurlar da ikramiyeden faydalanmalıdır.
Bununla birlikte ücretsiz kreş, ulaşım, yol, yemek, ek mesai ve kira yardımlarının tüm kamu çalışanlarına kapsayacak şekilde verilmesini talep ediyoruz.
Bugün yedi konfederasyon olarak tüm bu taleplerimizin karşılanması için hükümeti uyarmak adına bir günlük iş bıraktık.
Tek gücümüz; emeğimiz ve oylarımızdır. Bugün iş bırakan ve iş bırakma kararımıza destek veren milyonlarca yurttaşımız bulunmaktadır.
İktidara buradan tekrar sesleniyoruz. İş bırakan, bizleri destekleyen, haksızlığa uğrayan milyonlarca kamu çalışanı, emekli, işçi, ev kadını, öğrenci ve toplumun tüm kesimlerinden aldığımız güçle bugün karşınızdayız.
Kamu Konfederasyonlar Platformu olarak; milyonlarca yurttaşımızın elinden aldığınız hayat standartlarını ve yıllardır uğradığımız hak kayıplarını iade edene kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.
[gallery ids="13130,13126,13146,13149,13148,13147,13145,13144,13150,13142,13141,13140,13139,13138,13136,13135,13134,13133,13132,13131,13128,13127,13125,13137,13129,13143"]