Seçimlerde Kamu Çalışanları Ne Yapacak?
Yerel seçimlere çok az kaldı .Bir yıl içerisinde Cumhurbaşkanı seçimi ve genel seçimler de yapılacak. Bu üç seçimde çıkacak sonuçlar,halk hareketi ile birleştiğinde ülkemizin geleceğini belirleyecek. Bu nedenle yerel seçimleri yalnızca yerel yöneticilerimizi seçeceğimiz bir seçim olarak değerlendirmiyoruz .Bu üç seçimi birlikte değerlendirip talep ve karşı çıkışlarımızı bu düzlemde belirtiyoruz.
On iki yıldır süren AKP iktidarı ,dışarıdan kendisine dayatılan programları uyguladı .Milli devlet zayıflatıldı.Ekonomi çökertildi. Kamu büyük oranda tasfiye edildi. Emperyalist projeler çerçevesinde milletin etnik ve dinsel temelde ayrıştırıldığı bir süreç yaşadık .Bu süreçte sağlık alanında kamudan özele kaynak akışı hızlandı.Dışa bağımlılık belirgin hale geldi. .Özellikle ilaç,tıbbi teknoloji ve sigorta alanında tamamen dışa bağımlı hale getirildik. Özel hastanelerin yabancı tekellere geçtiğini gözledik. Çalışanların iş güvenceleri büyük yaralar aldı. Taşeron çalışma biçimi çok yaygınlaştı .İş yükü, sağlık tüketiminin arttırılması amacıyla fazlalaştı. Çalışanların kölelik koşularında çalıştırılması sağlandı. Grevli ,toplu sözleşmeli sendikacılık yerine yandaş sendikalarla kapalı kapılar ardından çalışanların hak kayıplarının gerçekleşmesi sağlandı.
Biz sağlık çalışanları olarak öncelikle bağımsız bir ülkede yaşamak istiyoruz .Kendi kararlarını kendi alamayan, yabancı ülkelerin çıkarlarına göre karar veren bir iktidar hiç bir derdimize çare olamaz. Kendi çalışanlarını ve yurttaşlarını değil yabancıların istemlerini önceler. Dışarıdan gelen sıcak paraya mahkum ve üretim yerine tüketimi hedefleyen ekonomi sonucu kaynaklarımız sürekli dışarıya akmaktadır .Bu borçlanma ve dışa bağımlılık ekonomisinin sonuna gelinmiştir. Ülkemizi büyük bir ekonomik kriz beklemektedir. Bu kriz hepimizi vuracaktır .Bunun için ulusal politikalar yerine emperyalizmin taleplerini uygulayacak siyasi partilere oy vermiyoruz.
Taşeron çalışma modern köleliktir. Sağlık çalışanlarının birliğini bozmaktadır. Azgın bir sömürü ve güvencesiz çalışma biçimi olan taşerona son verilmelidir. Taşerona hayır demeyen yada uygulamaları ile bunu sürdüreceğini belirten partilere oy vermiyoruz.
17 Aralık’ta büyük yolsuzluk ve rüşvet ağı ortaya çıktı. çalınan her para halkın parasıdır. Yolsuzluk önlendiği zaman kamu çalışanlarının ücretleri 2 katına çıkabilir. Yolsuzluk ve rüşvet ilişkisi olan partilere oy vermiyoruz
Sağlık çalışanları olarak hiçbir zaman insanları etnik köken,dinsel inanç,cinsiyet,yaş,sınıfsal konum vb. özelliklere göre ayırmayız .İnsanların tümü bizim için eşittir. Sağlık çalışanlarını ve sağlık hizmeti alanları kimse bölemez .Çalışanlar açısından sınıf kardeşliği belirleyicidir .Hepimiz aynı koşullarda çalışıp,aynı sıkıntıları yaşıyoruz. Taleplerimiz de ortak. Bu nedenle bölücülüğü reddediyoruz. Demokratik açılım adı altında yürütülen girişimlerin milletin birliğini bozan ve bizi iç savaşa sürükleyen emperyalist proje olduğunu biliyoruz .Özerklik ilanı girişimlerinin bölünme,ayrışma ve çatışma doğuracağını görüyoruz .Etnik kökeni ne olursa olsun hepimizin kardeşliğini savunuyoruz. Bu nedenle bölücülüğü savunan partilere oy vermiyoruz
Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetimize çok değer veriyoruz. Cumhuriyetimizin temel özelliklerini savunuyoruz. Çağdaşlığı, özgürlüğü, aydınlanmayı savunuyoruz. Çalışanlarının büyük bölümünün kadın olduğu iş kolumuzda laikliği, kadının üzerindeki her türlü baskının ve engelin kalkmasını savunuyoruz .Atatürk'ten uzaklaşan partilere oy vermiyoruz.
Gericiliğe, bölücülüğe karşı ,Atatürk ve Cumhuriyet devrimlerini savunan, sağlıkta kamuculuğu savunup taşerona son verecek, bağımsız Türkiye özlemi olan dolayısıyla yolsuzluk, hırsızlık ile anılmayacak partilere oy vereceğiz.
Dr. Ali GÜL
Genel Başkan