Ü
Y
E
L
İ
K

Salgın Konusunda Kaygılarımız Büyüyor: Gerçekler Açıklanmalı, Gereken Önlemler Alınmalıdır

Salgın Konusunda Kaygılarımız Büyüyor: Gerçekler Açıklanmalı, Gereken Önlemler Alınmalıdır Salgın Konusunda Kaygılarımız Büyüyor: Gerçekler Açıklanmalı, Gereken Önlemler Alınmalıdır
Genel Sağlık-İş olarak COVİD 19 salgının “ülkemize has seyrini” büyük bir endişe ile izliyoruz. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 1.4.2020 tarihli basın toplantısında 601 sağlık personelinin COVİD 19 virüsü ile enfekte olduğunu ve sahadan çok sayıda sağlık personelinin enfekte olduğuna dair bilgiler aldıklarını belirtmiştir. Aynı gün Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun hayatını kaybettiğini açıklamıştır. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 3.4.2020 tarihli basın toplantısında son derece sağlıklı görünen bir kişinin en az 30 kişiye virüs bulaştırdığını tespit ettiklerini belirtmiştir. Bakan Koca, hastalık belirtilerini taşımayan bu kişinin virüsü, ailesine, babasına, amcasına ve yanında çalışanına bulaştırdıktan sonra, amcasının tedavisi sebebiyle gittiği hastanenin muhasebecisine bulaştırdığını kaydetmiştir. Bakan Koca, genç muhasebecinin ve onun hastalığı bulaştırdığı 57 yaşındaki bir başka görevlinin hayatını kaybettiğini ifade etmiştir.  DSÖ’nün ve Çin verilerinin bir kişinin virüsü bulaştırma oranını 2,6 olarak açıkladığını ancak ülkemizde salgının farklı seyrettiğini söyleyen Bakan Koca, özellikle İstanbul’da verileri analiz ettiklerinde bir kişinin virüsü ortalama 16 kişiye bulaştırdığını tespit ettiklerini açıklamıştır. Bakan Koca, aynı toplantıda bilim kurulu üyelerinden bir kişinin de COVİD 19 ile enfekte olduğunu ve maalesef salgınla mücadelede istenilen seviyeye ulaşılamadığını itiraf etmiştir. Sendika üyelerimizden ve sahadan aldığımız bilgiler ışığında aralarında aile hekimi, iş yeri hekimi, patoloji uzmanı, göz hastalıkları uzmanı, gastroenteroloji uzmanı, radyoloji uzmanı, enfeksiyon hastalıkları uzmanı, hemşire, radyoloji teknisyeni, paramedik ve ATT gibi birçok farklı branştan olan enfekte sağlık emekçilerinden maalesef bir kısmının yoğun bakımda ve entübe olduğunu, bir kısmının da gün be gün hayatını kaybettiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Yine üyelerimizden ve sahadan aldığımız verilerden enfekte sağlık emekçisi sayısının 601’den daha fazla olduğunu, özellikle henüz test sonuçları çıkmadığı için açıklanan bu sayının içinde yer almayan ancak BT’de COVİD 19’a has lezyon tespit edilen birçok sağlık emekçisinin olduğunu biliyoruz. Pandemi hastanelerinde tüm branşlardan hekimlerin ve farklı unvanlardan sağlık çalışanlarının görevlendirilerek salgınla fedakârca mücadele ettikleri herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Bu sebeple sadece enfeksiyon hastalıkları kliniğinde, yoğun bakım ünitelerinde ve acil servislerde çalışan sağlık emekçileri risk altında olmayıp, tüm branşlardan ve farklı unvanlardan sağlık çalışanları büyük bir risk altında çalışmaktadır. Aynı şekilde Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan aile hekimleri ile aile sağlığı çalışanları da aynı riskle karşı karşıyadır. Bununla birlikte gözden kaçırılan çok önemli bir başka husus vardır. Sağlık emekçisi olmayan ancak hastanelerde veya birinci basamakta çalışan temizlik görevlilerinin, güvenlik görevlilerinin veya yemek, hasta nakli vb lojistik desteği sağlayan diğer birimlerde çalışanların ya da idari görevleri örneğin muhasebe ve hasta kayıt gibi işlemleri yürüten personelin ne kadarının enfekte olduğu konusunda hiçbir resmi veri bulunmamaktadır. Aslında bu kişiler de sağlık sisteminin büyük bir yükünü taşımakta, ayrıca enfekte olduklarında potansiyel taşıyıcı ve bulaştırıcı olarak virüsün daha hızlı bir biçimde yayılmasına sebep olmaktadır. Bütün bu bilgiler ışığında COVİD 19 salgını ile mücadelede birinci sırada yer alan ve bu mücadelenin olmazsa olmazı olan sağlık emekçilerinin mevcut önlemlerle yeterince korunamadığı kanaati oluşmuştur. Genel Sağlık-İş olarak; hem sağlık emekçilerinin hem de hastanelerde temizlik, idari ve lojistik birimlerde görevli diğer çalışanların, ülkemize has özellikler gösteren ve diğer ülkelerden daha yüksek bir yayılma hızı gösteren salgından daha iyi korunabilmesi ve bulaşın azaltılarak virüsün yayılma hızının yavaşlatılabilmesi bakımından aşağıdaki tedbirlerin ivedilikle hayata geçirilmesini öneriyoruz:
  1. DSÖ’nün ve HASUDER’in belirlemiş olduğu şemadan farklı olarak kişisel koruyucu ekipmanın (KKE) (Cerrahi maske, önlük, eldiven, gözlük, yüz koruyucu) sadece hasta olduğu testlerle doğrulanmış olan COVİD 19 pozitif kişilerle doğrudan temas içinde olan sağlık emekçileri tarafından değil, hastalığın semptomsuz seyrettiği de göz önünde bulundurularak her türlü hasta ile doğrudan temasta (Aile Sağlığı Merkezleri dâhil) olan bütün sağlık emekçileri tarafından kullanılmasının sağlanması ve bu birimlere yeterli miktarda KKE gönderilmesi gereklidir.
  1. Pandemi hastanelerinde sadece hastaların bulunduğu alanlarda değil, hastanenin tüm alanlarında sağlık çalışanları tarafından KKE giyilmesinin sağlanması yaşamsaldır.
  1. Pozitif olup olmadığına bakılmaksızın tüm hastalarla aynı mekânları paylaşan temizlik, idari ve lojistik birimlerde görevli diğer çalışanların da KKE kullanması sağlanmalıdır.
  1. Sağlık kuruluşlarına başvuran tüm vatandaşlara taşıyıcı olabilecekleri düşünülerek semptom değerlendirmesi yapılmaksızın, sağlık kurumuna girdikleri anda takmak üzere ücretsiz olarak cerrahi maske verilerek takmaları sağlanmalıdır.
  1. Sağlık çalışanlarına düzenli aralıklarla test yapılarak pozitif bulunanlarla ilgili karantina ve tedavi prosedürlerinin hızla uygulanarak hem sağlıklarına bir an önce kavuşmalarının sağlanması hem de virüsü başkalarına bulaştırmaları önlenmelidir.
  1. COVİD 19 pozitifliği tespit edilen sağlık çalışanlarının çalıştıkları pozisyonlara göre iş kazası veya meslek hastalığı bildiriminin yapılarak ileride ortaya çıkabilecek mağduriyetlerinin giderilmesi bakımından kayıt altına alınmalıdır.
  1. Pandemi hastanelerinde ve Aile Sağlığı Merkezinde görevli ve salgınla mücadele eden tüm hekimlerin branşlarına bakılmaksızın Mali Sorumluluk Sigortası risk grubunun 4 üzerinden hesaplanarak olası bir hukuksal süreçte mağdur olmaları önlenmelidir.
  1. Pandemi hastanelerinde ve Aile Sağlığı Merkezinde görevli ve salgınla mücadele eden tüm sağlık emekçileri ile ilgili olarak da Mali Sorumluluk Sigortası düzenlemelerinin ivedilikle yapılması elzemdir.
  1. Büyük risk altında çalışan sağlık personeli enfekte olup ailelerine de bulaştırmaktan endişe etmektedir. Sağlık personelinin konaklama ve beslenme ihtiyacının yeterli ve sağlıklı bir şekilde organize edilemediği yapılan başvurulardan anlaşılmaktadır. Bu sıkıntıların ortadan kaldırılması için dışlayıcı tutumdan vazgeçilip devlet yönetme sorumluluğu ile parti ayrımı yapılmaksızın tüm belediyelerin desteği bir an önce kabul edilmelidir.
  1. Sağlık personelinin de insan olduğu unutulmadan kronik hastalığı olan çalışanlar ve bakım gereksinimi olan aile bireylerinin mağduriyetlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik tedbirler ivedi olarak alınmalıdır.
  1. Bilim Kurulu kararları açıklanmalıdır. Siyasî iktidar Bilim Kurulu kararlarının gereğini yerine getirmelidir. Aksi takdirde Bilim Kurulu üyeleri istifa etmelidir.
Her şey için çok geç olmadan alınması gerekli tüm önlemler alınarak hem sağlık emekçileri  hem de vatandaşlar korunmuş olacaktır. Zekiye Bacaksız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı