Sağlık Bakanlığı’nın ülke gerçeklerinden ne denli kopuk olduğu, 2025 yılı için giyecek yardımı genelgesiyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Sağlık sistemini nitelikli ve homojen hale getirmeyi beceremeyen Bakanlık, bunun yerine tüm sağlık emekçilerini tek tip giydirmeye çalışıp homojenlik imajı yaratmaya çalışsa da, emekçinin ne giyeceğinden ziyade nasıl giyeceği daha önemli bir soru işareti olarak ortada durmaktadır.

TÜİK’in hayali bir evrenden belirlediği enflasyon oranları gibi, Sağlık Bakanlığı da giyim yardımı konusunda adeta bilmediğimiz başka bir ülkenin ekonomisini baz almaktadır. 

Örneklendirmek gerekirse; bir hemşire formasının piyasa fiyatı ortalama bin TL iken Bakanlığın verdiği tutar sadece 196,62 TL’dir. Sağlık Bakanlığın iş ayakkabısı için ödediği tutar 255 TL’dir. Bu fiyat gerçek piyasada ancak 2 çift çoraba denk gelse de Bakanlık bunun adına “yardım” demeye utanmamaktadır. Sağlık emekçileri, giyim yardımlarının yetersizliği nedeniyle bu ihtiyaçlarını kendi ceplerinden, her gün biraz daha zayıflatılan bütçelerinden karşılamak durumunda kalmaktadır. 

Paça bile yaptırılamayacak bir tutarı pantolon yardımı diye not eden Bakanlık, sağlık emekçisinin hem aklıyla alay etmekte hem de kazanılmış hakkını gasp etmektedir.

Genel Sağlık-İş olarak altını çiziyoruz: 

Giyim yardımları en az vergi ve cezaların artış oranında artırılmalı, gerçek piyasa değerleri baz alınmalıdır. Sendikamızın bu konuda yaptığı kapsamlı araştırma ve kanun teklifi dikkate alınmalıdır. Sözleşmeli olduğu için zaten güvenceli istihdam hakkı gasp edilen sağlık çalışanlarının ise bu giyim yardımlarını bile alamadığı ve mağduriyetlerinin katlandığı görmezden gelinmemelidir. Bakanlık, sağlık emekçilerinin ne giyeceğinden çok nasıl ve hangi parayla giyeceğine odaklanmalı, gerçek sorunların etrafından dolanmamalıdır.

Bilinsin ki sağlık emekçisine zorla giydirilen sefalet gömleği artık dar gelmektedir!

Derya Uğur
Genel Başkan