Genel Sağlık-İş Sendikası, sağlık çalışanlarının gece mesailerinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilere dikkat çekmek amacıyla Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir eylem gerçekleştirdi.
Genel Sağlık-İş Sendikası, sağlık çalışanlarının gece mesailerinin sağlık
üzerindeki olumsuz etkilere dikkat çekmek amacıyla Gülhane Eğitim ve Araştırma
Hastanesi önünde bir eylem gerçekleştirdi. “Gece Çalışmak Sağlığa Zararlıdır”
sloganıyla yapılan protesto, gece çalışmanın sağlık üzerindeki tehlikelerine ve
sağlık çalışanlarının yaşadığı zorluklara dikkat çekildi.
Eylemde, gece çalışmasının sağlık üzerindeki olumsuz
etkilerinin yanı sıra, gece çalışanlarının düşük ücretlerinin de uyarısı
gündeme geldi. Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Derya Uğur, yaptığı
konuşmada gece çalışmanın sağlık üzerinde ciddi kayıplar oluşturduğunu
vurguladı.
Uğur'un açıklaması şu şekilde; "İnsanları sağlığına
kavuşturmak ve korumak gibi, yaşamın en önemli alanında
hizmet üreten Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları
gece çalışmaları nedeniyle, kendi sağlıklarını tehlikeye atmaktadırlar. Gece
çalışması hayatı tehdit eden pek çok hastalığa yol açmaktadır. Dünyanın çoğu
ülkesinde Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının geceçalışmaları, gündüz
mesailerinden daha yüksek ücret ile ücretlendirilmektedir. Yetkili sendikaların
sus pus olduğu, sendikamızın ise defalarca gündeme getirdiği üzere sağlık
emekçilerinin gecesi birçok meslek grubundan daha ‘karanlık’ geçmektedir. Çünkü
sağlık emekçileri fedakarca, yedi gün 24 saat hizmet ürettikleri halde, bu
çalışmanın karşılığını alamamakta ve sağlıklarından olmaktadırlar. Gece
çalışmasının sağlığa zararlı olduğu konusunda yayınlanan on binlerce bilimsel
araştırma vardır. Ünlü bilim insanımız Aziz Sancar, 2015 yılında Nobel Kimya
Ödülünü “Hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik
bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları” çalışmasıyla almıştır.
Bu çalışmada gece çalışan insanlarda DNA tamirinin zor olduğu ortaya konmuştur.
İnsan vücudunun biyolojik saatini inceleyen ve bunu kontrol
eden moleküler mekanizmaları ortaya çıkaran Amerikalı bilim insanı Jeffrey
C. Hall, 2017 yılında bu çalışması ile Nobel Tıp Ödülü’ne layık
görülmüştür. Bu çalışmada da insanların biyoritminin bozulmasının sonuçları
açıklanmakta gece çalışmasının, sağlığa zararlı olduğu kesin olarak ortaya
konmaktadır. 2020'de Dünya Sağlık Örgütü'nün
Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), gece vardiyasında çalışmayı
'olası' sınıf 2A kanserojen olarak sınıflandırmıştır. Gece çalışması kadın sağlık çalışanlarında meme kanseri
riski artırmaktadır. Gece çalışanlarda Kalp Damar hastalıkları ve Kalp krizi
daha çok görülmektedir. Gece Çalışanlarda Tip 2 Diabet daha çok görülmektedir.
Gece Çalışması yapan Sağlık Çalışanlarında Depresyon ve Anksiyete daha sık
görülmektedir. Gece çalışması yapanlarda KOAH daha çok görülmektedir. Gece
çalışması yapan Sağlık çalışanlarında Kalınbağırsak kanserleri daha sıktır.
Sağlıkta şiddet olaylarının büyük kısmı, nöbetlerde ve gece mesailerinde
yaşanmaktadır. Gece çalışan sağlık emekçileri bu açıdan da büyük risk
altındadır.
Sağlık emekçilerinin gece verdiği emek “nöbet” adıyla
geçiştirilmekte, bu nöbetler karşılığında kural olan izin kullanılması ise de
fiiliyatta istisna haline gelmekte ve bu yoğun emeğe ancak normal mesai
ücretinin üçte biri ya da yarısına denk gelen ücretler reva görülmektedir.
Ülkemizde de işçi statüsünde çalışan arkadaşlarımızın tabi olduğu 4857 sayılı
iş yasasında, gece saat 20.00 ile sabah 06.00 arası gece çalışması olarak
değerlendirilmekte, imzalanan pek çok toplu iş sözleşmesinde çalışma süreleri 7,5 saat ile
sınırlandırılmakta ve daha yüksek ücretlendirilmektedir. Kamu sağlık ve sosyal
hizmet çalışanlarının mesai dışı gece çalışma süreleri 16 saati bulmakta ve çok
daha az ücretler almaktadır. Sağlık emekçilerinin gece çalışması hayatları
boyunca devam etmektedir. Sarı sendikaların en çok yaptıkları işlerden birisi
de kendi üyelerini gündüz çalışılan yerlere yerleştirmek olmaktadır. Böylece
zaten maddi olarak hakkı ödenmeyen gece çalışması aynı zamanda sarı
sendikaların yanında yer almayan sağlık emekçileri için bir cezalandırma,
bezdirme ve mobbing aracına dönüştürülmektedir. Bu haksız uygulamalar çalışma
barışını bozmakta, sağlık çalışanları arasındaki birlik ruhunu zedelemektedir.
Sendikamız Genel Sağlık-İş olarak sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin tüm
haklarımızda olduğu gibi, sağlığımız için tehlike demek olan gece çalışmasının,
gerçek karşılığını almak için mücadele ediyoruz. Konuyla ilgili
olarak tüm muhataplarımıza, Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve kanun
koyuculara, idarecilere sesleniyoruz! Gece Çalışmak açık ve net olarak
sağlığımıza zararlıdır. Sağlık emekçilerinin gece çalışma çizelgelerinin, hakkaniyetle,
eşitlikçi keyfiyetten uzak ve yandaşı gözetmeden belirlenmesini istiyoruz.
Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının gece çalışması, gündüz mesaisinin iki
katı olarak ücretlendirilmelidir. Bu süreçte de doktor, hemşire, ebe, laborant,
hizmetli tüm sağlık çalışanı arkadaşlarımızı sağlığımızı tehlikeye atan bu
adaletsizliğe karşı birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Gecemizi gündüze
kavuşturacak olan, örgütlü mücadelemizdir!"