Sağlık Çalışanlarına Bütçe Yok, Yandaş Müteahhite Var
Şehir Hastanelerine Bir Ayda 1.4 Milyar Kira Bedeli Ödendi
Geçen yıl şehir hastanelerine kira ve hizmet bedeli için 5 milyar TL ödeme yapan Sağlık Bakanlığı, bu yılın ilk 7 ayında 4,7 milyar TL kira ve hizmet bedeli ödedi. Yılın ilk 6 ayında şehir hastaneleri için 1.6 milyar TL kira bedeli ödenirken, Temmuz ayında bu tutar 3 milyar TL’ye ulaştı. Sağlık çalışanlarına ücret artışı için bütçe bulamayan Sağlık Bakanlığı, şehir hastaneleri için bir ayda 1.4 milyar kira bedeli ödemesi yaptı.
Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan Bütçe Giderlerinin Fonksiyonel Sınıflandırılması Temmuz ayı tablosunda yılın ilk 7 ayında yap kirala devret modeli ile yaptırılan hastanelerin kira bedelleri için 3.047.157.567,63 TL, hizmet bedelleri için ise 1.739.528.344,83 TL ödendiği görülmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın yılın ilk 7 ayında kiracısı olduğu ve hizmet alımı yaptığı, Mayıs ayında İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi’nin de hizmete girmesi ile birlikte sayıları 11’i bulan Şehir hastaneleri için toplam 4.7 milyar TL ödemiştir.
Bakanlığın yayımladığı mali tablolar incelendiğinde, şehir hastaneleri için ödenen kira ve hizmet bedelinin katlanarak büyüdüğü, sağlığa ayrılan bütçeyi yuttuğu görülmektedir. Sağlık Bakanlığı, 2019 yılında yap kirala devret modeli ile yaptırılan hastanelerin kira bedelleri için 2,7 milyar TL, hizmet bedelleri için ise 2,3 milyar TL olmak üzere 5 milyar TL ödeme yapmıştır. 2020 yılının sadece ilk 7 ayında 4,7 milyar TL şehir hastanelerine ödenmiştir.
Sağlık Bakanlığının Bütçe Giderlerinin Fonksiyonel Sınıflandırılması Haziran ayı tablosuna göre yılın ilk 6 ayında yap kirala devret modeli ile yaptırılan hastanelerin kira bedelleri için 1.628.454.943,46 TL ödenmiştir. Temmuz ayı tablolarında ise bu rakamın neredeyse iki katına çıktığı görülmektedir. Yılın ilk 7 ayında yap kirala devret modeli ile yaptırılan hastanelerin kira bedelleri için toplam ödenen tutar 3.047.157.567,63 TL’ye ulaşmıştır.
2019 yılının ilk 7 ayında hastanelerin kira bedelleri için ödenen rakam 1.881.610.003,89 olarak açıklanmıştır. Açıklanan verilere göre; yap kirala devret modeli ile yaptırılan hastanelerin dövize endeksli kira bedelleri bir yılda yüzde 62 arttı.
Laboratuvar hizmetleri ve görüntüleme hizmetlerinin de şehir hastanelerinde hizmet alımı yöntemi ile karşılanmasından dolayı Covid-19 pandemisi nedeni ile şehir hastanelerinin hizmet bedellerinde de artış gözlenmektedir. Zira 2019 yılının ilk 7 ayında hizmet bedelleri için 1.183.293.974,21 TL ödenirken, pandemiyle geçen 2020 yılının ilk 7 ayında ise bu rakam 1.739.528.344,83 TL’ye ulaştı. 1 yılda şehir hastanelerinin hizmet bedelleri için ödenen tutar yüzde 47 artmıştır.
Sağlık Bakanlığının Şehir hastaneleri için bir ayda 1.4 milyar kira bedeli ödemesi yapması kaygılarımızı artırmaktadır. Şehir hastaneleri için ödenen tutarların katlanarak artması, sağlığa ayrılan bütçeyi yutacağı gibi, ülke ekonomisini de büyük zarara uğratacaktır. Tüm dünyada hem tıbbi verimlilik hem de maliyetler açısından hızla terk edilmiş bir modelin ülkemizde bir “başarı” kaynağı olarak gösterilmesi gerçekçi değildir. Gerek deprem ve sel gibi ciddi doğal felaketlerde gerekse de pandemi günlerinde “bunlar yapılmamış olsaydı sağlık sistemi çökerdi” yaklaşımı “özrü kabahatinden büyük” bir savunmacı anlayıştır. Ülkemiz rantçı değil kamucu ve halkçı sağlık sistemi ile bu türden felaketlerin her zaman üstesinden gelebilmiş bir cumhuriyet birikimine sahiptir.
Ekonomik kriz ile birlikte döviz kurları yükselmekte, kira sözleşmeleri döviz üzerinden yapılan şehir hastanelerinin maliyetleri de artmaktadır. Şehir hastanelerinin açılmasıyla birlikte kamuya ait onlarca hastane kapatılmasaydı devletin bütçesinden milyarlar şirketlere aktarılmayacak, bu kaynak kamusal sağlık hizmetinin niceliğinin ve niteliğinin artırılması için kullanılabilecekti.
Ayrıca pandemi koşullarında büyük risk altında özveri ile çalışan sağlık çalışanlarının ücretleri açlık sınırına yaklaşmış, yaşam koşulları zorlaşmıştır. Sağlık çalışanlarına ücret artışı için bütçe bulamayan Sağlık Bakanlığı, şehir hastaneleri için bir ayda 1,4 milyar kira bedeli ödemesi yapmıştır. Pandemi ile mücadele eden beton binalar değil, can taşıyan sağlık çalışanlarıdır. Yandaş şirketlere beton binalar üzerinden para aktaran siyasi iktidar, sağlık çalışanlarının değerini ne zaman anlayacaktır? Pandemi koşullarında 5 yıldızlı otel konforunda hastanelerin çözüm olmadığı görülmüştür. Sağlık çalışanları sağlık hizmetlerinin bel kemiğidir ve hak ettiği değer verilmelidir.
Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi ile kamusal sağlık hizmetlerinin neredeyse bitme aşamasında olduğu Avrupa ve Amerika'nın Covid-19 pandemisinde verdiği sınavlar ortadadır. Son yıllarda hızlandırılan sağlıkta özelleştirme sürecine karşın hala cumhuriyetin kazanımlarından olan kamusal sağlık hizmetinin kırıntıları bile bu süreçte en önemli avantajımız olmuştur. Sağlıkta piyasalaşmaya son verilmeli, Kamu-Özel İşbirliği yöntemi ile gerçekleştirilen şehir hastaneleri acilen kamulaştırılarak Sağlık Bakanlığına devredilmelidir.
Genel Sağlık-İş, sağlık hizmetlerini piyasa koşullarına terk eden sağlıkta dönüşüm programına son verilerek, Atatürk’ ün başlattığı bilimsel, ulusal, kamucu ve halkçı sağlık politikalarının yeniden uygulamaya konulması için mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.
Zekiye Bacaksız
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı