Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, teknikerlerin sağlık alanlarında çalışmasının önünü açacağı hakkındaki açıklamasına, sağlık meslek örgütlerinden tepki geldi. ‘Sağlık personeli eksikliğinin, her branş için kadrolu ve güvenceli bir istihdam ile giderilmesini istiyoruz’ sözleri kullanıldı. Sağlık meslek örgütleri, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın teknikerlerin diğer sağlık alanlarında çalışmasının önünü açacağı yönündeki açıklamasına, Sağlık Bakanlığı önünde yaptıkları konuşmayla tepki gösterdi.
‘Hem Halkın Hem Çalışanın Sağlığı Riskte’
Türk Hemşireler Derneği, HEP-SEN, Genel Sağlık İş, SES, Öğrenci Hemşireler Derneği ve Türk Hemşireler Derneği Öğrenci Komisyonu, Sağlık Bakanlığı önünde Bakan Fahrettin Koca’nın 10 Mart’ta İstanbul Pendik’te teknikerlerin diğer sağlık alanlarında da çalışabilecekleri ve bunun kısa sürede resmiyet kazanacağına yönelik açıklamalarına tepki göstermek için basın açıklaması düzenledi. Açıklamada sağlık meslek örgütleri adına ortak kaleme alınan Bakan Koca’ya hitaben yazılan okundu.
“Tüm çalışanların eğitimini aldıkları alanlarda ve eğitimini aldıkları görev yetki ve sorumluluk içinde çalışmaları için gerekli düzenlemelerin ve denetimlerin bir an önce yapılmasını, sağlık personeli eksikliğinin, OECD ortalamalarına uygun şekilde, her branş için kadrolu ve güvenceli bir istihdam ile giderilmesini istiyoruz” denildi.
Türk Hemşireler Derneği Başkanı Azize Atlı Özbaş’ın okuduğu mektupta özetle şu sözler yer aldı:
“Sayın Bakan Fahrettin Koca;
10 Mart 2024 tarihinde anestezi öğretim gören bir gencimize yaptığınız açıklamada bir kolaylık yapacağınızı, anestezi ve ameliyathane teknikerleri ile ATT ve paramediklerin diğer sağlık alanlarında da çalışabilmelerinin önünü açacağınızı ifade ettiniz. Ne yazık ki bu açıklama, yıllardır mesleklerin profesyonelleşmesi ve iş barışı adına verdiğimiz mücadele sırasındaki kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi.
Yıllar boyu uluslararası standartlara uyumlu olmayan bir sağlık işgücü planlaması dahilinde, ihtiyacı ortaya koymadan, belirgin bir görev tanımı yapılmadan, çalışma alanlarına yönelik gerekli mevzuat oluşturulmadan, okul ve bölümlerin sayısı hızla arttırılmış ve bir “atanamayan sağlıkçılar” sorunu yaratıldı. Bu süreç boyunca bizler, mezuniyetleri ardından istihdam alanı olmayan, teknik alt yapısı, yeterli öğretim kadrosu ve uygulama alanı olmayan, gençlerin umudunu, emeğini, alın terini sömüren okul ve bölümlerin kapatılması için defalarca çağrıda bulunduk. Yanlışın yanlışla telafi edilemeyeceğini, bu eğitim politikasının mağdur ürettiğini, gençlerimizin, ülkemizin geleceğini çaldığını anlatmaya çalıştık. Ancak yanlışı yanlışla telafi etmekte ısrar edildi. Bu ısrar, diğer mevzuatla çelişen yönetmeliklerle perçinlenmeye çalışıldı. Sağlık çalışanlarının mesleki kimlikleri, mesleklerin uluslararası görev tanımları, çalışma alanları, eğitim yeterlilikleri yok sayıldı. Hizmeti üretenlerin, öğretenlerin, toplumun, mağdur olan hastaların sesi duyulmadı; kaygıları dikkate alınmadı.
Bu açıklamanız, atanamayan sağlık çalışanı sorununu çözmediği gibi sağlık çalışanlarını yine karşı karşıya getirdi. Hassas bir dengede, zorlukla, tekrar inşa etmeye çalıştığımız iş barışını bir kez daha yıktı. Bu açıklamada, iş alanları son derece özelleşmiş sağlık çalışanlarına yapılacağını söylediğiniz kolaylık, mesleki eğitimi göz ardı etmiyor mu? Ticari kaygıların ön planda olduğu kurum ve kuruluşlarda ucuz iş gücü kaygısıyla, her alanda herkese her işi yaptırmanın, emek sömürüsünün yolunu açmıyor mu? Hem halkın hem de çalışanın sağlığını riske atmıyor mu?”
‘Halkımızın Sağlığına Sahip Çıkıyoruz’
Mektup okuma şöyle sürdü: “Biz sağlık emekçileri yoğun eğitimin getirdiği disiplin ve sorumluluk duygusuyla mesleklerimize, halk sağlığına sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bu ülke bizleri yetiştirdi ve insanını emanet etti. Bugün mesleğimize ve halkımızın sağlığına sahip çıkıyoruz. Hemşireler başta olmak üzere anestezi teknikerleri, acil tıp teknikerleri, paramedikler olmak üzere sağlık meslek mensuplarının tamamı da aynı sorumluluk ve kaygıyı taşımaktadır.
Bakım, hemşirelerin işidir. Atama bekleyen yüz binden fazla hemşire varken, hemşire çalışma alanlarının ve hemşirelik girişimlerine ilişkin sorumlulukların, hemşire olmayan sağlık meslek mensupları tarafından yürütülmesi riskini kabul etmiyoruz. Her alanda angaryayı dayatan, meslekleri değersizleştirerek mesleki doyumdan ve öz saygıdan uzaklaştıran bu yaklaşım iş barışını bozacağı gibi iş yükü altında ezilen binlerce sağlık çalışanının eğitimlerini kapsamayan işler altında ezilmesinin de yolunu açacağını düşünüyoruz.
Tüm çalışanların eğitimini aldıkları alanlarda ve eğitimini aldıkları görev yetki ve sorumluluk içinde çalışmaları için gerekli düzenlemelerin ve denetimlerin bir an önce yapılmasını, sağlık personeli eksikliğinin, OECD ortalamalarına uygun şekilde, her branş için kadrolu ve güvenceli bir istihdam ile giderilmesini istiyoruz.”
HABER LİNKİ: https://sonsoz.com.tr/haber/19645506/saglik-calisanlari-ve-hastalar-yok-sayildi