Ü
Y
E
L
İ
K

Sağlık Çalışanları Susturulamaz

Sağlık Çalışanları Susturulamaz Sağlık Çalışanları Susturulamaz
Pandeminin kahramanları sağlık çalışanlarının haklı taleplerini dile getirmesinin “pandemi bahane edilerek” engellenmesi kabul edilemez. Yoksulluğa mahkûm edilen sağlık çalışanları,  haklı taleplerini dile getirmekten asla vazgeçmeyecektir. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve bağlı sendikalarımızla birlikte Anayasal hakkımızı kullanarak; Ulus Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirmek istediğimiz kamu emekçilerine 2021’de sözde toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkı da dahil olmak üzere yapılan sefalet zammını protesto eylemimiz, polis tarafından zorla, fiili kuvvet kullanılarak engellenmiştir.  Bu durum bir kez daha iktidarın tahammülsüzlüğünü göstermiştir. Pandeminin başladığı günden bu yana her türlü özveri ile büyük risk altında çalışan, izinleri kaldırılarak dinlenme hakları elinden alınan, açlık sınırında ücretlerle sefalete mahkûm edilen sağlık çalışanlarının sesi kısılmak istenmektedir. 19. Yüzyılın başlarında kurumsal olarak son verilen kölelik sisteminin 21.yüzyıldaki tezahürü;  ekonomik ve özlük haklarından yoksun bırakılan çalışanın hak araman mücadelesinin engellenmesidir. Siyasi iktidar, sağlık çalışanlarının “21.yy kölelik sistemini” dayatmaktadır; sefalete mahkûm edip, sonra da susturmaya çalışmaktadır. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine reva görülen “sıfır zammı” kabul etmediğimizi ifade etmek, kamu emekçilerinin taban aylığına seyyanen zam talebimizi alanlarda dile getirmek için yapmak istediğimiz açıklamanın engellenmesi, Anayasal bir hak olan toplantı ve yürüyüş hakkının gasp edilmesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin her yurttaşı için geçerli olan anayasal bir hakkın engellenmesi, demokrasinin simgesi “alanların” çalışanlara kapatılması, çalışanların baskı ile susturulmak istenmesi demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne vurulan bir darbedir. Pandeminin kahramanları sağlık çalışanının taleplerini dile getirmek için yapacağı basın açıklamasının “pandemi” bahane edilerek engellenmesi demokrasi tarihimizde kara bir leke olarak yer alacaktır. Sağlık çalışanları haklı taleplerini dile getirmekten asla vazgeçmeyeceklerdir. Meydanlarda üzerimize polis kalkanlarını sürenler de ekonominin ne halde olduğunu çok iyi bildikleri için sesimizi duyurmamıza engel olmaya çalışmaktadır. Anayasal güvence altına alınmış haklara yapılan bu saldırıyı kınıyoruz. Pandemi maskesi altında her türlü insan hak ve özgürlüklerinin yok edilmesine, her geçen gün hukuk kullanılarak özlük haklarımızın çiğnenmesine karşı Genel Sağlık-İş olarak susmuyoruz. Siyasi iktidarın, pandemiyi kendi çıkar ve ihtirasları için kullanması, kendi hayat görüşünü tüm topluma dayatmak için pandemiyi bahane olarak öne sürmesi ve yine pandemiyi istismar ederek anayasal ve demokratik her türlü hakkı gasp etmeye yönelik adımları arka arkaya hayata geçirmesi, en az pandemi kadar tehlikeli faşizan bir anlayışın çok açık göstergeleridir. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Kamu görevlilerine yapılan sefalet zammını kabul etmiyoruz. Açlık sınırında yaşamak istemiyoruz. Karar vericilerden sözümüzü, sesimizi kesmelerini değil, çözüm ve iyileştirme bekliyor, insan onuruna yakışan bir ücret istiyoruz. Genel Sağlık-İş olarak sağlık çalışanlarının hak arama mücadelesinde yanında olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Zekiye Bacaksız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı [gallery ids="10085,10088,10083,10087,10086,10084,10080,10081,10082,10089,10090,10091,10092,10093,10094,10095,10096,10097"]