Sağlık Bakanlığına Açık Çağrı
Çin’in Vuhan kentinde çıkarak tüm dünyaya yayılan COVID-19 salgını Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak tanımlanmış ve tüm ülkeler tarafından çok ciddi önlemler alınarak durdurulmaya çalışılmaktadır. Ülkemizde de vakalar görülmeye başlanmıştır. Umarız bu salgın bir an önce durdurulur ve salgına maruz kalan tüm vatandaşlarımız da sağlıklarına kavuşur.
Corona pandemisi nedeniyle, Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan 13.03.2020 tarihli yazıda Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ne atıf yapılarak; merkez ve taşra teşkilatında çalışan tüm sağlık personelinin izinlerinin durdurulduğu, kanser hastaları ve organ nakli olanların durumlarının kurum amirleri tarafından değerlendirilmesi, yurtdışından gelenlerin 14 gün evde tecrit olmaları gerektiği belirtilmiştir.
Bu salgın da göstermiştir ki insan hayatında vazgeçilmez olan sağlıktır. Salgınla birlikte birçok önlem alınmış, okullar tatil edilmiş, tüm resmi ve özel konser, toplantı ve etkinlikler iptal edilmiş, yurtdışından gelen vatandaşlarımız 14 gün boyunca karantinaya alınmaya başlanmış, kamu görevlilerinden çocuğu okul çağında olanlara yıllık izinleri kullandırılmaya başlanmıştır. Tüm bu önlemlere karşılık tek bir meslek grubunda tüm izinler iptal edilmiştir. O da sağlık personelidir. Her duyurumuzda belirttiğimiz ve özellikle vurguladığımız üzere sağlık emekçileri mesleklerini büyük bir özveri ve fedakârlık ile yapmaktadırlar. Bu olayda da yine en ön safta vatandaşa sağlık hizmeti sunan sağlık emekçileri bulunmaktadır. Sağlık emekçileri yine gecesini gündüzüne katarak en riskli meslek grubu olarak salgınla top yekûn mücadele etmektedirler. Kanser hastaları ve organ nakli olanların izinleri dahi kurum amirinin keyfiyetine bırakılmış buna karşılık bu zor süreçte 24 saat hizmet veren sağlık emekçilerinin de bir insan, anne, baba, kardeş olduklarının unutulmuş durumdadır. Sağlık Bakanlığı’nın bu yazısı derhal geri çekilmeli ve zaten özveri ile çalışan sağlık emekçilerinin de özel durumlarının olabileceği göz önünde bulundurularak izin ihtiyacı olan personelin bu taleplerinin karşılanması için gereken tedbirler alınmalıdır. Bu kapsamda sağlık emekçilerinden izin ihtiyacı olanlar yanında yaş, kronik hastalık ve benzeri durumların objektif kriterlere bağlanması gerekmektedir.
Bugüne kadar her açıklamamızda vurguladığımız üzere bir kez daha belirtmek isteriz ki vatandaşlarımıza olağan ya da olağanüstü her durumda kesintisiz olarak sağlık hizmeti sunan sağlık emekçilerinin çalışma koşulları iyileştirilmesi için tüm tedbirler bu vesileyle hemen alınmalıdır. Genel Sağlık-İş olarak vurguladığımız insanca onurlu güvenceli hizmet üretmek istiyoruz. Bu kapsamda özellikle şahsi koruma tedbiri olarak koruyucu maske, kıyafet, eldiven gibi tüm tıbbi malzeme eksikliklerin bir an önce tamamlanarak öncelikle kişisel koruyucu tedbirlerin alınması, tüm sağlık kurumlarının dezenfeksiyonlarının kesintisiz olarak sağlanması, sağlık çalışanlarının bağışıklık sisteminin korunabilmesi için beslenmelerinin bu olağanüstü duruma göre yeniden düzenlenmesi, gece vardiyasında çalışan personelin dinlenmelerinin mutlaka sağlanması gerekmektedir. Olağan durumlarda emekçilerin seslerine kulak tıkayanlar bugün sağlık emekçilerinden sınırsız hizmet ve fedakârlık beklemektedirler. Konu sağlık olunca elbette ki tüm sağlık emekçileri Ebedi Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi vazifeye atılmak için, içinde bulundukların vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeden her türlü olumsuzluğa rağmen koşa koşa görevlerine gitmektedirler. Ancak buna karşı siyasi iktidardan da sağlık emekçilerinin fedakarlıklarına karşı duyarsız kalmamalarını, özel ve öznel durumlarını göz önünde bulundurmalarını bekliyor, bir an önce emekçilerin çağrısına bu kez cevap vermelerini bekliyor ve istiyoruz.
Zekiye Bacaksız
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı