İstanbul’da dün hukuksuz talebi hekim tarafından karşılık görmeyen hasta yakını önce SABİM’i (Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi) arayarak “bugün saat 14:00’de oraya gidecek ve o doktora gününü göstereceğim” şeklinde hakaret ve tehdit içeren ifadelerde bulunmuş, ardından aile sağlığı merkezine giderek hekime şiddet göstermiştir. Hekim, elinde fırça ile darp girişiminde bulunan şahıstan kendisini odaya kilitleyerek kurtulmuştur. Yaşanan şiddet olayının öncesinde İlçe Sağlık Müdürlüğü hekimi telefon ile arayarak “dikkatli ol” uyarısında bulunmuştur.  SABİM’i arayarak doktoru darp edeceğini ifade eden şahsın şikâyetinin işleme alınması ancak kolluk kuvvetleri tarafından bu olay gerçekleşmeden önce bir güvenlik tedbiri alınmaması, sadece hekime “dikkatli ol” uyarısında bulunulması hiçbir mantıkla açıklanamamaktadır. Sağlık çalışanlarına şiddet olaylarına karşı “başının çaresine bak” anlayışıyla seyirci kalınması kabul edilir bir durum değildir. Siyasi iktidar, halkın sağlığı için görevlendirdiği memurunu korumak zorundadır. Sağlık çalışanlarına savaşta bile dokunulamazken ülkemizin kamu kurumlarında, kamu gözetiminde şiddet uygulanmaktadır. Sağlık çalışanları can güvenliğini mi sağlayacak, yoksa sağlık hizmeti mi verecektir? Kamu sağlık kurumlarında kamu düzenini, hasta ve çalışanların can güvenliğini sağlamak siyasi iktidarın görevi değil midir? AKP'li milletvekilleri, hazırladıkları bir kanun teklifi ile milletvekillerinin bakmakla yükümlü olmadığı ve muhtaç durumda bulunmayan anne ve babaları ile 25 yaşından büyük bekâr kız çocuklarına ücretsiz sağlık hizmeti verilmesini istemiştir. Ailelerine ücretsiz sağlık hizmeti konusunda ayrıcalık isteyen milletvekilleri, böyle giderse bırakın “ücretsiz” olmasını, kendilerine hizmet verecek sağlık personeli bulamayacaklardır. Yaşanan şiddet olayları nedeniyle sağlık hizmeti verebilme koşulları ortadan kalkmıştır. TBMM’nin öncelikli gündemi “milletvekillerine ayrıcalık” değil, “sağlıkta şiddet” olmalıdır. Mevcut yasaların sağlıkta şiddete engel olamadığı ortadadır. Sağlık çalışanlarına şiddet gösterenlere verilecek olan cezaların caydırıcı olabilmesi, Türk Ceza Kanunu’nda kamu kurum ve kuruluşlarında sağlık hizmeti sunanlara karşı işlenen bazı suçlara ilişkin özel düzenlemelere yer verme gereği bulunmaktadır. Bu kapsamda hazırlanan ve Genel Sağlık-İş tarafından Meclis gündemine taşınan Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı taslağı, Meclis’in ivedilikle gündemine alınmalıdır. Siyasi iktidarın yanlış sağlık politikaları ve kötü sağlık organizasyonu sağlık hizmetlerini felç etmiştir. Genel Sağlık-İş olarak siyasi iktidarı görevini yapmaya, kamu kurumlarında güvenli çalışma ortamı sağlanması için tüm tedbirleri almaya, kışkırtılmış sağlık hizmeti tüketimine dayanan ve sağlıkta şiddete yol açan sağlık politikalarından derhal vazgeçmeye ve Sağlıkta Şiddet Yasasını bir an önce Meclis gündemine getirmeye çağırıyoruz. Zekiye Bacaksız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı