Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Aydınlık Geleceğini Kimse Karartamayacaktır
89 yıl önce bugün, 23 Aralık 1930'da öğretmen-asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Cumhuriyeti yıkmak amacıyla ayaklanan şeriat yanlılarınca Menemen'de katledildi. Kubilay'ın yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki de şehit edildi.
Ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk yayınladığı başsağlığı mesajında “Büyük ordunun kahraman genç zabiti ve Cumhuriyetin mefkûreci muallim heyetinin kıymetli uzvu Kublay Bey, temiz kanı ile cumhuriyet hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır.” ifadelerine yer vermiştir. Çağdışı zihniyetin Kubilay’ın acımasızca katledilmesiyle sonuçlanan girişimi, Cumhuriyet'e olan inanç ve bağlılığı daha da kuvvetlendirmiştir. Cumhuriyet düşmanlarına karşı onurlu bir direniş göstererek canını feda eden Kubilay, “Devrim şehidi” kimliğiyle simgeleşmiştir.
Demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti’ni içine sindiremeyen gerici zihniyet, geçmişte olduğu gibi bugün de Cumhuriyetin sarsılmaz ve kudretli temelleri karşısında çaresiz kalacak ve amaçlarına ulaşamayacaktır. Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık geleceğini kimse karartamayacaktır.
Gerici zihniyete karşı her zaman uyanık ve dikkatli olunması gerekliliğinin bilincinde olan Genel Sağlık-İş; karanlığa karşı aydınlığı, dogmalara karşı aklı ve bilimi savunmaya aynı cesaret ve kararlılıkla devam edecektir.
Menemen katliamının hemen ardından devrim şehidi Kubilay ve onun yardımına koşan iki bekçi Hasan ve Şevki adına dikilen anıtta yazıldığı gibi: “İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz.”
Bu duygu ve düşüncelerle devrim şehidimiz Kubilay’ı minnetle anıyor, anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
Zekiye Bacaksız
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı