Ve Kadınlar
Birbirlerinden gizleyerek
Bakıyorlardı ayın altında
Geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar bizim kadınlarımız:
Korkunç ve mübarek elleri
İnce, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
Anamız, avradımız, yârimiz
Ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
Ve soframızdaki yeri
Öküzümüzden sonra gelen
Ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
Ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
Ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
Işıltısında yere saplı bıçakların
Oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
Kadınlar,
Bizim kadınlarımız...Nazım Hikmet
Kadınların özgürleşmesi, erkeklerin de özgürleşmesidir!
Yaşasın 8 Mart dünya emekçi kadınlar günü
Gökyüzünün yarısını omuzlayan biz kadınlar öyle bir dünya özlüyoruz ki; Kadına yönelik her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı bir dünya. Kadına yönelik şiddetin son bulduğu, kadının gelişiminin önünde var olan toplumsal, ekonomik, sosyal ve ideolojik engellerin kalktığı bir dünya. Çocuk gelinler olmasın, töre cinayetleri, kumalık sistemi olmasın. Kadını dört duvar içine hapseden, onu yalnızca çocuk doğurup büyüten bir canlıya dönüştüren anlayış yıkılsın. Kadının bedenini tüketim toplumu için cinsel bir araç olarak kullanan anlayış ta yıkılsın. Cinsel taciz, tecavüz en ağır şekilde yaptırıma uğrasın. Çalışma hayatında kadın olmaktan kaynaklanan sorunlar çözülsün. Kadının yaratıcılığı özgürleşsin.
8 Mart Amerika'da çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle mücadele eden kadınların katledilmesinin yıldönümüdür. 8 Mart mücadeleyi simgeler. Biz kadınlar da özlediğimiz dünya için, değiştirilmesini istediğimiz koşullar için mücadele etmemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Tüm kadınlara bu mücadele çağrısı ile 8 Mart'ımızı kutluyoruz.
Cumhuriyetimiz yıkıldıkça, biz kadınların yaşam koşulları olumsuz etkilenmektedir. Eşit yurttaş olmak yerine ikinci sınıf bir cinse dönüşüyoruz. Yazılı olan olmayan tüm yasalar ve kurallar her gün bu gerçeği bir kez daha kavramamızı sağlıyor. Gericilik, bölücülük en çok bizleri olumsuz etkiliyor. Taleplerimizin Cumhuriyeti savunma mücadelesinden ayrı olmadığını biliyoruz ve gereğini yapacağız.
AKP hükümetinin uyguladığı ekonomik politikalar işsizliği doğuruyor. 657 sayılı yasanın ortadan kaldırılma çabaları da bizim iş güvencemizi ortadan kaldırmaya yöneliktir. Biliyoruz ki işsizlik, en önce kadınların işsizliğidir. Bundan en çok kadınlar etkilenir. Kimi zaman bu; yönetenlerce, istenen ve uygulanan da bir politikadır. Kadını eve hapsetme politikasının önemli bir aşaması olan işsizlik ve iş güvencesi konusunda mücadele edeceğiz.
Emperyalizm bölgemizde ve dünyada savaşlar çıkararak sömürü düzenini sürdürmek istemektedir. Hepimiz biliyoruz ki,savaşlardan en çok kadınlar etkilenmektedir. Vatan savunması dışındaki tüm savaşlar insanlık suçudur.
Genel Sağlık-İş Sendikası olarak bu savaşların son bulması ve Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘’Yurtta barış, dünyada barış!’’ ilkesinin gerçekleşmesi için mücadele edeceğiz.
Genel Sağlık-İş Genel Merkezi