Ü
Y
E
L
İ
K

Kadın Haklarının Temeli Demokrasi ve Laikliktir

Kadın Haklarının Temeli Demokrasi ve Laikliktir Kadın Haklarının Temeli Demokrasi ve Laikliktir
5 Aralık 1934′de “Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı” tanıyan yasanın kabulü ile Türk kadını seçme ve seçilme hakkı elde etmiştir. Kadınların eşit yurttaşlar olarak ülke yönetiminde söz sahibi olmaları sağlanmıştır. Yaşamın her alanında yok sayılan kadın, Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte önemli siyasi ve sosyal haklar kazanmış, toplumsal alanda varlığını ortaya koymuştur. Türk kadını birçok batılı çağdaşlarından bile önce seçme ve seçilme hakkı kazanmışken, bugün gelinen noktada Cumhuriyetin kadının hakları ve statüsü konusundaki kazanımları geriye götürülmek istenmektedir. Siyasi iktidar, laik, çağdaş ve eşitlikçi bir anlayışla hazırlanan yasaları hayata geçirmek bir yana Cumhuriyet kazanımlarını silmek istemektedir. Kadın cinayetlerindeki üzücü artışın arkasındaki neden yine cumhuriyet kazanımlarından verilen ödünlerdir. 1923 yılında Ebedi Önderimiz Atatürk, “Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, sosyal toplum felçlidir.” sözleri ile kadının çağdaş bir toplumdaki yerini tanımlarken, neredeyse bir asır sonra Türkiye "Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir" diye konuşulabilen bir sürece evrilmiştir. Kadınların siyasette eşit oranda temsil edilmesi, yönetim ve karar mekanizmalarında yer alması bir demokrasi meselesidir. Kadın haklarından ancak demokratik bir yönetimin varlığında söz edilebilir. Kadın haklarının korunup geliştirilmesi için vazgeçilmez bir diğer unsur ise laikliktir.  Laiklik kadın haklarının temelidir. Demokrasi ve laikliğin olmadığı bir yönetim şeklinde yalnızca kadın haklarından değil, temel insan haklarından söz edilemez. Ulusumuzun refahı ve mutluluğu için kadınların güçlendirilmesi, çalışma hayatına etkin katılımı, eğitim, sağlık, siyaset gibi tüm alanlarda fırsat eşitliğinin sağlanması gerekmektedir. Bunun için laik, çağdaş ve eşitlikçi anlayışla hazırlanacak yasalar kadar, toplumda zihniyet dönüşümünün sağlanmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Genel Sağlık-İş kadın ve erkeği eşit yurttaşlar olarak tanımlayacak toplumsal dönüşümün sağlanması için demokrasinin geliştirilmesi ve laik cumhuriyetin korunması gerekliliğinin farkındadır. Genel Sağlık-İş olarak Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 85. yıl dönümünü kutluyor, yaşamın her alanında kadını yücelten ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyoruz. Zekiye Bacaksız Genel Sağlık-İş Genel