BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR YENİDEN SAHNEDE!
112 Komuta Kontrol Merkezi Narlıdere’de ki yeni binasına taşınınca yaşanan olumsuzlukların büyük bölümünün ortadan kalkacağını düşünmüştük. Yanılmışız. Bina yeni ama yönetim anlayışı eski. Gelen çağrıları karşılayan arkadaşlarımızın çalıştığı salon kameralarla donatılmış durumda. Kamu hizmeti veren kamu çalışanları değil de sanki birbiriyle yarışan ve birilerinin elendiği Biri Bizi Gözetliyor programının yarışmacıları oradaymış gibi davranılıyor. En temel insan haklarına aykırı bu uygulamayı kabul etmiyoruz. İster görüntü kaydı yapılsın isterse ses kaydı yapılsın bunu reddediyoruz. Bu arkadaşlarımızın gözetlenmesinin ne tür bir mantığı vardır? 15-24 saat çalışan insanların sürekli izlendiğini bilmesi ne kadar onur kırıcı bir durumdur. Bu arkadaşlarımız suç mu işlemektedirler? Gizli bilgilerimi ele geçirecekler? En doğal halleriyle yoğun bir tempoda çalışanların izlenmesi hangi anlama gelmektedir? Bunu kabul etmiyoruz ve sonuna kadar karşı çıkacağız. Kameralar derhal kaldırılmalıdır. Bina dışında güvenlik amaçlı olan kameralardan farklı oldukları belli olan bu kameraların kaldırılmaması durumunda her türlü demokratik tepkimizi vermeye devam edeceğiz.
112 sistemine Sağlık Bakanlığının müdahaleleri acil sağlık hizmetlerinde kargaşaya yol açmaktadır. Yerel yöneticilerin Bakanlık tarafından yapılan yanlış uygulamalara karşı çıkamamaları ya da karşı çıkmamaları sonucu bir tarafta iş yükü çok artmış çalışanlar diğer tarafta iş yapamamaktan yakınan çalışanlar bulunmamaktadır. Hasta yoğunluğu çok olan bölgelere yeni istasyon açılmamakta, iktidarın seçimlere yönelik göz boyama amaçlı açtığı istasyonlarda çalışanlar yapacak iş bulamamaktadır. Aynı şey Komuta Kontrol Merkezi için de geçerlidir. Kadrolu çalışanlarının üçte biri değişik yerlere kaydırılmış, kalan arkadaşlarımız işleri yetiştirmek için olağanüstü çalışmak durumunda kalmışlardır. Atıl istasyonlarda çalışan arkadaşlarımızın Komuta Kontrol Merkezine ve yoğun istasyonlara kaydırılması çözümlerden birisi olabilir. Yasal kısmını çözmek yönetmek iddiasında olanların işidir.
Bilgisayarların birbirinden ayrı olması ve arkadaşlarımızın bağırarak iletişim kurmaya çalışmaları bir olumsuzluktur. 15-24 saat çalışanların verimliliğini arttıracak ve temel insani bir gereksinimleri olan dinlenme mekanları yoktur. Bilgisayar programından kaynaklı bir sorun nedeniyle her çağrının 2 saniye geç düşmesi hastalar ve çalışanları karşı karşıya getirmekte ve sözel şiddete uygun ortam yaratmaktadır. Tüm bunların üzerine 10.00-22-00 arası mesai konulmasının düşünülmesi de ne kadar mekanik bir bakış açısının hakim olduğunu göstermektedir. Bu insanların özel yaşamları yok mudur? Bu insanların aileleri, çocukları, anne-babaları yok mudur? Bunlar köle olarak mı görülmektedirler? Bunu öneren yöneticilerin de aynı mesaiye uymalarını öneriyoruz. 08.00-17-00 mesaisi yapanlara servis olanağı verilirken 10.00-22.00 mesaisi olursa siz kendi olanaklarınızla gelecek ve döneceksiniz ne demektir? Narlıdere’den Karşıyaka’ya, Bornova’ya, Buca’ya ve diğer yerleşim yerlerine 22.00 den sonra insanlar nasıl ulaşabileceklerdir? Yöneticileri insafa ve empati kurmaya davet ediyoruz.
Çalışanların Genel Sağlık İş Sendikası aracılığı ile duyurdukları bu taleplerini yerine getiriniz. Çalışma barışının, verimlilik artışının ve insani değerlerin bunu gerektirdiğini unutmayın.
Saygılarımızla.
Uz. Dr. Serdar Savacı
Genel Sağlık- İş /İzmir Şube Başkanı