Ü
Y
E
L
İ
K

İş Bırakma Eylemlerini “Disiplin Suçu” Olarak Gören Sağlık Bakanlığına Karşı Başvuruda Bulunduk!

İş Bırakma Eylemlerini “Disiplin Suçu” Olarak Gören Sağlık Bakanlığına Karşı Başvuruda Bulunduk! İş Bırakma Eylemlerini “Disiplin Suçu” Olarak Gören Sağlık Bakanlığına Karşı Başvuruda Bulunduk!
“Sendikal faaliyette bulunma özgürlüğüne” aykırı tutum sergileyen, yargı mercileri üzerinde baskı oluşturan görüş ortaya koyan Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün bu tutumunu kınıyoruz. Sağlık çalışanlarının; çalışma şartlarının ağır olması ,sağlıkta şiddetin her geçen gün artması, iş yükünün artmasına karşılık ödemelerin azalması, iş güvencesinin ortadan kalkması nedeniyle Sendikamız da dahil olmak üzere, muhtelif Sendika, Oda, Dernek ve diğer sağlık meslek örgütleri, ortak bir karar alarak, iş bırakma eylemleri yapılmasına karar vermiştir. İş bırakma eylemlerinin icra edilmeye başlanmasının ardından iş bırakma eylemlerine katılım gösteren üyelerimiz ve diğer sendikalara üye olan sağlık çalışanları hakkında ilgili sağlık müdürlükleri tarafından soruşturmalar açılmaya, iş bırakma eylemlerine katılan sağlık emekçilerine ihtar puanları ile ücret kesintisi cezaları verilmeye başlanmıştır. Sağlık çalışanlarının, "sendikal faaliyette bulunma özgürlüklerini" kullanarak, iş bırakma eylemlerini gerçekleştirmeye başlamalarının ardından Uşak Valiliği (Uşak İl Sağlık Müdürlüğü) tarafından, 17.12.2021 tarih ve 2324 sayılı yazı ile Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden görüş talep edilmiştir. Söz konusu görüş talebi üzerine, Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün görüşlerinde, “Mezkur konuya ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20.03.2014 tarihli ve E.2013/4031-K.2014/975 sayılı kararı ile özetle; "Bu durumda, davacının üyesi olduğu sendikanın aldığı bir karar sonucunda gerçekleşen göreve gelmeme eylemine katılması, özürsüz olarak göreve gelmeme fiili kapsamında değerlendirilemeyeceğinden ve sendikal faaliyet kapsamında bir fiil olarak kabulü gerekeceğinden, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacıya 657 sayılı Kanunun 125. maddesi uyarınca disiplin cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir." hükmüne yer verilmiştir. Bu doğrultuda ilgili personel hakkında herhangi bir işlem tesis edilmesine gerek olmadığı hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim." denilerek, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararına atıf yapılmış ve bu karar içeriği ile yapılan iş bırakma eylemlerinin "sendikal faaliyette bulunma özgürlüğü" kapsamında bulunduğu belirtilerek, iş bırakma eylemleri neticesinde disiplin soruşturması açılmaması, yaptırım uygulanmaması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir. Söz edilen görüşü veren aynı Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 25.02.2022 tarih, E-49635782-929-2443 sayı ve “göreve gelmeme/iş bırakma eylemleri” konulu yazısında, “Bu nedenlerle, sağlık çalışanlarının, üstelik küresel salgın döneminde sağlık kamu hizmetini, görevini terk ederek veya başka suretle hukuka aykırı şekilde aksatması sonucunu doğuran her türlü davranışının disiplin mevzuatı hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.” denilerek, kısa bir süre içerisinde birbirinden farklı 2 görüş ile büyük bir çelişkiye imza atılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, “baki olan, kişiler değil, kurumlardır.” Kurumun yöneticileri değişse dahi, çelişkili kararlara imza atılması yerine, kurumun tutarlı ve istikrarlı bir şekilde aynı çizgide faaliyetlerine devam etmesi, görüşleri arasında çelişki bulunmaması ve kurumun istikrarının, kişiler tarafından bozulmasına izin verilmemesi esastır. İş bırakma eylemlerine katılmak, “Anayasa, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme, Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin Sözleşme (87 sayılı ILO Sözleşmesi) ve ilgili diğer düzenlemeler doğrultusunda, “sendikal faaliyetlerde bulunma özgürlüğünün” bir gereğidir.” Bu özgürlüğün karşısındaki, disiplin soruşturmaları, ihtar puanları, ücret kesme cezaları, aksi yöndeki görüş yazılarının “tamamı”, belirtilen ulusal ve uluslararası sözleşme hükümlerine açıkça aykırıdır. Çok kısa bir süre içerisinde birbirinden farklı 2 görüş ortaya koyarak, “sendikal faaliyette bulunma özgürlüğüne” aykırı tutum sergileyen, yargı mercileri üzerinde baskı oluşturan görüş ortaya koyan Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün bu tutumunu kınıyoruz. Bu tutum hakkında Sağlık Bakanlığı nezdinde farkındalık yaratmak, iş bırakma eylemlerine katılan sağlık emekçileri üyelerimiz ile bu eylemlere katılan tüm sağlık emekçilerinin haklarını korumak adına Sağlık Bakanlığına başvuruda bulunularak, aradaki çelişkinin nedeni sorulmuş, hukuka, yasaya ve sendikal hakların özüne dokunan 25.02.2022 tarihli görüşle ilgili olarak açıklama talep edilmiş, devam eden süreçte, “sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi” anlamına gelen, yargı mercilerini baskı altında tutabilecek nitelikte görüş ortaya konulmaması hakkında talepte bulunulmuştur. Genel Sağlık-İş olarak, üyelerimizin ve tüm sağlık emekçilerinin, hak ettikleri standartlarda çalışamamaları ve yaşamlarını sürdürememeleri karşısında, her türlü idari başvuru ve son dönemde, iş bırakma eylemleri nedeniyle verilen ihtar puanları ile ücret kesintileri hususundaki yaptırımlara karşı davalar açılmakta, idari başvurularda bulunulmaktadır. Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kendi içerisinde çelişen tutumuna karşı da Sendikamız tarafından sessiz kalınmamış, üyelerimiz ile tüm sağlık emekçilerinin haklarının korunması için Sağlık Bakanlığına, bu konuda da başvuru yapılmaktan imtina edilmemiştir. Genel Sağlık-İş, bu mücadeleyi vermeye devam edecek, sağlık emekçilerinin haklarının sömürülmesi karşısında, dik duruş göstererek, eylem ve söylemde bulunmalarını önleyen her türlü girişimi kınamaya ve bu hukuka aykırı girişimlere karşı durmak adına gerekli başvuruları yapmaya devam edecektir. Dr. Derya Uğur Genel Sağlık-İş Genel Başkanı