İnsan Sağlığı Siyasete Alet Edilemez! Herkes Kendi İşini Yapmalıdır!
Başbakan sezaryen ve kürtajı cinayet olarak nitelemiştir. Sezaryen ve kürtaj konuları, ciddi tıbbi konulardır. Kadın doğum hekimlerinin çok çeşitli bilimsel ortamlarda tartıştığı konulardır.
Herkesi kendi işini yapmaya çağırıyoruz.
Hükümetin hızla yaşama geçirdiği sağlıkta dönüşüm programı, sağlığın ticarileşmesidir.Böylelikle koruyucu hekimlik ve aile planlaması hizmetleri de, ne yazık ki sekteye uğramıştır
Sezaryen, annenin ve bebeğin yaşamını kurtaran tıbbi bir girişimdir. Ne zaman ve nasıl yapılacağına bu konuda yıllarca eğitim almış kadın doğum hekimleri karar verir.
Kürtajın yasal olarak yapılabilmesi, gizli ve sağlıksız koşullarda yapılan çocuk düşürme olgularını önlemiştir. Toplumsal gerçekler göz önüne alındığında, kürtajın yasallaşmasıyla istenmeyen gebelik durumlarında, kötü koşullarda çocuk düşürme girişimleri nerdeyse bitmiş ve bu nedenle olan anne ölümlerinin önüne geçilmiştir.
Başbakanın bilimsel bir konuda fetva verir gibi açıklama yapması; demokrasi, bilim ve insanların sağlığı açısından talihsiz bir durumdur.
En tehlikelisi, bilimsel konularda siyasi açıklama yapmayı normalleştirmektir.
İnsan sağlığını tehlikeye atan, hekime karşı şiddeti tırmandıran bu söylemi kınıyoruz.
Başbakan sezaryen ve kürtajı cinayet olarak niteleyerek, kadın doğum hekimlerini de cani yerine koymuştur.
Bu tür söylemler çok tehlikeli olup, sağlık ortamında barışı tehdit etmekte, hekim hasta ilişkisini bozmaktadır. Hekime karşı şiddeti tırmandıran, insan sağlığı için var olan sağlık kurumlarını, sağlık çalışanları ve hastalar için savaş ortamına çeviren bu açıklamalara son verilmelidir.
Acilen bu tür söylemlerden vazgeçilerek, cani yerine koyulan hekimlerden özür dilenmelidir.
Bilim, bilim insanlarına bırakılmalıdır. Siyasetçilerin görevi, bilime karışmak değil, onlara işlerini yapabilecekleri özgür ve barışçıl ortamları hazırlamaktır.