İkinci 100 Günlük Eylem Planı da Yüz Güldürmedi
Sağlık sisteminin sorunlarına gerçekçi çözümler üretmekten uzak İkinci 100 Günlük Eylem Planında, yine sağlık çalışanlarına yer verilmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan İkinci 100 Günlük Eylem Planı, Birinci 100 Günlük Eylem Planı gibi sağlık sisteminin ve sağlık çalışanlarının sorunlarına çözüm üretmekten uzaktır.
Birinci 100 Günlük Eylem Planında “Hastanelerin acil servislerindeki yığılmayı engellemek için gereken önlemler alınacak” denildi, ancak acil servislerdeki yığılmalarda hiçbir azalma gözlenmedi.
“Stratejik bir ürün olan aşının Türkiye’de yerlileştirilmesinin sağlanması”, “İlaç ve tıbbi cihazlarda yerelleşme/yerlileşme/millileşme çalışmaların hızlanması” yine Birinci 100 Günlük Eylem Planında yer aldı ancak bulunamayan kanser ilaçlarının, tıbbi cihaz yoksunluğu nedeni ile yapılamayan ameliyatların önüne geçilemedi.
Yine Birinci 100 Günlük Eylem Planında “Aile Hekimliği, başvuru oranı yüzde 40’a çıkacak şekilde güçlendirilecek” ifadesine yer verilirken, bu vaade yönelik tek uygulama hiçbir bilimsel temele dayanmayan “Check-up Uygulaması” oldu. Aile hekimliği modelinde etkili bir sevk zinciri kurulmasına yönelik hiçbir başlık eylem planında yer almadı.
Birinci 100 Günlük Eylem Planının tek başarısı; Şehir Hastaneleri, sağlık turizmi gibi sağlığın ticarileştirilmesini hızlandıracak adımlar oldu.
İkinci 100 Günlük Eylem Planı da ilki gibi sağlığın ticarileştiği alanlar üzerinde temellenmiştir.
“Uluslararası hastalara sağlık hizmeti veren çağrı merkezlerinin kapasitesinin arttırılması”, “30 adet yeni obezite merkezinin açılması”, “Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları için yeni ünitelerin açılması” gibi başlıkların yer aldığı İkinci 100 Günlük Eylem Planında, koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik hiçbir başlık yer almamıştır.
İkinci 100 Günlük Eylem Planında sağlık çalışanları yine göz ardı edilmiştir.
Birinci 100 Günlük Eylem Planında olduğu gibi 24 Haziran seçimlerinde vaat edilen 3600 ek göstergeye İkinci 100 Günlük Eylem Planında da yer verilmedi.
Tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak, geçmişe etkili her bir yıla 90 gün yıpranma zammı, tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması ve tüm sağlık çalışanlarının ücretlerinin iyileştirilmesi İkinci 100 Günlük Eylem Planında da yer almamıştır.
Denenmiş, terk edilmiş yol ve yöntemleri “eylem planı” adı altında açıklamak ve uygulamaya koymak ülke kaynaklarını kötüye kullanmaktır. 17 yıldır nitelikli bir sağlık hizmeti sunma planı olmayan, sağlık sistemini yap-boz tahtasına çeviren siyasi iktidardan, 100 günlük eylem planlarıyla sağlık sisteminin ve sağlık çalışanlarının sorunlarına çözüm üretmesini beklemek de gerçeklikten uzak bir yaklaşım olacaktır.
Genel Sağlık-İş olarak siyasi iktidarı, popülist uygulamalar yerine bilimsel, akılcı ve bütüncül bir bakış açısıyla hazırlanacak politikalar üretmeye, tüm sağlık çalışanlarını da insan onuruna yaraşır bir yaşam ve çalışma koşullarını sağlamak için hak verilmez alınır şiarıyla birlikte mücadeleye davet ediyoruz.
Zekiye Bacaksız
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı