Sendikamız Genel Sağlık-İş’in, 16.05.2022 tarihi itibarıyla Anamur Devlet Hastanesi’nde “en fazla üyeye sahip yetkili Sendika” sıfatını kazanmasının ardından, yıllardır görev yerlerinde değişiklik yapılmayan üyelerimizin görev yaptıkları birimler, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde değiştirilmek suretiyle üyelerimiz cezalandırılmışlardır. Söz konusu görev yeri değişikliklerinin üyelerimize tebliğ edildiği gün, durum değerlendirmesi yapmak üzere bir arada bulunan üyelerimizin aralarında konuştukları esnada hastane çalışanlarından S.A. isimli kişi, “objektif bir bakış açısıyla” anlaşılacak şekilde “alaycı bir tavırla” üyelerimize doğru bakmıştır. S.A.’nın bu bakışı üzerine, üyelerimizden birisi, “Bizi şikâyet ettiniz, acile verildik, mutlu musunuz?” demiştir. Diğer üyemiz ise, “Sendika üyeliklerinden dolayı yerlerinin değiştirilmesine rağmen Genel Sağlık-İş üyeliklerinin devam edeceğini, dik duruşlarının bozulamayacağını, mesleklerini onurlu bir şekilde yapmaya devam edeceklerini” belirtmiştir. Belirtilen olay nedeniyle Anamur Devlet Hastanesi’nde “hemşire” olarak görev yapmakta olan her iki üyemiz hakkında disiplin soruşturması başlatılmış, soruşturma sonucunda ise, her iki üyemize de “kınama” cezası verilmiştir. Sendikamıza, hukuki destek talebiyle başvuran 2 üyemize de hukuki destek verilmiş, Sendikamız Genel Sağlık-İş’in Hukuk Müşavirliği’nin yoğun çalışmaları neticesinde, Mersin 2. İdare Mahkemesi’nde “kınama cezalarının” iptali istemli İKİ AYRI DAVA açılmıştır. “Sendika üyeliklerinden dolayı yerlerinin değiştirilmesine rağmen Genel Sağlık-İş üyeliklerinin devam edeceğini, dik duruşlarının bozulamayacağını, mesleklerini onurlu bir şekilde yapmaya devam edeceklerini” belirten üyemiz adına açılan davada, Mersin 2. İdare Mahkemesi’nde açılan davalarda yapılan yargılama sonucunda, “…şeklinde tespite yer verildiğinin görüldüğü, yapılan bu açıklama ve tespitler birlikte incelendiğinde, tanık beyanları tarafından da teyit edilen davacının, iş arkadaşı S. A.'ya yönelik sözlerinin, iş ortamında çalışma arkadaşları arasında hayatın olağan akışı içerisinde karşılıklı bir konuşmada söylenmesi muhtemel iş ve çalışma hayatına, sendikacılık gibi sosyal haklara ilişkin sözler olduğu, mahiyeti itibariyle tehdit, hakaret ve sataşma niteliği taşımadığı keza anılan bu sözlerin kavga çıkarma veya sataşma amacıyla söylenmediğinin de açık olduğu bu haliyle davacıya atılı eylemin sübut bulmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre; yukarıda verilen mevzuat hükümleri ile dosyada bulunan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde dava konusu işleme esas alınan ve yukarıda yer verilen davacının sözlerinin, esasen iş yerinde yapılacak sendikacılık faaliyetine ilişkin olduğu, mahiyeti itibariyle sataşma niteliği taşımadığı ve sataşma amacıyla söylenmediği kanaatine varıldığından sübut bulmayan davacıya atılı eylem dolayısıyla davacının "kınama" cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin … ve … sayılı Mersin Valiliği Mersin Anamur Devlet Hastanesi Başhekimliği işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilerek, DAVA KONUSU “KINAMA CEZASININ” İPTALİNE KARAR VERİLMİŞTİR. “Bizi şikayet ettiniz, acile verildik, mutlu musunuz?” şeklinde ifadeleri bulunan üyemiz adına açılan davada ise, Mersin 2. İdare Mahkemesi’nde açılan davalarda yapılan yargılama sonucunda, “Uyuşmazlık konusu olayda, davacı hakkında yürütülen soruşturma sonucu düzenlenen soruşturma raporu, eki ifade tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının sarf etmiş olduğu sözlerin öncelikli olarak somut olarak ortaya konulamadığı, davacı tarafından sarf edildiği ileri sürülen hangi sözünün iş arkadaşına sataşma olarak değerlendirildiği hususunun açık ve net olarak belirtilmediği diğer bir ifadeyle davacının sarf etmiş olduğu sözlerin somut olarak ortaya konulduktan sonra, hangi sözünün ve beyanlarının iş arkadaşına sataşma olarak değerlendirildiğinin kesin ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde saptanması ve maddi gerçeğin tüm boyutları ile ortaya konması gerekmektedir. Bu durumda, davacının söylediği iddia edilen "sözlerin" söylendiğinin öncelikli olarak ortaya konulup ve bu sözlerin sataşma olarak değerlendirilmesini hukuken mümkün kılacak ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulduktan sonra işlem tesis edilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek işlem tesis edildiği dikkate alındığında, tesis edilen dava konusu disiplin cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” denilerek, DAVA KONUSU “KINAMA CEZASININ” İPTALİNE KARAR VERİLMİŞTİR. Kararı değerlendiren Sendikamız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Derya Uğur, “Üyelerimizin hiçbir kusuru bulunmamasına rağmen Sendikamıza üye olmaları nedeniyle “hasım mevkiine” alınmaları sonucunda üyelerimiz hakkında disiplin soruşturması başlatılarak, kınama cezası verilmiştir. Fakat Genel Sağlık-İş, üyelerinin haksız ve hukuka aykırı bir şekilde kınama cezalarına maruz bırakılması karşısında sessiz kalmamış, hukuk mücadelesini sonuna kadar vererek, her iki üyesine verilen kınama cezalarını da iptal ettirmiştir. Üyelerimiz hakkında haksız ve keyfi disiplin soruşturmaları başlatarak, üyelerimizi haksız ve hukuka aykırı bir şekilde kınama cezası ile cezalandıran idareye sesleniyoruz: Genel Sağlık-İş üyelerini, keyfi ve hukuka aykırı disiplin cezalarıyla YILDIRAMAZSINIZ! İSTİFAYA ZORLAYAMAZSINIZ! Üyelerimizi mobbing baskısı altında TUTAMAZSINIZ! Üyelerimize karşı yapılan haksız ve hukuka aykırı tüm işlemlerde, karşınızda GENEL SAĞLIK-İŞ’i bulacaksınız! Keyfi ve hukuka aykırı tutumunuza devam ettiğiniz sürece YARGILANACAKSINIZ! Üyelerimizin hiçbir kusurlu eylemi bulunmamasına rağmen üyelerimizi salt mobbing baskısı altında tutmak, Sendikamızdan istifaya zorlamak için verilen KINAMA CEZALARININ İPTALİ YÖNÜNDEKİ Mersin 2. İdare Mahkemesi’nin İKİ KARARI, büyük bir hukuki kazanım olup, Mersin 2. İdare Mahkemesi’nin 2 KARARINI da tüm sağlık emekçilerine armağan ediyor, bu kararın alınmasındaki yoğun ve özverili çalışmaları nedeniyle Hukuk Müşavirlerimize teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.