Aydın’da bir
Devlet Hastanesi'nde genel yoğun bakım ünitesinde görev yapan Sendikamız Genel
Sağlık-İş üyesi hemşireye, süpervizör
tarafından, “16 saat olan nöbetinde, 24 saat başka birimde görev yapması” sözlü
olarak söylenmiştir. Süpervizörün, 8 yataklı bir 2. Basamak yoğun bakımın, gece
saat 00.00’dan sonra tek kişi kalacağını bilmesine rağmen “hastaların
hayatlarını hiçe sayarak” yoğun bakımın 1 kişi kalmasına neden olacak şekilde üyemize
söz konusu emri vermesi karşısında üyemiz tarafından görev yeri terk
edilmemiştir. Bu nedenle, üyemiz hakkında disiplin soruşturması başlatılarak,
kınama cezası verilmiştir.
Kendisine kınama cezası verilmesi
sonrasında doğrudan Sendikamız ile iletişime geçen üyemize, hukuki destek
verilerek, Sendikamız Genel Sağlık-İş tarafından Aydın 2. İdare Mahkemesi’nde
iptal davası açılmıştır.
Aydın 2. İdare Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, “…Bakılan uyuşmazlıkta, … tarih ve … sayılı savunma istem yazısıyla, davacıya isnat edilen ve disiplin suçu oluşturan eylem ya da eylemler (maddi olay) belirtilmeksizin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/B maddesinin (a) ve (J) bentleri yazılmak sureti ile "kınama" cezasıyla tecziye edileceği belirtilerek savunmasının istenildiği, davacının savunma yapabilmesi için savunma istem yazısında, davacıya isnat edilen hangi eylem ya da eylemlerin disiplin suçu oluşturduğunun sarih olarak belirtilmesi gerekirken, davacı tarafından işlendiği iddia edilen fiillere yer verilmediği görüldüğünden, davalı idarece dava konusu işlemin tesisinden önce gerek içerik gerekse usul bakımından hukuken kabul edilebilir ve davacının savunma hakkını etkili bir şekilde kullanmaya yeterli olabilecek mahiyette savunma isteminde bulunulmadan tesis edilen dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” şeklindeki gerekçe ile davanın kabulüne, dava konusu kınama cezasının iptaline karar verilmiştir.
Kararı değerlendiren Sendikamız Genel Sağlık-İş
Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, “Aydın 2.
İdare Mahkemesi, somut durumla ilgili “iptal” kararını verirken, “idarece
yapılan soruşturmanın usule aykırı olduğunu, soruşturma kapsamında isnat edilen
fiillerle ilgili olarak net bilgilere yer verilmediği, üyemizin savunma
hakkının engellendiği” tespitlerinde bulunmuştur. Mahkeme kararında belirtildiği
üzere; üyemizi “mobbing” baskısı altında tutmak isteyen idare “hukuka ve usule”
aykırı bir soruşturma gerçekleştirmiş, üyemizi “kusuru bulunmayan” olay
nedeniyle “kınama cezası” ile tecziye etmiştir.
Aydın 2. İdare Mahkemesi kararı, tespit ve netice
bakımından son derece hukuki bir karar olup, “okullarda ders olarak okutulacak”
kadar “İdare Hukuku” yönünden öğretici bir karardır. Bu nedenle, hukuka
aykırı kararlara doymayan Aydın İl Sağlık Müdürlüğü’nün bu karardan “kendisine
düşen dersi aldığını” umuyoruz.
Hukuka
aykırı idari işlemlere imza atmaya doymayan Aydın İl Sağlık Müdürlüğü, bu tutum
ve idari işlemlere devam ettiği sürece, karşısında YİNE Genel Sağlık-İş’i
bulacak, Aydın İl Sağlık Müdürlüğü’nün de hukuka aykırı tüm idari işlemleri
birer birer iptal ettirilecektir.
Aydın 2. İdare Mahkemesi kararı, bu türden
hukuksuzluklara maruz kalan üyemiz olsun olmasın tüm sağlık emekçileri için
önemli bir hukuki kazanımdır. Her zaman belirttiğimiz gibi Genel Sağlık-İş,
hukuksuzluk neredeyse orada olacak ve üyelerinin, yöneticilerden gelen her
türlü haksız ve hukuksuz uygulamalarına karşı mücadelesinden asla
vazgeçmeyecektir.
Her zaman büyük desteğini
hissettiğimiz, tüm sağlık emekçileri için büyük emekleri olan
Sendikamız Hukuk Müşavirlerine de yoğun ve özverili çalışmaları sonucunda
ortaya çıkan bu güzel emsal karar
için bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz.” diye konuştu.