İdare Mahkemesi’nden Karar: Hastane İçinde Sendikal Faaliyet Engellenemez
Manisa’da Sendikamız il temsilcisi tarafından Salihli Devlet Hastanesindeki sağlık çalışanlarına takvimlerimizin dağıtılmasının engellenmesi işlemine yönelik açtığımız davada mahkemece, “dava konusu işlemin, sendika hakkının kullanılmasına müdahale niteliğinde olduğundan, hukuka uygun olmadığı sonucuna varıldı.”
Genel Sağlık-İş olarak tüm sağlık çalışanlarının kullanımı için 2017 yılı için takvim hazırlatılmış ve takvimlerimiz tüm Türkiye’ye dağıtılmıştır. Manisa’da ise Manisa il temsilcimiz tarafından Salihli Devlet Hastanesindeki sağlık çalışanlarına takvimlerimizin dağıtılması için gidildiğinde Başhekim tarafından kendisi engellenmiş ve temsilcimizin Sendikal faaliyetine müdahale edilmiştir.
Bu fiili engelleme üzerine temsilcimize karşı Başhekim tarafından yapılmış olan hareketin, yani idari işlemin sendikal faaliyette bulunma özgürlüğünü kısıtladığı, çoğulcu demokrasi anlayışına aykırı olduğu, hastane yönetiminin takdir yetkisi bulunmadığı, sendikal hakların kullanımının kısıtlanmasının Türk Ceza Kanunu'nun 118. maddesine göre suç teşkil ettiği, takvim dağıtmanın sendikayı tanıtmak ve yeni üyeler kazandırmak amacıyla sendikal hakların kullanımı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, AİHS'nin 11. maddesine, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 22. maddesine, Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin Sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğu iddia edilerek iptaline karar verilmesi için Manisa İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştır.
Yargılama sonucunda Mahkemece;
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, AİHS'nin 11.maddesi ile ilgili olarak vermiş olduğu kararlar incelendiğinde; Mahkemenin sendika hakkının kullanılmasını engelleyen bir müdahaleyi "kanunla öngörülme", "demokratik bir toplum için zorunlu olma" ve "ölçülü-orantılı olma" koşullarının her biri yönünden ayrı ayrı inceleyerek sonuca ulaştığı görülmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, uygulama işlemi niteliğindeki takvim dağıtımına izin verilmemesi işleminin sebep unsurunu, hastanenin kadrolu personeli arasında davacı sendikanın üyesi bulunmamasının oluşturduğu, kamu işvereninin, yönetim ve hizmetin işleyişini engellemeyecek biçimde sendika temsilcilerine çalışma saatleri içinde ve dışında görevlerini yapabilmeleri için imkanlar ölçüsünde kolaylıklar sağlamasının yasal zorunluluk olduğu, sendikaların kurum personeli içinde üyesi bulunmasa dahi, sendikal faaliyetlerin geliştirilmesine yönelik yayınlarda bulunma yetkisine sahip olan davacı sendikaya ait takvimlerin dağıtımında, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı olmamak şartıyla bir sınırlamaya gidilemeyeceği, sendika temsilcisinin talebinin reddedilmesi ile kurum bünyesinde gerçekleşecek sendikal faaliyetlerin sınırlandırıldığı, yapılan bu müdahalenin sendikal faaliyetlere müdahale niteliğinde olduğu, bu müdahalenin hukuksal bir dayanağının bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, dava konusu işlemin, sendika hakkının kullanılmasına müdahale niteliğinde olduğundan, hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle hukuksuzluk ortaya konulmuştur.
İlgili Başhekim hakkında ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş, Savcılığın takipsizlik kararına karşı Salihli Sulh Ceza Hakimliğine itiraz edilmiş, itirazın reddedilmesi üzerine konu Anayasa Mahkemesi gündemine taşınmıştır.
Sendikal haklarının kullanımına bilerek ve isteyerek engel olan Başhekimin cezalandırılması için Anayasa Mahkemesi’nden hukuk devletinin gereklerine uygun bir karar beklediklerini ifade eden Sendikamız Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, “Hukuksuzluk nerden ve kimden gelirse gelsin, kendini hukuktan üstün görenlere, kendini kanun zannedenlere ve hukuk tanımazlığa karşı mücadelemiz devam edecektir. Bu vesileyle sendikamız hukuk müşavirleri Av. Abdullah Hızal ve Av. Mehmet Öğet'e sendikal mücadelemize katkıları ve özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.