HUKUK DEVLETİ VE DEMOKRASİ AKP İÇİN YALNIZCA ARAÇTIR TORBA YASA TASARISI HÜKÜMETİN GERÇEK YÜZÜNÜ BİR KEZ DAHA GÖSTERMİŞTİR!
BASIN AÇIKLAMASI
TBMM’de görüşülmekte olan Torba Yasa tasarısı AKP için hukuk devleti kavramının ne anlama geldiğini hepimize bir kez daha göstermiştir.657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kamu çalışanlarının görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemiştir. Kamu çalışanları DEVLET memurudurlar. Siyasi iktidarların memurları değildirler. Yapacakları işlerin yasalara uygun olmasına bakarlar ve ona göre davranırlar. İş güvencelerinin olmasının nedenlerinden birisi de budur. Yöneticilerin hukuk dışı uygulamalarına karşı yargıya başvururlar ve haklarını ararlar. Ne kadar yıpratılırsa yıpratılsın, ne kadar çok hukuk dışı uygulama olursa olsun sonuçta Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Amirler ve memurlar yasalara uymakla yükümlüdürler.
AKP hükümetinin hukuk ve demokrasiye bakışı böyle değildir. Tek adamın tüm uygulamaları hukuk yerine geçmelidir. Aldıkları oy oranları onlara her türlü hukuk dışı davranışı yaptırabilir. Milli irade dedikleri budur. Onlar çıkarları için her türlü hukuk ve demokrasi dışı uygulamayı yapacaklar ve kimse de bunlara ses çıkaramayacak. Anlayışları budur. Genellikle uygulamaları da budur.
Hukuk ayaklarına dolanıyorsa yaptıkları işi hukuka göre yeniden düzenlemek yerine hukuku yaptıkları işe uygun şekilde düzenlemek istemektedirler. Torba Yasa tasarısı bu anlayışı yansıtmaktadır. Eleştirilecek birçok yönü olmasına karşın biz taslağın bu kısmının, anlayışı yansıtması açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Anayasamıza ve evrensel hukuk değerlerine aykırı bu maddenin yazılabilmiş olması bile başlı başına bir garabettir.
Tasarının 82. maddesi ile “Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereği iki yıl içinde; ilgilinin kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya atanması suretiyle yerine getirilir. Kamu görevlileri hakkında yapılan bu tür idari tasarruflar; telafisi güç veya imkansız zararlar doğurmaz. Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereğini yerine getirmeyen kamu görevlisi hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamaz; ancak disiplin hükümleri saklıdır.” düzenlemesi getiriliyor.
Tasarının bu şekilde yasalaşması durumunda idarenin hukuk dışı uygulamalarına karşı yapacak bir şey kalmıyor. Siz sürgüne gönderildiğinizde dava açıyor ve kazanıyorsunuz ama idare bunu iki yıl süreyle uygulamıyor. İki yıl sonra aynı göreve atama yapmayabiliyor. Yürütmeyi durdurma kararı almanın önüne geçiyor.
Bu tabi ki hukuk dışıdır. AKP’nin hukuksuzluğuna bir örnektir. Ama bu yasalaşırsa kamu çalışanlarının üzerindeki baskıları düşünebiliyor musunuz? Yandaş olmayan, yasadışı emirleri uygulamak istemeyen kamu çalışanlarının güvencesi ne olacak? Yukarıdan dayatılan her türlü hukuk dışı iş yapılmak zorunda kalacak. Kamu çalışanlarının hukuku savunmasından örgütlenme özgürlüğüne kadar tüm alanlarda dayatmacı, hukuk dışı, baskıcı bir ortam oluşacak.
Biz tüm dünyaya örnek bir bağımsızlık savaşı verdik. Bunun sonucunda Cumhuriyet devrimimizi gerçekleştirdik. Hukuk karşısında eşit yurttaşlar olduk. Bunu içselleştirdik. Çok baskıcı yönetimler geldi, geçti. Hepsine karşı mücadelemizi verdik. Buna karşı da mücadele edeceğiz. Yasal ve meşru tüm mücadele yöntemlerini kullanacağız ve bunun yasalaşmaması için gereğini yapacağız.
Dr. Ali Gül
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı