Ü
Y
E
L
İ
K

Haklı İş Bırakma Eylemlerimize Rağmen Verilen Hukuka Aykırı İhtar Puanını İptal Ettirdik!

Haklı İş Bırakma Eylemlerimize Rağmen Verilen Hukuka Aykırı İhtar Puanını İptal Ettirdik! Haklı İş Bırakma Eylemlerimize Rağmen Verilen Hukuka Aykırı İhtar Puanını İptal Ettirdik!
30.06.2021 tarih ve 31527 sayılı Resmî Gazete’de Cumhurbaşkanı’nın 4198 sayılı Kararı ile “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği” yayımlanmıştır. Söz konusu Yönetmelik içeriğinde, “aile hekimliğinde görev alan sağlık çalışanlarının aleyhine düzenlemeler bulunması, çalışma şartlarının ağırlaştırılması, fesih işlemlerinin kolaylaştırılması, iş yükünün artmasına karşılık ödemelerin azalması, iş güvencesinin ortadan kalkması, aile hekimliğinin işleyiş ve özüne zarar verilmesi” nedenleriyle Sendikamız da dahil olmak üzere, muhtelif Sendika, Oda, Dernek ve diğer sağlık meslek örgütleri, ortak bir karar alarak, 27.08.2021 tarihinde “1 Günlük İş Bırakılmasına” karar verilmiştir. İzmir İli Karşıyaka İlçesi’nde bir Aile Sağlığı Merkezi’nde “aile hekimi” olarak görev yapmakta olan Genel Sağlık-İş üyesi, Sendikamızın iş bırakma kararı doğrultusunda, ulusal ve uluslararası bağlamda düzenlenmiş bulunan “çalışma özgürlüğü, sendikal faaliyette bulunma özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü” kapsamında, 27.08.2021 tarihinde “iş bırakma eylemlerine katılım göstermiştir.” İş bırakma eylemlerine ve sağlık emekçilerinin hakkını aramasına tahammülü olmayan, hukuktan ve mevzuat hükümlerinden çok “kendi koymak istediği kuralları” uygulamaya çalışan, hukuku ayaklar altına alan idare tarafından, üyemizin sendikal faaliyette bulunma özgürlüğü kapsamında iş bırakma eylemine katılması nedeniyle üyemiz hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır. Başlatılan disiplin soruşturması kapsamında, üyemize 12 ihtar puanı verilmiştir. Sendikamıza hukuki destek için başvuran üyemize, “derhal” hukuki destek verilmiş ve Genel Sağlık-İş tarafından İzmir 5. İdare Mahkemesi’nde iptal davası açılmıştır. Yargılama sonucunda, İzmir 5. İdare Mahkemesi tarafından; “…Sınırlanabilir bir hak olan sendika hakkının, Anayasada yer alan temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması rejimine tabi olduğu ve Anayasanın 51. maddesinde sendika hakkına yönelik sınırlama nedenlerine yer verildiği, ancak, bu özgürlüklere yönelik sınırlamaların da bir sınırının olması gerektiğinde kuşku bulunmadığı, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında Anayasanın 13. maddesindeki ölçütlerin göz önünde bulundurulması da bir zorunludur. Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında, olayda sendikal hakkının ihlal edilip edilmediğinin değerlendirilmesine gelince; kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve çıkarlarının korunması ve geliştirilmesi için oluşturdukları sendikalar tarafından, ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve çıkarlarının ve bu kapsamda özlük ve parasal haklarının, çalışma koşullarının korunması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi, bu konulara dikkat çekilmesi ve kamuoyu oluşturulmasının sağlanması amacıyla aldıkları kararlar uyarınca kamu görevlilerinin toplantı, gösteri ve iş bırakma eylemlerine katılmalarında demokratik bir toplumda herhangi bir sakınca bulunmadığı; anılan eylemlerin AİHS'nin 11. maddesi kapsamında korunması gerektiği açıktır. Bu durumda; davacının üyesi olduğu sendikanın iş bırakmaya ilişkin kararı uyarınca, Aile Sağlığı Merkezine gitmeyerek sendikal faaliyete katıldığı anlaşıldığından, bu eyleminin izinsiz işe gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir fiil olarak kabulü gerektiğinden, davacının 12 ihtar puanı ile tecziye edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle davanın kabulüne ve dava konusu ihtar puanının iptaline karar verilmiştir. Kararı değerlendiren Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, “Bu karara göre, idarelerin anlamamakta ısrar ettiği “iş bırakma eylemlerinin, sendikal faaliyette bulunma özgürlüğü” kapsamında bulunduğu “bir kez daha” tescillenmiştir. İş bırakma eylemleri, keyfi ve sebepsiz yere yapılmamaktadır. Yapılan iş bırakma eylemleri, “toplumda farkındalık oluşturulması, taleplerimizin idareye ulaştırılması, maddi haklarımızın tarafımıza teslim edilmesi, özlük haklarımızın iyileştirilmesi, şiddet vakalarının azalması, sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının düzeltilmesi, hiçbir amaca hizmet etmeyen, fakat kamuoyunda “dertlere derman” olarak reklamı yapılan yasal düzenlemelerin ortadan kaldırılarak, gerçek anlamda işlevsel yasal düzenlemelerin ihdas edilmesi” amaçlarıyla yapılmaktadır. Bu nedenle idareye;
  • “İş bırakma eylemleri nedeniyle disiplin soruşturması başlatamazsınız.” dedik. Başlattılar!
  • “İş bırakma eylemleri, sendikal faaliyette bulunma ve örgütlenme özgürlüğünün bir gereğidir. Sendikaların varlığı kağıt üzerinde değildir. Sendikalar, emek örgütleridir. Elbette sahada var olacaklardır. İş bırakma eylemleri nedeniyle disiplin cezası veremezsiniz.” dedik. Verdiler!
  • “Genel Sağlık-İş, üyelerinin yanındadır. Hukuk mücadelesini her zaman verir. Üyelerini mağdur etmez. Sonuna kadar gider ve bu disiplin cezalarını iptal ettirir.” dedik ve gelinen noktada yine sözümüzü tuttuk!
Herkes olan biteni izlerken, Genel Sağlık-İş yine farkını ortaya koyarak üyelerinin yanında olmuş, böylesine güzel ve hukuki bir kazanım ortaya çıkmıştır. Genel Sağlık-İş, her zaman olduğu gibi yine “emsal bir karara” imza atmıştır. Bu vesileyle, tüm sağlık emekçilerini “gerçek mücadele Sendikası” olan Genel Sağlık-İş çatısı altında toplanmaya davet ediyoruz.” diye konuştu.