Ü
Y
E
L
İ
K

  HAK, ADALET, HUKUK Hemen Şimdi

  HAK, ADALET, HUKUK Hemen Şimdi   HAK, ADALET, HUKUK Hemen Şimdi
Örgütlenme çalışmaları çerçevesinde İzmir’de bulunan Genel Başkanımız Zekiye BACAKSIZ, İzmir Şube Başkanımız Alper ZOBARLAR ve Şube Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın ÖZCAN'ı makamında ziyaret etti. Anayasa değişikliğine ilişkin referandum hakkında karşılıklı görüş alışverişinde bulunulan görüşmede, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye vurgu yapıldı. OHAL’e dayanarak çıkarılan KHK’lar ile kamuda yapılan ihraç işlemlerinin de masaya yatırıldığı görüşmede Zekiye BACAKSIZ, Genel Sağlık-İş’in Anayasa değişikliğine ilişkin duruşunun “hayır” yönünde olduğunu bir kez daha ifade etti. Genel Başkanımız Zekiye BACAKSIZ görüşme sonrası Genel Sağlık-İş İzmir Şubesi’nde yapmış olduğu açıklamada şunları söyledi: “Ülkemiz zor günlerden geçmekte, adeta “demokrasi sınavı” vermektedir. Anayasa değişikliği adı altında rejim değişikliği yapılarak Meclis’in yasama, denetleme yetkisi yok edilerek, meclisi feshetme yetkisi de bir kişiye verilmek istenmektedir. Ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parlamenter demokratik sisteme dayanan Cumhuriyet ortadan kaldırılarak özgürlük ve bağımsızlığımız tehlikeye atılmaktadır. Ayrıca Anayasa değişikliği ile emek ve meslek örgütleri açısından önemli bir geriye gidiş göstergesi ise pakette yer alan 108. madde ile gelmektedir.  Mevcut Anayasa’da Cumhurbaşkanı’na bağlı olan Devlet Denetleme Kurulu’nun yetkileri “denetlemekle” sınırlı iken, söz konusu Anayasa değişikliği ile bu kurula “idari soruşturma yapma” yetkisi de eklenmektedir. Üstelik idari soruşturma yapma yetkisi tüm kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile işçi ve işveren kuruluşları için de geçerli olacaktır. Bu durumda emek ve meslek örgütlerinin mücadelesinden ve bağımsızlığından bahsetmek olanaklı olmayacaktır. Toplumun siyasal iktidarı denetleme-sınırlama-mücadele araçları olan emek ve meslek örgütleri de tek kişinin ve makamın insafına terk edilecektir. Referanduma giden süreçte AKP hükümeti, ülkemizi OHAL ve KHK’larla yönetmeye devam etmektedir. Siyasal iktidar yargılama yapılmadan binlerce kamu çalışanının görevine son vermekte, hukuk tanımaz ve keyfi uygulamalara devam etmektedir. OHAL’e dayanarak çıkarılan KHK’lar ile kamuda yapılan ihraç işlemleri Anayasa ve yasalarımıza uygun değildir. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre; memurların hiçbir soruşturma işlemine tabi tutulmadan ve kanunlarla belirlenen savunmaları alınmadan ihraç edilmesi kabul edilemez. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda memurların işten atılma ve açığa alınma durumları açıkça belirtilmiştir. Anayasa ve yasalar çiğnenerek yapılan bu hukuksuz uygulamalar, hem iç hukukumuz hem de uluslararası hukukta ciddi sorunlar yaratacaktır.  KHK’larla ilgili daha önce hukuksuz ve adaletsiz uygulamalar nedeniyle birçok mağduriyet yaratılmıştır. Ülkemizin yaşamış olduğu siyasi ve ekonomik sorunlar ile hukuksuz ve adaletsiz uygulamalar hızla artmakta ve binlerce insan halen KHK’larla mağdur edilmektedir. OHAL gerekçesi ile yapılan uygulamaların, hukuksuzlukların, haksızlıkların, adaletsizliklerin ardı arkası kesilmemektedir. Üzülerek söylüyoruz ki, bu adaletsiz ve hukuksuz uygulamalar, beraberinde ölümleri de getirmektedir. 19 Şubat 2017 tarihinde İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan genç asistan Dr. Hasan Orhan ÇETİN görev yaptığı hastanenin 10. katından kendini hukuksuzluğun boşluğuna bırakmıştır. Acımız büyüktür. Kendisine rahmet, yakınların sabır diliyoruz. Vicdanlar yaralı, kalpler kırık, anneler, babalar, eşler, çocuklar boynu bükük, acılı… Her geçen gün daha niceleri, hukuksuzluk girdabında kaybolmaktadır. Hukuka aykırı tutuklamalar, malvarlığına el koymalar, açığa almalar, ihraçlar… “Adalet elbet tecelli edecektir.” sözü artık hiç kimse için anlam ifade etmemektedir. Çünkü adalet tecelli etmiyor, aksine korkulan oluyor ve adaletsizliğe alışılıyor. Kendini ifade etmeye çalışan emekçileri dinleyen herhangi bir yetkili makam yoktur. Çünkü o da dinlemekten korkar haldedir… Masumiyet karinesinin aksine, açığa alınan, ihraç edilenler işlemediği “suçunun”, hiçbir ilgisi olmadığı “işbirliğinin” aksini ispatlamaya çalışıyor ki bunu başaramıyorlar. Bundan yıllar sonra adaletin yerini bulmasının bir anlamı yok. Çünkü yiten canların, haksız tutuklamaların, yok olup giden hakların telafisi yok. Siyasi iktidarı çok geç olmadan hatadan geri dönmeye çağırıyor ve Genel Sağlık-İş olarak tekrar tekrar ve tekrar diyoruz ki, HAK, ADALET, HUKUK hemen şimdi.”