Ü
Y
E
L
İ
K

Genel Sağlık-İş Pandemi ve Sağlık Çalışanları Araştırma Raporu: Sorunlar Yumağı Büyüyor

Genel Sağlık-İş Pandemi ve Sağlık Çalışanları Araştırma Raporu: Sorunlar Yumağı Büyüyor Genel Sağlık-İş Pandemi ve Sağlık Çalışanları Araştırma Raporu: Sorunlar Yumağı Büyüyor
Türkiye’de Covid-19 pandemisinde bir yıl geride bırakılırken, Genel Sağlık-İş tarafından hazırlanan "Pandemi ve Sağlık Çalışanları: Durum, Sorun, Beklenti" Araştırma Raporu, sağlık çalışanlarının Covid-19 sürecinde yaşadıkları sorunları gözler önüne sermektedir. Araştırma Raporu; sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramına gölge düşüren sorunlar yumağını ortaya koyarken, gelecek konusundaki kaygı ve umutsuzluklarına da ışık tutmaktadır.  Çok çalışmaktan yorgun düşen, borç yükü altında ezilen, aradığı desteği bulamayan sağlık çalışanları, sorunlarının çözümü konusunda da umutsuz. Sağlık çalışanları, ağırlıkla orta düzeyde gelir elde etmektedirler. Bu noktada, aylık 4.500-5.500 TL gelir aralığı, sağlık çalışanları için neredeyse ortalama ücret düzeyini oluşturmaktadır (%42,4). Bunu %20,9 ile 5.500-7.500 TL gelir aralığı izlemektedir. Sağlık Çalışanlarının %72 borçlu Her dört sağlık çalışanından neredeyse üçü (%72,8) gündelik yaşamlarını sürdürmek için borçlanmak zorunda kalmaktadır. Katılımcıların %89,9’u bu zorunluluğu bankalar aracılığıyla gidermek zorunda kalırken aile içinden ve diğer yakınlardan borçlananların oranı ise yaklaşık %10 düzeyindedir. Sağlık Çalışanlarının %82’i kredi kullanıcısı Sağlık çalışanlarının %82,8’i kredi kullanıcısıdır. Sağlık çalışanları, öncelikle gündelik ihtiyaçlarını karşılamak için (%65,6-ihtiyaç kredisi ve %25,7-aylık kullanım dışında kredi kartı borcu) borçlanmaktadır. Sağlık Çalışanlarının çalışanlarının %15,2’si ek iş yapıyor Araştırma sonuçları, sağlık çalışanlarının %15,2’sinin mevcut işleri dışında ek iş yaptıklarını göstermektedir. Sağlık Çalışanlarının %21’i Covid-19 geçirdi Araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının %21,8’i Covid-19 geçirmiştir. Bunun yanında, Covid-19 yakın temaslısı olanların oranı ise %23,9’dur. Katılımcıların %54,3’ü, Covid-19 ile ilgili herhangi bir karantina süreci yaşamamıştır. Bu sonuçlardan hareketle, sağlık çalışanlarının yarıya yakını ya Covid-19 geçirmiş, ya da Covid-19 yakın temaslısı olduğu söylenebilir. Sağlık Çalışanlarının %49’u kaygı ve korku hissi yaşadı Pandemi süreci, sağlık çalışanlarının neredeyse yarısının (%49) kaygı ve korku hissi yaşamasına neden olmuştur. Bunu %26,4 ile mutsuz olduğu zamanların arttığını belirtenler izlemiştir. Bunun yanında, stres bozukluğu (%11,7), yalnızlık hissi (%7,2) ve depresyon (%4,8) da pandemi sürecinde sağlık çalışanları arasında gözlemlenen diğer psikolojik sorunlar olarak dikkati çekmektedir. Sağlık Çalışanlarının %67’si çocuğunun uzaktan eğitim ihtiyacını gidermekte zorlandı Sağlık çalışanlarının örgün eğitim çağında çocuğu bulunan katılımcıların %67,6’sı pandemi sürecinde çocuğunun uzaktan eğitim ihtiyacını gidermekte zorlanmıştır. Sağlık Çalışanlarının %41’i çocuğunun kreş ihtiyacını gidermekte zorlandı Kreş çağında çocuğu bulunan katılımcıların %41,1’i pandemi sürecinde bu ihtiyacı gidermekte zorlanmış, %30,1’inin çocuğunun bakımını aile büyükleri üstlenmiş, %9,6’sı ise çocuğuna bakıcı tutmak zorunda kalmıştır. Sağlık Çalışanlarının %44’üne göre işyerindeki KKE’lerin yeterli ancak kalitesiz Sağlık çalışanlarının %44,4’ü, işyerindeki KKE’lerin(Kişisel koruyucu ekipman) yeterli ancak kalitesiz olduğu görüşündedir. Buna karşılık, KKE’lerin hem yetersiz hem de kalitesiz olduğunu belirtenlerin oranı ise %33,4’tür. Sağlık Çalışanlarının %43’ü kurum yönetiminin yeterli destek sunmadığı görüşünde Kurumsal destek, sağlık çalışanlarının pandemi döneminde karşılaştıkları bir başka sorun alanını oluşturmaktadır. Katılımcıların %43,3’ünün kurum yönetiminin yeterli ve güçlü destek sunmadığına dair görüşleri bu açıklamanın en belirgin örneğidir. Ayrıca %18,2 oranında sağlık çalışanı kurum yönetiminin kendilerini yalnız hissettirdiğini belirtmiştir. %7,2’lik bir kesim kurum yönetiminin kendilerine mobbing uyguladığını dile getirmiştir. Sağlık Çalışanlarının %97’si ek ödemelerin adil dağıtılmadığını düşünmektedir Sağlık çalışanlarının %68,4’ü düzensiz ve yetersiz ek pandemi destek ödemesi almıştır. %5 oranında katılımcı kesintili ama yeterli ek destek ödemesi aldığını belirtmiştir. Sağlık çalışanlarının yalnızca %2’si düzenli ve yeterli ek pandemi destek ödemesi almıştır. Her dört sağlık çalışanından neredeyse biri (%23,5), pandemi sürecinde herhangi bir ek destek ödemesi almamıştır. Sağlık çalışanlarının neredeyse tamamı (%97,1), pandemi sürecinde yasal olarak hak ettikleri ödemelerin sağlık işkolunda istihdam edilen çalışanlara adil dağıtılmadığını düşünmektedir. Sağlık Çalışanlarının %39’u fazla mesaiye kaldı Sağlık çalışanlarının %39,1’i pandemi sürecinde fazla mesaiye kalmıştır. Fazla mesai nedeniyle hak ettiği ödemelerin ücretlerine eklendiğini belirtenlerin oranı %64,3’tür. Katılımcıların %27,7’si fazla mesai ödemelerinin ücretlerine eklenmediğini dile getirirken %8’lik bir kesimin ise fazla mesai ücreti izne dönüştürülmektedir. Sonuçlar, fazla mesai konusunda pratikte bir kuralsızlığın olduğunu ortaya koymaktadır. Sağlık çalışanlarının %45’inin nöbette geçirdikleri sürelerde yasalarla düzenlenen sınırların dışına çıkıldığını düşündükleri sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yanında, sağlık çalışanlarının %58,2’si nöbette geçirdikleri süre boyunca sağlanan fiziki imkânların yetersiz olduğunu belirtmiştir. Sağlık çalışanlarının pandemi sürecinde fiziksel/ruhsal sağlığı etkileyen faktörler arttı Sağlık çalışanlarına pandemi sürecinde fiziksel ya da ruhsal sağlığı etkileyen faktörlere maruz kalıp kalmadıkları sorulmuştur. Her üç sağlık çalışanından ikisi bu soruya “Evet” yanıtını vermiştir. Buna bağlı olarak, öne çıkan faktörlerin sıralaması, ruhsal sağlığı etkileyen zaman baskısı ve aşırı iş yükü (%65,2), ruhsal sağlığı rahatsız/tehdit edici davranış (%40,2), fiziksel sağlığı etkileyen şiddet (%21,2), fiziksel sağlığı etkileyen gürültü (%11,6) ve fiziksel sağlığı etkileyen kimyasal madde, zararlı gaz (%9,9) şeklindedir. Sağlık Çalışanlarının %13’ü hasta yakınlarından şiddet gördü Sağlık çalışanlarının %13,8’i pandemi sürecinde hasta yakınlarından şiddet görmüştür. Katılımcıların %60,7’si hasta yakınları tarafından sağlık çalışanlarına yönelen şiddet olaylarının pandemi sürecinde artış gösterdiği düşüncesindedir. Sağlık Çalışanlarının %44’üne göre işyerinde sunulan koşullar elverişli değil Sağlık çalışanlarının %44,2’si pandemi sürecinde işyerinde kendilerine sunulan koşulların elverişli olmadığı düşüncesindedir. Sağlık Çalışanlarının %44’ü işyerinde yemek ihtiyacını kendi imkânlarıyla karşıladı Sağlık çalışanlarının %44,4’ü, pandemi sürecinde işyerinde yemek ihtiyacını kendi imkânlarıyla gidermek durumunda kalmıştır. Sağlık çalışanlarının %56’sına göre sorunları, politika belirleyiciler tarafından algılanmıyor Sağlık çalışanlarının çok büyük bir kısmı (%56), sorunlarının politika belirleyiciler tarafından yeterince algılandığını düşünmemektedir. %33,6’lık bir kesime göre politika belirleyiciler sorunların farkındadır ancak çözüm için gereğini yapmamaktadır. Katılımcıların %7,9’u politika belirleyicilerin sorunların farkında olmadığı düşüncesindedir. Sağlık çalışanlarının %55’i pandemi sürecinin yönetiminden memnun değil Sağlık çalışanlarının %55,2’si pandemi sürecinin yönetiminden memnun değildir. Bunun aksini beyan edenlerin oranı %29,9’dur. Sağlık çalışanlarının %14,9’u ise bu konuda kararsız kaldıklarını belirtmişlerdir. Bu koşullar altında, sağlık çalışanların tamamına yakını (%96,1), mesleki anlamda yaşadıkları ekonomik, sosyal ve özlük haklarına dair sorunların yakın bir gelecekte çözülebileceğini düşünmemektedir. Sağlık çalışanlarının %91’ine göre Türkiye’nin öncelikli sorunu ekonomi ve geçim sıkıntısı Sağlık çalışanlarına göre Türkiye’nin öncelikli sorunu ekonomi ve geçim sıkıntısıdır (%91,8). Bunu sırasıyla sosyal devletin zayıflaması (%82,7), hukukun siyasallaşması (%81,8), emeğe karşı tutum (%80,3), işsizlik (%78,1), yoksulluk (%77,2), kadına şiddet (%71,1), terör ve şiddet olayları (%57,7) ve pandemi (%56,4) izlemektedir. Sağlık çalışanlarının %59’una göre Dönüşüm programı, sağlıkta piyasalaşmayı artırdı Dönüşüm programı, sağlıkta piyasalaşmayı açık şekilde artırmıştır (%59,8). Sağlık çalışanlarının %39,3’ü aile hekimliği uygulamasının temel sağlık hizmetlerine erişimi kısmen, %27,9’u ise tamamen kolaylaştırdığı düşüncesindedir. Sağlık çalışanlarına göre dönüşüm programı, kademeli ve etkinli bir sevk zincirinin oluşturulmasını sağlayamamıştır (%49,9). Dönüşüm programı, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmamıştır (%51,4). Sağlık çalışanlarına göre dönüşüm programının yürürlüğe girmesiyle birlikte sağlık sektöründe çalışan işgücünün niteliği artmamıştır (%54,5). Sağlık çalışanlarının %61’i işiyle ilgili gelecek kaygısı duymaktadır Sağlık çalışanlarının %61,5’i işiyle ilgili gelecek kaygısı duymaktadır. Bu kaygıya sahip olan çalışanların öncelikli sorun sıralamaları siyasal baskı (%37,3), güvence (%25,7), özelleştirme (%25,1) ve maaşların ödenmemesi (%11,9) şeklindedir. Sağlık çalışanlarının %73’üne göre sağlık hizmetleri yalnızca kamu tarafından verilmeli Her dört sağlık çalışanından neredeyse üçü (%73,4), sağlık hizmetlerinin yalnızca kamu tarafından verilmesi gerektiği düşüncesindedir. Bu noktada kamu-özel sektör ortaklığını öne çıkartanların oranı %23,9 iken yalnızca %0,4 oranında sağlık çalışanı, sağlık hizmetlerinin özel sektör tarafından verilmesi gerektiğini belirtmiştir. %93’üne göre sağlık çalışanları toplum nezdinde gereken saygınlığa sahip değil Sağlık çalışanlarının hemen hepsi (%93), sağlık işkolunda çalışan personelin toplum nezdinde gereken saygınlığa sahip olmadığını dile getirmiştir. Buna ek olarak, katılımcıların %90,6’sı ise sağlık işkolunda çalışan personelin saygınlığının son beş yıl içerisinde kötüye gittiğini ortaya koymuştur. GENEL SAĞLIK-İŞ GENEL BAŞKANI ZEKİYE BACAKSIZ: “Çok çalışmaktan yorgun düşen, borç yükü altında ezilen, aradığı desteği bulamayan sağlık çalışanları, gelecekten umutsuz.” Sendikamız Genel Sağlık-İş’in anketi; sağlık çalışanları üzerindeki fiziksel ve ruhsal sağlığı etkileyen faktörlerin pandemi sürecinde daha da derinleştirdiğini göstermektedir. Sağlık çalışanlarının ekonomik sorunları da katlanarak büyümüştür. Anketimizde de yer alan gelir düzeyleri göstermiştir ki sağlık çalışanları yoksulluk rakamlarının çok altında gelir düzeyine sahiptir. Pandemiyle mücadelenin kahramanı sağlık çalışanlarının yoksullukla baş başa bırakılması vicdanları yaralamaktadır. Her dört sağlık çalışanından neredeyse üçünün gündelik yaşamlarını sürdürmek için borçlanmak zorunda kalması son derece kaygı vericidir.  Siyasi iktidar, artık sağlık çalışanlarının sesine kulak vermelidir. Sorunların çözüm noktasında bir irade ortaya konulmaması durumunda, bundan sağlık çalışanları kadar sağlık sistemi de yara alacaktır. Sağlık çalışanlarının talepleri;
  • Pandeminin başından beri gece-gündüz, hafta sonu demeden, izin kullanmadan büyük özverilerle hizmet veren sağlık çalışanlarının ağır ve kötü çalışma koşulları acilen düzeltilmelidir.
  • Neredeyse asgari ücrete yaklaşan sağlık çalışanlarının aylık maaş hesaplamalarında, asgarisi yoksulluk sınırı baz alınarak belirlenmelidir. Şeffaf olarak belirlenecek enflasyon oranları ve refah payı maaşlara yansıtılmalıdır.
  • Bütçe gelirleri; gelir vergisi yoluyla doğrudan, ÖTV, KDV gibi vergiler yoluyla da dolaylı olarak emekçilerin, emeklilerin sırtından sağlanmaktadır. Adaletli bir vergi politikası ivedi olarak yaşama geçirilmelidir.
  • Tüm sağlık çalışanlarına geçmişe etkili olarak yıllık 90 gün yıpranma payı hakkı verilmelidir.
  • 3600 ek gösterge sözü tutulmalı, tüm personeli kapsayan kademeli olarak ek göstergeler artırılmalıdır.
  • Sağlık çalışanlarına şiddet gösterenlere verilecek olan cezaların caydırıcı olabilmesi adına sendikamız Genel Sağlık-İş tarafından hazırlanan, Türk Ceza Kanunu’nda kamu kurum ve kuruluşlarında sağlık hizmeti sunanlara karşı işlenen bazı suçlara ilişkin özel düzenlemeler içeren Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı taslağı kanunlaştırılmalıdır.
  • Covid-19’un kamu görevlisi olsun olmasın tüm sağlık çalışanlarına iş kazası meslek hastalığı kapsamında haklar veren özel bir düzenleme yapılmalıdır.
  • Sağlık hizmetlerinde var olan personel açığı pandemi ile daha da belirginleşmiştir. Bir an önce yeterli sayıda kadrolu ve güvenceli olarak sağlık çalışanı istihdam edilmeli, personel açığı kapatılmalıdır.
  • Farklı statülerde çalışan sağlık çalışanları 657 sayılı yasanın 4/A kapsamına alınmalıdır. Sözleşmeli sağlık personeli alımına son verilmelidir.
  • Sağlık çalışanlarının çocuk bakım sorunun çözümü için haftanın 7 günü, 24 saat kesintisiz hizmet veren bakımevi, kreş ve anaokulu düzenlemesi hayata geçirilmelidir.
  • Tüm sağlık çalışanları insan onuruna yaraşır bir yaşam ve çalışma koşullarına kavuşturulmalıdır.
  • Sağlıkta piyasalaşmaya son verilmeli, Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu, halkçı ve emekçiden yana sağlık politikaları uygulanmalıdır.
Pandeminin gölgesi altında, karşılaştıkları tüm güçlüklere rağmen, zor ve onurlu görevi yerine getirmek için fedakârca çalışan tüm sağlık emekçilerinin 14 Mart Tıp Bayramı kutluyoruz. Zekiye Bacaksız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Pandemi ve Sağlık Çalışanları Araştırma Raporu için tıklayınız