Fazla Hastayı Kabul Etmeyen Fizyoterapiste Verilen Uyarma Cezasına Mahkemeden İptal Kararı
Fizyoterapist üyelerimizden sık sık karşılayamayacakları sayıda hastanın tedavisini yapmalarının istediği, idarenin herhangi bir kriter olmaksızın hasta yönlendirdiği, herhangi bir itiraz halinde de disiplin yaptırımı ile tehdit edildikleri yönünde Sendikamız Genel Sağlık-İş’e şikayetler gelmektedir. Son olayda Devlet Hastanesinde Fizik Tedavi Ünitesinde fizyoterapist olarak görev yapmakta olan Genel Sağlık-İş üyesi, yönlendirilen hastanın tedavisini kabul etmediği gerekçesi ile 08.01.2020 tarihinde tutulan tutanağa istinaden hakkında yürütülen soruşturma sonucunda kendisi 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin A fıkrasının (a) ve (h) bentleri uyarınca uyarma cezası ile cezalandırılmıştır.
Genel Sağlık-İş üyesi fizyoterapist, sendikamızdan hukuki destek talebinde bulunmuş ve MYK’nın uygunluk kararı ile kendisine hukuki destek verilmiş ve uyarma cezasının iptali için Aydın İdare Mahkemesinde iptal davası açılmıştır.
Dava dilekçesinde; fizyoterapistlerin iş yükünün bir sınırı olduğu, aksi halde sınırsız hasta yönlendirmesinin karşılanamayacağı, olay günü üyemizin günlük alması gereken hasta sayısına ulaştığı halde idare tarafından bir hasta daha yönlendirildiği, bakması gereken en yüksek hasta sayısına ulaştığı, hakkında tutulan tutanağın haksız olduğu, idareye günde ne kadar hasta alması gerektiği yönünde yapmış olduğu başvuruya verilen cevapta "hasta sayısını belirlemede serbest olduğu" yönünde bilgi verildiği, 16 rakamının günlük bir fizyoterapistin bakabileceği hasta sayısı olduğu, başhekimin baskı uyguladığı, sürgün ile cezalandırmaya çalıştığı, işlemin de bu baskı ve cezalandırmaların devamı niteliğinde olduğu, başhekim hakkında kendisini tehdit ettiği ve mobbing uyguladığı için hakkında tesis edilen disiplin cezasının hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda:
“Bakılan uyuşmazlıkta, soruşturma dosyasının içeriği, soruşturma raporu ve eklerinin birlikte değerlendirilmesinden; Aydın Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Ünitesinde fizyoterapist olarak görev yapan davacının olay günü tıbben kabul gören günlük alması gereken hasta sayısı olan 16 hasta sayısına ulaşmış olduğu, 17. hastayı alamayacağını bildirmesi üzerine başka bir fizyoterapiste yönlendirildiği, yukarıdaki bilgiler doğrultusunda davacının yapmış olduğu işin süre gerektiren ve 15 ila 30 seans arasında değişen bir tedavi süreci olduğu, tedavi gören hastaların tedavilerinin aksamaması için süreye ve planlamaya son derece dikkat edilmesi gerektiği, yeni alınacak bir hastanın tüm tedavi programını olumsuz etkileyebileceği, davacının olay günü 14 hastasının gelmiş olmasının ertesi gün de kayıtlı hastaların gelmeyeceği anlamını taşımadığı ve hastaların yeterli ve doğru tedavi görebilmesi için planlamanın çok önemli olduğu açık iken, önceden yapılan planlamaya uyması sebebi ile davacı hakkında tesis edilen uyarma cezasına yapılan itirazın reddi yönündeki dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle üyemize verilen uyarma cezasının iptaline karar vermiştir.
Genel Sağlık-İş Genel Hukuk ve TİS Sekreteri Gazi Çeliker kararla ilgili yaptığı açıklamada; “Mahkemenin bu kararını basit bir uyarma cezasının iptali olarak algılamamak gerekir. Bu karar, üyemiz özelinde bize göre çok sayıda fizyoterapist sağlık emekçilerinin karşılaştığı bir durum hakkında verilmiş son derece önemli bir karardır. Çünkü idareler fizyoterapistlere yapılmış olan çalışma programı dışında randevu olmaksızın hasta yönlendirmekte ve herhangi bir sınırda tanımamaktalar. Herhangi bir şekilde sınırsız hasta yönlendirmesine itiraz edilmek istendiğinde de hemen ceza ve soruşturma ile tehdit edilmekteydiler. Bu nedenle Aydın İdare Mahkemesinin tüm bu olguları değerlendirip işin esasına girerek fizyoterapistler adına çok önemli ve değerli bir karara imza atmışlardır. Kendilerine üyemizin haklı davasında verdikleri adaletli karar için teşekkür ediyoruz. Genel Sağlık-İş her zaman üyelerinin yanı başındadır. En zor zamanlarında onlara destek olmaktadır ve olacaktır. Hak ve hukuk dışında hiçbir güç tanımıyoruz.” dedi.