Ü
Y
E
L
İ
K

Emeğimiz, Cumhuriyetimiz, Ülkemiz İçin Alanlardayız

Emeğimiz, Cumhuriyetimiz, Ülkemiz  İçin Alanlardayız Emeğimiz, Cumhuriyetimiz, Ülkemiz İçin Alanlardayız
Birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı zor koşullar altında karşılıyoruz. Emperyalizmin ve siyasi iktidarın saldırıları öylesine bir boyut kazandı ki, bugün tüm emekçiler büyük bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımların çoğunu yitirme tehlikesiyle karşı karşıyadır. ‘Kamu Yönetimi Reformu’ adı altında iş güvencesi tamamen ortadan kaldırılmak istenmektedir. OHAL KHK’leriyle kamu emekçilerinin yargı güvencesi yok sayılmıştır. Yapılacak düzenleme ile bu durum kalıcı hale getirilmek istenmektedir. Ayrıca memurlar için performans yönetmeliği hazırlığı da yapılmaktadır. Getirilmek istenilen performans sisteminde “çalışkanlık” değil, “amirin gözüne girme” şart koşulmaktadır. Devlet memurunun, siyasi iktidarın memuru haline getirilmesi amaçlanmaktadır. Sadece kamu emekçilerinin değil, tüm emekçilerin iş güvencesi saldırı altındadır. Kıdem tazminatları için yine bir “fon”u devreye sokmaya çalışan siyasi iktidar, sermayenin işten çıkarma maliyetlerini düşürmek için çalışanların geleceğini karartmaktadır. Kıdem tazminatını ödemeyen işverene ağır yaptırımlar getirilmesi gerekirken, hukuksuzluğa hukuk üretilmeye çalışılmaktadır. “Kazanılmış haklara dokunulmayacağını” söylemek ise işçi sınıfını bölmeye çalışmaktan başka nedir? İktidar; iş güvencesiz, gelecek güvencesiz, hayat güvencesiz çaresiz kitlelerin, kendileri için oy deposu olduğunu çok iyi bilmektedir. Emperyalizmin ulus devletlere karşı sahneye koyduğu “böl, parçala, yönet” taktiğini siyasi iktidar, örgütlü emekçiler üzerinde kullanmaktadır. Sınıf bilincini yok ederek kendisine bağımlı kılmaya çalışmaktadır. İktidar güdümlü sarı sendikalar, hak mücadelesinden uzak, iktidarın önlerine attığı kırıntıları, “kul” ve “teba” zihniyetiyle kapışmaktadır. Sırtını emperyalizmin adaletsizliğine ve vahşi kapitalizmin sermaye faşizmine dayamış siyasi iktidar, örgütsüzleştirdiği emekçileri iliklerine kadar sömürmekten geri durmamaktadır. Fazla ve uzun çalışma saatleri, eriyen ücretler, kötüleşen yaşam koşullarının altında ve gelecek kaygısı içinde çalışan biz emekçiler gelecek güzel günlere inanıyoruz. Ve siyasi iktidara bu ülkenin emek sınıfı olarak sesleniyoruz: Emekçinin ekmeğidir adalet… Ekmeğime ve geleceğime dokunma!                                                    **** Emperyalizm Orta Doğu’yu kan gölüne çevirmişken, Ulus egemenliği yerine tek adam rejimi dayatılırken, Mustafa Kemal Atatürk’ün izleri silinmeye çalışılırken, Cumhuriyet kazanımları saldırılar altındayken, Hak, hukuk, adalet sadece kelimelerde kalmışken, İşsizlik ve yoksulluk ülkeyi yangın yerine dönüştürmüşken, İş güvencemiz ve geleceğimiz elimizden alınmaya çalışılırken, Bugün 1 Mayıs’ı alanlarda kutlamak daha da anlamlıdır. Gün birlik günü, gün mücadele günü, gün dayanışma günüdür. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini emek örgütlerinin mücadele azmi ve kararlılığı belirleyecektir. Bu açıdan hepimize tarihi bir sorumluluk ve görev düşmektedir. 1 Mayıs, sadece emekçinin bayramı değil; emperyalizme, sömürüye, kula kulluk etmeye, “ılımlı” sosuna batırılmış gerici, baskıcı zihniyete ve yaşanan tüm hukuksuzluklara karşı örgütlenerek, birlikte cesaretle karşı durma günüdür. Yaşasın 1 Mayıs Birlik, Mücadele Ve Dayanışma Günü! Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye Mücadelemiz! Yaşasın Birleşik Kamu-İş! Yaşasın Genel Sağlık-İş! Zekiye Bacaksız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı