Ekonomik Kriz, Emekçilerin Yaşam Koşullarını Tehdit Etmektedir
Siyasi iktidar bir an önce halkın feryadını duymalı enflasyon sepeti ve rakamlarını makyajlamaya çalışmak yerine, gerçekten enflasyonla mücadele etmelidir. Oluşan ekonomik tablo ortadadır; emekçiler faturalarını ödeyemez, temel besin ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale getirilmiştir.
2021 yılı, ekonomik krizin doruğa ulaştığı ve yıkıcı etkilerinin en ciddi şekilde hissedildiği yıl olarak belleklere kazınmıştır. Ancak 2022 yılı Ocak ayı itibariyle daha da derinleşen ekonomik kriz emekçilerin yaşam koşullarını ciddi şekilde tehdit etmeye devam etmektedir. Hayat pahalılığı ve ödenemeyen faturalar yaklaşan derin bir sefalet düzeninin bugünden hissedilen yansımasıdır.
4 gün önce gece yarısı kararnamesiyle başkanı apar topar görevden alınan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Ocak ayı enflasyon rakamlarına göre ocak ayında enflasyon yüzde 11,10 olarak gerçekleşirken; yıllık bazda ise yüzde 48,69 olarak hesaplanmıştır. Siyasi baskılarla kapısına kilitler vurularak enflasyon rakamı açıklamaya zorlanan TÜİK’e göre emekçilerin bütçesinin ana gider kaynakları arasında olan ulaşımda enflasyon yıllık bazda yüzde 68,89, gıda ve alkolsüz içeceklerdeki artış yüzde 55,61, ev eşyasında ise yüzde 54,53 olmuştur.
Cumhurbaşkanının bir müjde olarak tüm televizyonlardan duyurduğu adeta bir lütuf olarak gösterilen kamu emekçilerine ilk 6 aylık dönem için yapılan %5+ %2,5 ilave zam daha banka hesaplarına bile yansımadan enflasyon karşısında erimiştir. Makyajlanmış enflasyon oranlarına rağmen kamu çalışanlarının ve emeklilerinin maaşlarına yapılan artış enflasyon rakamlarının çok altında kalmış, daha ilk aydan %3,6 enflasyon farkı oluşmuştur. Kalan 5 aylık dönemde kamu emekçilerinin aleyhine oluşan bu zararın artarak devam edeceği açıktır. Kamu emekçilerinin ve halkın hissettiği gerçek enflasyon rakamlarına göre ise durum çok daha vahim vaziyettedir.
Her fırsatta kameralar önünden işçiyi ve memuru enflasyona ezdirmeyeceğini iddia eden siyasi iktidarın bu sözü de karşılık bulmamış kamu emekçileri, işçiler ve emekliler artan pahalılık ve derin yoksullukla baş başa bırakılmıştır.
Siyasi iktidar bir an önce halkın feryadını duymalı enflasyon sepeti ve rakamlarını makyajlamaya çalışmak yerine gerçekten enflasyonla mücadele etmelidir. Oluşan ekonomik tablo ortadadır; emekçiler faturalarını ödeyemez, temel besin ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale getirilmiştir.
Kamu çalışanları ve emekliler için TBMM'de ivedilikle yeni bir düzenleme yapılmalı, kamu çalışanları ve emeklilerin maaşları insanca yaşayacakları şekilde yeniden düzenlenmeli, yoksulluk sınırının üstünde temel maaş artışı bir an önce sağlanmalıdır. Bu konuda tüm siyasi partileri sorumluluk almaya, yaşanan derin ekonomik krizin yükünü emekçilerin sırtından almaya davet ediyoruz.
Derya Uğur
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı