Biz kadınlar gökyüzünün yarısını omuzlarız, diğer yarısını omuzlayanları da yetiştiririz. Toplumların gelişmesinde büyük katkılarımız vardır. Bu ilerlemeler zorlu mücadeleler sonucu gerçekleşmiştir.155 yıl önce kadınların daha iyi çalışma koşulları için canlarını vermeleri bizim bu günlere ulaşmamızda önemli bilinç sıçraması yaratmıştır. Ne yazık ki bugün çalışma koşulları yeniden geriye doğru gitmektedir. Sağlıkta dönüşüm programı ile bizleri sözleşmeli kölelik beklemektedir. Biliyoruz ki, sözleşmeli çalışma iş güvencesinin yitirilmesidir. İş güvencesi kalkarsa işsizliği ilk yaşayacaklar biz kadınlar oluruz. Kadınların iş yaşamından uzaklaşması, evde çocuk bakımı ile sınırlı bir yaşamlarının olmasını arzulayan bir iktidarın yönetiminde daha çabuk gerçekleşecektir. İş güvencemizden vazgeçmeyeceğiz. Bölgemizde emperyalist ülkelerin çıkarları temelinde iç savaşlar, işgaller, çatışmalar ne yazık ki sık sık yaşanmaktadır. Savaşlar en çok kadınları vurur. Emperyalist ülkelerin çıkarları için komşularımızla savaş kışkırtılmaktadır. Bunu kabul etmiyoruz. Biz büyük atatürk’ün dediği gibi yurtta barış dünyada barışı savunuyoruz. Günümüz türkiye’sinde biz kadınların mücadelesi cinsiyet ayrımcılığı ile sınırlandırılamaz. Kadının toplum hayatında ve üretimde yer almasını, gelişmesini engelleyen ortaçağ kurumlarına karşıyız. Cinsler arası her türlü yasal ve fiili ayrımcılığı reddediyoruz. Şiddeti ve cinsel tacizi ortadan kaldırma mücadelesinin içindeyiz. Bu 8 mart’ı iş güvencemiz ve barış temelinde kutluyoruz. Ne mutlu ki türk kadını cumhuriyet devrimi geleneklerini bugüne taşıyacak birikim ve tarih bilincine sahiptir. Barışı ve iş güvencesini de savunacaktır. Hepimizin dünya emekçi kadınlar günümüz kutlu olsun. Genel sağlık iş genel merkezi