Dün, Soma'daydık!
Dün Soma’ya gittim. Sendikamızın Genel Sekreteri , Mali Sekreteri ve İzmir Tabip Odası Başkanı ile sabah yola çıktık. Soma’ya ulaştığımızda her köşe başında onlarca polis gördük. Merkeze yaklaşık 20 km. uzaklıktaki madene giderken, yerleşim yerinin dışındaki dağlık bölgede yolun her iki yanında yirmişer metre aralıklarla askerleri gördük. Suçlu bir diktatörün zavallı korku belirtileri olarak değerlendirdik. Yoğun bir yas havası her yeri kaplamıştı. Araba ile bir yere kadar gidebildik, sonra yürüyerek madene ulaştık. Yürürken yanındaki annesine ‘Ölmemiştir değil mi anne’ diyen genç kızı unutamıyorum. Ne yazık ki karbon monoksit zehirlenmesi nedeniyle sağ kurtulma olasılığı kalmamıştı. Çalışanlardan aldığımız bilgi de bizi doğruladı, yalnızca ölü tahliyesi yapılıyordu. Sendikacılarla, hekimlerle, işçilerle konuşmamızdan çıkardıklarımızı var olan bilgilerimizle harmanladık. Çok açıktı bu bir iş kazası değil, AKP hükümetinin uyguladığı özelleştirme, taşeronlaştırma uygulamalarının neden olduğu toplu iş kıyımı idi. Taşeron taşerona devrediyor, yalnızca kar elde etmek isteyen işveren, maliyet arttırıcı unsur olarak gördüğü işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini almıyor, yeterli sayıda işçi çalıştırmıyor, sendikal örgütlenmeyi engelliyor ve bunların alt yapısını yapan hükümetle al gülüm ver gülüm birlikte yaşıyor. Türkiye’de irili ufaklı 4000 maden var, bu madenleri denetleyebilecek madencilik sektörünü bilen yalnızca 50 iş müfettişi var. AKP hükümetinin iktidarında 105 madencinin yaşamını yitirdiğini ve CHP Manisa milletvekilinin bu sorunu görüşmek için verdiği önergenin AKP milletvekillerince reddedildiğini anımsadık. Muayenehaneler büyük hastane tekelleri önünde engel olduğu için sağlık bakanlığı buraları kapatmak için elinden geleni yapar. Yayınladıkları genelgelere uyulmadığı gerekçesiyle birçok muayenehaneyi kapatır, Yeni muayenehaneler izin vermemek için elinden geleni yapar. Depreme dayanıklılık belgesi, asansör kapısının genişliği ve yüksekliği, muayenede engelli tuvaleti olup olmaması, muyenehane girişinin ölçüleri sürekli denetlenir ve herhangi bir risk taşımasa’da tekelleşmenin önünde engel olduğu için kapatılır. Bakış açısını yansıtması açısından çok öğretici .Bir tarafta ölümlü iş kazaları riski olan işletmelerin taşerona teslimi ve denetimsizlik, diğer yandan zorlama ölçütlerle hastane tekellerine engel küçük işletmeleri kapatılması. Bugün Soma’da ki yitirdiklerimizi anmak, onlar için saygı duruşunda bulunmak ve sorumluların hesap vermesini talep etmek için Konak’ta Birleşik Kamu İş Konfederasyonuna bağlı kamu çalışanları olarak toplandık. Basmane’de toplanıp gelenler Konak’a ulaştığında polisin müdahalesi başladı. Gaz yedik, ıslandık. Tüm bu polis şiddetine karşın Cumhuriyet Meydanına yürüdük, saygı duruşunda bulunduk, basın açıklamamızı yaptık. Gerek bugün meydana çıkanlar gerekse Soma’da ölümlerin gerçek sorumlusunu doğru saptayıp Tayyibi markete kaçıranlar bu işin kolay kolay kapatılamayacağını düşündürüyor. Umarım ve dilerim sorumluları yargılayacak, taşeron sisteminden kamucu sisteme geçecek günleri görürüz. Bu işçi katliamları da son bulur. İçimi yakan şu, ne yazık ki ölenlerin tamamı para için öldüler. Bir kişinin daha çok para kazanması için öldüler. O kişi gerekli önlemleri alsa inanın yaşantısında çok önemli bir değişiklik olmayacaktı. Yazık çok yazık Çalışma Bakanı, Enerji Bakanı ve Başbakan istifa etmelidir. Hükümet istifa etmelidir.. Dr. Ali Gül Genel Sağlık-iş Genel Başkanı