Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, 8 Mart öncesi 11 yıldır içinde bulunduğu sendikal faaliyetler ve kadının yönetimdeki rolü hakkında deneyimlerini paylaştı.
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, Türkiye’de
kadın yöneticilik deneyimlerini paylaşarak, kadınların yönetim kademelerinde
daha fazla yer alması gerektiğini belirtti.
“KADINLARIN SENDİKALARDA VE YÖNETİMDE YER ALMASI HÂLÂ
ZOR”
Kadınların sendikalarda ve yönetim kademelerinde yeterince
yer almadığını belirten Dr. Uğur, bunun en büyük nedeninin toplumsal roller
olduğunu ifade ederek sözlerine şu şekilde devam etti: “2014 yılından bu yana
Genel Sağlık-İş üyesiyim. Sendikamızda önce Genel Merkez Mahalle Sekreterliği
ve Genel Sekreterlik görevlerinde bulundum. Şu an ikinci dönem Genel Başkanlık
görevimi yürütüyorum. Aynı zamanda evliyim ve bir kız çocuğu annesiyim.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Kadınlar aile, eş ve çocuk
sorumluluklarını üstlenirken, yöneticilik pozisyonlarına erişim konusunda
dezavantajlı duruma düşebiliyorlar. Sağlık ve sosyal hizmet sektöründe
çalışanların büyük çoğunluğu kadın olmasına rağmen, karar alma mekanizmalarında
kadınların temsil oranı oldukça düşük. Önceki Genel Başkanımız da bir kadındı
ve o da bu mücadeleyi büyük fedakârlıklarla sürdürdü. Bizler, eşimizden,
çocuklarımızdan, ailemizden, sosyal hayatımızdan fedakârlık ederek bu görevleri
yürütmeye çalışıyoruz. Erkek egemen bir alanda kadın olarak var olabilmek kolay
değil.”
“SENDİKALARDA KADINLARA SÖZ HAKKI VERİLMEZKEN BİZİM ÖRGÜTÜMÜZDE DURUM
FARKLI”
Kadınların yönetim kademelerinde söz hakkı bulmakta
zorlandığını belirten Uğur, Genel Sağlık-İş Sendikasının bu iklimde farklı bir
duruş sergilediğini dile getirerek, “Bu konuda şanslı olduğumu söyleyebilirim.
Genel Sağlık-İş ve bağlı olduğumuz konfederasyon Birleşik Kamu-İş, kadın erkek
eşitliğine inanan ve demokratik bir yapıya sahip bir örgüt. Kendi örgütüm
içinde bu anlamda ciddi bir zorluk yaşamadım. Ülke genelinde baktığımızda,
kadınların sendikalarda ve yönetim mekanizmalarında söz hakkı bile bulamadığını
görebiliyoruz. Toplumumuzda “erkek erkeğe konuşma” kültürü var. Siyasette,
ticarette, pazarlıklarda, hatta ikinci el araç alım-satım sitelerinde bile
“erkek alıcı-kadın alıcı” ayrımı yapılıyor. Eğitimsiz kesimlerde bu durum daha
sık görülse de, maalesef eğitimli insanlar arasında da bu zihniyet yaygın”
dedi.
“ERKEK ERKEĞE KONUŞMA KÜLTÜRÜNÜ YIKACAĞIZ”
Dr. Derya Uğur, yönetim kurulu toplantılarında zaman zaman
ilginç durumlarla karşılaştığını belirterek, “Yönetim kurulu toplantılarında
zaman zaman ilginç durumlarla karşılaştım. Örneğin, toplantı sırasında
yanlarında olduğumda dile getiremedikleri bazı konuları, odadan çıktığım an
kahkahalar eşliğinde konuşabildiklerini fark ettim. Bu gibi durumlar,
kadınların erkek egemen alanlarda ne kadar dikkatli olmak zorunda olduklarını
bir kez daha gösteriyor. Ancak işimi yaparken hiçbir saygısızlıkla karşılaşmadım
ve örgütümdeki arkadaşlarımla uyum içinde çalışıyorum” dedi.
“KADINLAR, ÇOCUKLAR VE TOPLUMSAL ADALET İÇİN MÜCADELEYE
DEVAM”
Sendikal mücadelesinde ailesinden büyük destek gördüğünü
dile getiren Uğur şu şekilde devam etti: “Genel Başkanlık görevini üstlenmeden
önce eşim ve kızımla bu durumu konuştum. Onların desteği benim için çok
kıymetliydi. ‘Biz sonuna kadar arkandayız’ dediler ve bu güvenle görevi kabul
ettim. Genel Sağlık-İş Genel Başkanı olarak ve bir kadın olarak, bu yanlışları
düzeltmek için var gücümle mücadele etmeye devam edeceğim. Ülkemizin daha adil,
eşit ve yaşanabilir bir yer olması için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım.”
HABER LİNKİ:
https://www.yeniankara.com.tr/ankara/dr-derya-ugur-kadinlar-yonetimde-yer-alirken-erkek-erkege-konusma-kulturu-hala-yikilmis-degil-100592