Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü’nün “Harcırah Gaspına” Mahkeme Geçit Vermedi!
2547 sayılı Kanun’un 13/b-4 maddesinin, kendisine, Üniversite içerisinde her türlü yetkiyi verdiğini, bu düzenlemenin, kendisine, hukuka aykırı ve keyfi idari işlem tesis etme özgürlüğü sunduğunu düşünen Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü, 19.08.2021 tarihinde, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ndeki Sendikamız Genel Sağlık-iş Temsilcisini, Efes Meslek Yüksekokulu’na bir yıl gibi uzun bir süreyle geçici olarak görevlendirmiştir. Söz konusu görevlendirme idari işlemi nedeniyle Sendikamıza, hukuki destek talebiyle başvuran üyemize hukuki destek verilmiş, İzmir 1. İdare Mahkemesi’nde açılan dava kapsamında alınan yürütmenin durdurulması kararıyla birlikte üyemizin görev yerine iadesi sağlanmıştır.
Sendikamız Genel Sağlık-İş üyesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ndeki görevine iadesinin sağlanmasının ardından Efes Meslek Yüksekokulu’nda görevlendirilmesi nedeniyle görevini burada icra ettiği süreler bakımından “6245 sayılı Kanun'un 42. maddesi gereğince, kendisine yurtiçi geçici görev yolluğu ödenmesini” talep etmiştir. Dokuz Üniversitesi Rektörlüğü, söz konusu talebe yanıt dahi vermemiştir.
Sendikamız Genel Sağlık-İş üyesi, belirtilen durum nedeniyle Sendikamıza tekrar başvuruda bulunarak, hukuki destek talep edilmiştir. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nün, hukuka ve yasaya aykırı “zımni ret” idari işlemine karşı Sendikamız Genel Sağlık-İş üyesi tarafından İzmir 1. İdare Mahkemesi’nde iptal ve tam yargı davası açılmıştır.
İzmir 1. İdare Mahkemesi’nde açılan davada, yapılan yargılama sonucunda, “Yukarıda metni yazılı Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; harcırah ve yolluk alınabilmesi için memuriyet mahalli olarak belirlenen yerin dışında bir yere atama veya görevlendirme yapılması gerektiği, memuriyet mahallinin ise büyükşehir belediyelerinin olduğu illerde il mülki sınırları içinde kalmak kaydıyla memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ilgilinin ikametgâhının bulunduğu ilçe belediye sınırları içinde kalan ve yerleşim özellikleri bakımından bütünlük arz eden yerler ile belediye sınırları dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu yerlerin devamı niteliğindeki mahaller ve kurumlarınca sağlanan araçlar ile gidilip gelinebilen yerlerin anlaşılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda; davacının kadrolu olarak görev yaptığı yerin Balçova ilçesi olduğu, geçici olarak görevlendirildiği yerin ise Selçuk ilçesi olduğu görülmektedir.
Bu durumda; davacının kadrolu olarak görev yaptığı yer dışında başka bir yerde geçici olarak görevlendirildiği, dava dosyası kapsamında görevlendirildiği Selçuk ilçesine kurumca sağlanan servis aracıyla gidilip gelindiğine dair davalı idarece herhangi bir belgenin dava dosyasına sunulamadığı, yerleşim özellikleri bakımından bu yerin, Balçova ilçesi ile bütünlük arz etmediği ya da devamı niteliğinde de olmadığı, yukarıda anılan düzenlemelere göre ise davacıya, geçici görevlendirmesinin olduğu tarihler dikkate alınarak; her yıl için 180 günü geçmemek üzere; ilk 90 günü için tam, kalan 90 günü için 2/3 oranında hesaplanacak geçici görev yolluğunun ödenmesi gerektiğinden, harcırah ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” denilerek, haklı davamızda, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü’nün “zımni ret” idari işleminin İPTALİNE, harcırah ile ilgili olarak üyemizin hak edişlerinin, yasal faiziyle birlikte kendisine ÖDENMESİNE “KESİN OLARAK” karar verilmiştir.
Kararı değerlendiren Sendikamız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Derya Uğur, “Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü, üyemizi önce “haksız ve hukuka aykırı bir şekilde” bir yıl geçici görevlendirmiş, bu konuda açılan davada iptal kararı almamızın ardından ise, üyemizin “harcırah ödenmesi” yönündeki haklı talebine yanıt dahi verilmemiştir.
Genel Sağlık-İş, sürgüne tabi tutulan üyesinin, sürgün idari işlemine karşı büyük bir hukuki kazanım elde ettiği gibi, söz konusu sürgüne rağmen ödenmeyen harcırah ile ilgili olarak da “kesin nitelikte” emsal bir karar imza atılmıştır.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü, şimdiye kadar idrak edememiş ise, şu hususların artık anlaşılmasını temenni ediyoruz:
Genel Sağlık-İş, SÜRGÜNE GEÇİT VERMEZ!
Genel Sağlık-İş üyesinin maddi hakkı GASP EDİLEMEZ!
Hukuka aykırı tüm idari işlemlerine karşı açtığımız tüm davalarda büyük kazanımlar elde ettiğimiz Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü, ders almamaya devam ettiği sürece Genel Sağlık-İş olarak açtığımız davalarla BİZLER DERS VERMEYE HAZIRIZ!
Hiçbir makamı işgal eden idareciler sonsuza dek bu makamlarda kalmaya devam etmeyeceği gibi, görevleri devam ettiği sürece HUKUKA UYGUN hareket etmek, adil kararlar vermek ve tüm idari personele eşit davranmak yükümlülüğü altındadırlar. Bu yükümlülüğün ihlali halinde GÖREVLERİNİ KÖTÜYE KULLANIP, işgal ettikleri makamların, kendilerine sınırsız güç vaat ettiği düşüncesinde olanların sonu, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü gibi olacak, hukuka aykırı ve keyfi idari işlemleri, mahkemelerce birer birer hukuk aleminden silinecektir.
Üyemizin yoksun kaldığı harcırahın kendisine ödenmesi yönündeki “KESİN NİTELİKTEKİ” karar, büyük bir hukuki kazanım olup, İzmir 1. İdare Mahkemesi kararını, tüm sağlık emekçilerine armağan ediyor, bu kararın alınmasındaki yoğun ve özverili çalışmaları nedeniyle Hukuk Müşavirlerimize teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.