Ü
Y
E
L
İ
K

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜNE “İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN” NE OLDUĞUNU GÖSTERDİK!

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜNE “İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN” NE OLDUĞUNU GÖSTERDİK! DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜNE “İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN” NE OLDUĞUNU GÖSTERDİK!
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü’nün, Sendikamızın, Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi’ndeki 2 sendika işyeri temsilcisini de, “kurumdan uzaklaştırma kastıyla” 1 yıl gibi uzun bir süreyle İzmir'in, Merkez'den uzak ilçelerine SÜRGÜN etmesi nedeniyle “konu hakkında farkındalık yaratmak ve diğer üyelerimizi konuyla ilgili olarak bilgilendirmek” adına Sendikamız tarafından, “twitter (X)” üzerinden bir etkinlik gerçekleştirilmiştir.

Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi “engelli kadrosunda” görev yapan üyemizde, SÜRGÜN niteliğindeki idari işlemler nedeniyle tepkisini ortaya koyabilmek adına “twitter” üzerinden Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hotar aleyhine birkaç “tweet” göndermiştir. Ülkemizde “ifade özgürlüğü” bulunduğunu ve bu nedenle “ifade özgürlüğünün sınırları” içerisindeki açıklamaları nedeniyle zarar görmeyeceğini düşünen üyemiz, tamamen İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ çerçevesinde, kimseye hakaret etmeden, “eleştiri sınırları içerisinde” tweet gönderiminde bulunmuştur. Fakat eleştiriye tahammülü bulunmayan, ifade özgürlüğünün, Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler ve yasalarımızdaki karşılığından bihaber olan Nükhet Hotar, söz konusu tweet içerikleri nedeniyle üyemiz hakkında disiplin soruşturması başlatmıştır. Söz konusu disiplin soruşturması sonucunda üyemize “kınama” cezası verilmiştir.

Sürgüne tabi tutulan 2 üyemizle ilgili İPTAL kararlarının ardından bu kez de, ifade özgürlüğü dahilinde “tweet” paylaşımı yapan üyemize verilen kınama cezasının iptali istemiyle, Sendikamız Hukuk Müşavirliği’nin yoğun çaba ve girişimleri sonucunda İzmir 2. İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştır. İzmir 2. İdare Mahkemesi, açılan davanın reddine karar vermiştir. Söz konusu “HUKUKİ GAF” niteliğindeki karara karşı, Sendikamız MYK’sı ve Hukuk Müşavirliği, sürecin takipçisi olmuş; “gerekirse, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gideceğiz!” parolasıyla İzmir Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurulmuştur.

 İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi, İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE, İZMİR 2. İDARE MAHKEMESİ KARARININ KALDIRILMASINA VE KINAMA CEZASININ İPTALİNE KARAR VERMİŞTİR.

 Sendikamız Genel Sağlık-İş, belirtilen karar ile Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörüne, “İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN NE OLDUĞUNU ÖĞRETMİŞTİR!” Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü’nün, ilerleyen dönemde dersine eksiksiz bir şekilde çalışarak, ifade özgürlüğünü ihlal eden yeni bir idari işleme neden olmamasını umuyoruz. Aksi durumda da, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nün hukuka aykırı her türlü idari işlemine karşı sonuna kadar HUKUK MÜCADELESİ VERECEĞİMİZİN TEMİNATINI VERİYORUZ!

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü, bir an için Sendikamıza karşı ilk hukuk zaferini aldığını düşünürken; İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ TANIMAYANLARIN HEVESLERİ YİNE KURSAKLARINDA KALMIŞ, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nün idari işlemlerinin hukuka aykırılığı, idari yargı mercileri tarafından YİNE TESCİLLENMİŞTİR.

Sendikamız Genel Sağlık-İş; verdiği hukuk mücadelesiyle hukuku tanımayanların, adaleti ayaklar altına alanların, ifade özgürlüğünü bilmeyenlerin / bilmek istemeyenlerin YİNE KORKULU RÜYASI OLMUŞTUR.

Sendikamız Genel Sağlık-İş, hukuku tanımayanlara hukuku öğretmeye, haddini bilmeyenlere haddini bildirmeye, adaleti görmezden gelenlere, aldığı emsal nitelikteki kararlarla adaletin tecelli ettiğini göstermeye DEVAM EDECEKTİR. Genel Sağlık-İş’i izlemeye devam ediniz!