Deprem Tazminatındaki “Eşitsizliğe” Karşı Danıştay’da Dava Açtık!
06.02.2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık İlçesi olan deprem sonrasında Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay illerinde büyük bir yıkım meydana gelmiş, binlerce can kaybı yaşanmış ve binlerce vatandaşımız yaralanmıştır.
Depremin ardından 12.05.2023 tarih ve 32188 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7267 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın “Tazminat” başlıklı 1. maddesinin 1. fıkrası ile; “6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Kilis, Osmaniye, Gaziantep ve Şanlıurfa illeri ile Adana İlinin Çukurova, Ceyhan, Seyhan, Kozan ve Yüreğir ilçeleri, Diyarbakır İlinin Bağlar, Bismil, Çermik, Kayapınar, Sur ve Yenişehir ilçeleri ve Elazığ İlinin Merkez, Baskil, Karakoçan, Kovancılar, Maden ve Palu ilçelerinde sürekli görevle fiilen çalışmakta olup, karar içeriğinde sayılan personele, 6/2/2023 tarihinden itibaren 6 ay süreyle 2.059,99 TL tazminat ödenmesi” yönünde düzenleme yapılmıştır.
Sendikamıza yapılan başvurularda, “hem kendisi hem de eşi deprem bölgesinde fiili olarak görev yapan sağlık çalışanlarına ve kamu görevlilerine, deprem tazminatının % 75’i oranında ödeme yapıldığı, bu duruma gerekçe olarak da, söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın 1. maddesinin 2. fıkrasındaki, "Tazminattan, eşlerden her birinin ayrı ayrı yararlanması durumunda, her bir eşe bu tutarın %75’i ödenir." şeklindeki düzenlemenin gösterildiği” belirtilmiştir. Bu nedenle, söz edilen Cumhurbaşkanı Kararı’nın 1. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “% 75’i” ibaresinin iptali ile eksik ödemelerin hesaplanarak, yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi için Sendikamız Genel Sağlık-İş tarafından, Danıştay 12. Dairesi nezdinde iptal ve tam yargı davası açılmıştır.
06.02.2023 tarihinde, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık İlçesi olan deprem sonrasında, bölgede depremi yaşayan herkes, bölgede depremi yaşayanların eşleri ve ülkemizdeki herkes, depremin etkilerini derinden hissetmiş ve hissetmeye de hala devam etmektedir. Bu bakımdan, dava konusu edilen Cumhurbaşkanlığı Kararı içeriğindeki "% 75'i" ibaresi "eşitlik ilkesine" açıkça aykırıdır. Nitekim böyle bir durumda, “depremden etkilenen, depremden etkilenmeyen, depremden eşi etkilenen, depremden eşi etkilenmeyen, deprem tazminatından kendisi yararlanan, deprem tazminatından eşiyle birlikte yararlanan” şeklindeki ayrımların yapılmasının, hukuki ve yasal hiçbir gerekçesi bulunmamaktadır.
Deprem bölgesinde görev yaptıkları esnada bu bölgede yaşayan tüm vatandaşlarımız gibi eşleri de bu depremden etkilenmişlerdir. Böyle bir durumda, depremden ayrı ayrı etkilenen eşlerin ayrı ayrı deprem tazminatından faydalanmaları halinde "mülkiyet hakkını" kısıtlayıcı şekilde “% 75” oranında ödeme yapılmasına yönelik düzenleme ihdas edilmesi mümkün değildir.
Genel Sağlık-İş, her zaman olduğu gibi sahadan gelen sorunları dinleyerek, hukuka aykırı yasal düzenlemelerle ilgili girişimde bulunan ilk sendika olmuştur. Davaya konu edilen “%75’i ibaresinin” yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesi halinde, kendisi ve eşi deprem bölgesinde görev yapmakta olan ve karar kapsamında olan tüm kamu görevlileri ile eşleri, deprem tazminatının tamamını almaya hak kazanacaklardır.
Sendikamızca açılan davada gelişme oldukça üyelerimize, sağlık emekçilerine ve tüm kamuoyuna bilgi verilecektir. Genel Sağlık-İş, her daim sağlık emekçilerinin mağduriyetlerini gidermeye, hukuka aykırı yasal düzenlemelere karşı hukuk mücadelesi vermeye devam edecektir!
Derya Uğur
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı