Denizli Devlet Hastanesi'nde “Adli Tıp Teknikeri” olarak görev yapmakta olan üyemizin, “Adli Tıp Teknikeri olmasına rağmen görev tanımıyla bağdaşmayacak şekilde, kendisine Acil Servis Triyaj Alanında nöbet görevi verilmesinin iptal edilmesi” yönündeki talebine, idarece yanıt verilmekten imtina edilerek, başvuru zımnen reddedilmiştir.
Sendikamıza hukuki destek için başvuran üyemize, “derhal” hukuki destek verilmiş ve Sendikamız Hukuk Müşavirliğince Denizli 2. İdare Mahkemesi’nde iptal davası açılmıştır.
Denizli 2. İdare Mahkemesi tarafından; “Uyuşmazlıkta, davalı idare bünyesinde adli tıp teknikeri olarak görev yapan davacının, Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmeliğinde belirtilen görev tanımına uygun iş ve işlemleri yapmakla yükümlü olduğu, zira yukarıda yer verilen Yönetmelik hükümleri ile adli tıp teknikerlerinin görevlerinin tek tek sayma yolu ile belirlendiği, genel durumu itibariyle otopsi, ölü muayene işlemleri ve adli olay yeri incelemeleri ile sınırlı kalmak kaydıyla görevlerinin bulunduğu, bunun dışında herhangi bir birimde görevlerinin olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; adli tıp teknikeri olan davacının görev tanımı dışında, mesleki bilgisi ve görev tanımı haricinde olacak şekilde iş ve işlemleri yapmak üzere acil servis triyaj alanında nöbetçi olarak görevlendirilmesine yönelik işlemlerin iptali istemiyle yapmış olduğu başvurusunun zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle üyemizin, görev tanımı dışında görev yapmak zorunda bırakılmasına ilişkin idari işlemin İPTALİNE KARAR VERİLMİŞTİR.
Takdir yetkisi, idarelere, “istediği personeli, görev tanımı kriterini dikkate almaksızın, istediği yerde görevlendirme yetkisi vermemektedir.” Geçmişte ve güncel örneklerde çok fazla görmekteyiz ki, idareler, bu hususu dikkate almamakta, anlamamakta ısrar etmekte, takdir yetkisi kötüye kullanılmaya devam etmektedir.
İdarenin unuttuğu bir husus vardır ki, Genel Sağlık-İş, hukuka aykırı idari işlemler nedeniyle mağduriyet yaşayan tüm üyelerinin yanında olup, bu anlamda hukuk mücadelesi vermekten, “görev tanımından bihaber, hukuku ayaklar altına alma girişiminde bulunan, takdir yetkisini yanlış anlayan” idarelerin ve idarecilerin daima karşısında olmuştur. Olmaya da devam edecektir!
Üyemizin mağduriyetini gideren söz konusu “İPTAL KARARI”, emsal nitelik taşıyan bir karar olup, idareler, bundan sonra “sağlık çalışanlarını, görev tanımı kriterlerini göz ardı ederek, istedikleri birimlerde görevlendiremeyeceklerdir.”
Genel Sağlık-İş, yine farkını ortaya koyarak üyelerinin yanında olmuş, böylesine güzel ve hukuki bir kazanım ortaya çıkmıştır. Haddini bilmeyen, hukuka ayaklar altına çalışan idarecilere, İdare Hukuku dersini, yine Genel Sağlık-İş vermiştir. Her zaman büyük desteğini hissettiğimiz, Sendikamız ve tüm sağlık emekçileri için büyük emekleri olan Sendikamız Hukuk Müşavirlerine, yoğun ve özverili çalışmaları sonucunda ortaya çıkan bu güzel emsal karar için bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz.
