Cumhuriyet Vakfı yöneticileri ile Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve yazarlarının gözaltına alınmalarını kaygı ile izlemekteyiz.
Temelleri Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e dayanan, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, A. Taner Kışlalı, Bahriye Üçok ve birçok usta kalemin emeğiyle büyüttüğü Cumhuriyet gazetesine yönelik bu operasyon bizleri derinden yaralamıştır.
Cumhuriyet Vakfı ile gazeteden 18 yönetici ve yazar için ‘FETÖ ve PKK terör örgütleri adına suç işledikleri’, ‘Vakıf yönetimine usulsüz seçildikleri’ iddiasıyla gözaltı kararı çıkarıldığını öğrenmiş bulunuyoruz. Mahkeme kararına göre vakıf seçimlerinin yenilenmesi an meselesiyken bu operasyonun gerçekleşmesi dikkat çekicidir. Tüm bu gelişmeler, bu operasyonun Cumhuriyet gazetesinin kapatılması ya da kayyuma devredilmesine yönelik bir adım olduğu konusunda endişelerimizi artırmıştır.
Ayrıca soruşturma sürecinde gözaltı kararı verilen kişiler arasında avukatların olması, Avukatlık Yasası gereğince aramalarda Baro tarafından görevlendirilecek avukat bulundurulması zorunlu iken, bu kurala uyulmaması yapılan işlemlerin hukuken sakat olduğunu da göstermektedir.
Cumhuriyet Gazetesine yönelik bu operasyon, 15 Temmuz'da gerçekleşen darbe girişiminin ardına saklanarak kendisine muhalif olanları korkutma, sindirme operasyonu izlenimi vermektedir. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürütülen sürecin cadı avına dönüştürülmesi, topyekûn muhalefetin hedef alınması çağdaş hukuk devleti için kabul edilebilir bir durum değildir.
Cumhuriyet gazetesinin kayyuma devredilmesine ve Cumhuriyet’in Cumhuriyetçilerle yönetilmesinin engellenmesine karşı olduğumuzun altını bir kez daha çizerek, Genel Sağlık-İş olarak demokratik hukuk devletine olan inancımızı bir kez daha vurgulamak isteriz.
Zekiye Bacaksız
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı