Ü
Y
E
L
İ
K

Covid-19’un Tüm Sağlık Çalışanları İçin Meslek Hastalığı Sayılmasına Dair Özel Bir Düzenleme Gerekmektedir

Covid-19’un Tüm Sağlık Çalışanları İçin Meslek Hastalığı Sayılmasına Dair Özel Bir Düzenleme Gerekmektedir Covid-19’un Tüm Sağlık Çalışanları İçin Meslek Hastalığı Sayılmasına Dair Özel Bir Düzenleme Gerekmektedir
Genel Sağlık-İş olarak, Covid-19 için 5510 sayılı yasada kamu görevlisi olsun olmasın tüm sağlık çalışanlarına iş kazası meslek hastalığı kapsamında haklar veren özel bir düzenleme yapılmasını istiyoruz. Genel Sağlık-İş olarak salgınla mücadelede en ön safta yer alan, sağlık kurum ve kuruluşlarında görevleri başında Covid-19 virüsüne maruz kalan, tedavi gören veya hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarının iş kazası ve meslek hastalığı kapsamına alınması gerektiği görüşümüzü her türlü platformda bildirdik. Covid-19 pandemisinin sağlık çalışanları için iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmesi taleplerimize karşılık Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, TBMM kürsüsünden yaptığı açıklamada bu konuda iki sağlık çalışanının vazife malulü sayıldığını belirtmiştir. Bakan açıklamasında kavram karmaşası yaratarak, deyim yerindeyse emekçilerin haklı taleplerini geçiştirmektedir. Sağlık emekçileri laf kalabalığı değil, haklı taleplerinin karşılanmasını beklemektedirler. Vazife malullüğü ile iş kazası ve meslek hastalığının birbirinin yerine ikame edilecek kavramlar değildir.  Meslek Hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. maddesinde “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir” şeklinde, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda ise “Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalığı, tanımlanmıştır. Vazife malulü ise; Kamu görevlileri ile erbaş ve erlerin görevlerini yapmakta iken gerek görevlerinin çeşitli sebep ve tesiri ile gerekse işyerlerinde meydana gelen kazalar nedeniyle yürüttükleri görevleri yerine getiremeyecek derecede “malul” olmaları veya hayatlarını kaybetmeleri halinde haklarında uygulanacak hükümlerin belirlendiği bir statüdür. SGK’nın kendi sitesindeki bu tanımlarda da açıkça görüleceği üzere meslek hastalığı sadece sigortalı yani kamu görevlisi olmayanlar için uygulanan bir hak iken vazife malullüğü kamu görevlileri için uygulanmaktadır. Dolayısıyla birbirinden farklı statüde olan sağlık çalışanları için farklı hak ve statülerin uygulanacak olması uygulamada hak kaybına neden olabilecektir. İş kazası meslek hastalığı nedeniyle kurumdan geçici iş göremezlik ödeneği ve geliri bağlanabilmesinin şartları 5510 sayılı yasanın 19. Maddesinde düzenlenmiştir. Madde 19’a göre; “ İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.” İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sağlanan yardımlar ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 16’ncı maddesinde düzenlenmiştir. Bunlar; “· Sigortalıya, geçici  iş  göremezlik  süresince  günlük  geçici  iş  göremezlik  ödeneği verilmesi,
  • Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması,
  • İş kazası  veya  meslek  hastalığı  sonucu  ölen  sigortalının  hak  sahiplerine,  gelir bağlanması,
  • Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi,
  • İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için, cenaze ödeneği” şeklindedir.
Kanunun bu düzenlemesi gereğince iş kazası ve meslek hastalığına tutulan sigortalılar bu haklardan faydalanabilmektedir. Buna karşılık vazife malullüğü tamamen görev sırasında vücut bütünlüğünün % 60 ve daha fazlasının kaybedilmesine bağlanmış haklardır. Bunun yansıması da özellikle terörle mücadele kapsamında görev alan kamu görevlileri ile ilgilidir. Malûl sayılma 5510 sayılı yasanın 25. Maddesinde  “Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Belirtilen düzenlemelere göre; işçi ile memur arasında iş kazası meslek hastalığı ile vazife malullüğü arasında hem bu kavramlara bağlı durumun tespiti hem de sunulan haklar açısından ciddi farklar bulunmaktadır. Covid-19 nedeniyle zarara uğrayan tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak yeni bir düzenleme yapılarak, iş kazası meslek hastalığı kapsamında sağlanan hakların ayrım yapmaksızın tüm sağlık çalışanlarına sağlanmasının daha yerinde olacağı değerlendirilmektedir.   Covid-19 tüm dünyayı etkisine almış ve dünya sağlık örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilmiştir. Olağanüstü durumlar olağanüstü kararlar alınmasını ve düzenlemeler yapılmasını gerektirebilir. Çünkü Covid-19 normal zamanda işin ve görevin normal ifası sırasında ortaya çıkan bir durum değildir. Sağlık çalışanlarının olağanüstü çalışmalarının sonucunda hastalığa yakalanmaları halinde sosyal güvenlik haklarını normal durumlara göre değerlendirilmesinin doğru olmayacağını değerlendiriyoruz. Genel Sağlık-İş olarak, sadece Covid-19 pandemisine bağlı bir iş kazası meslek hastalığı tanımının yapılarak Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden ya da virüse bağlı kalıcı maluliyeti olan tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde 5510 sayılı yasada bir an önce bir düzenleme yapılması gerektiği çağrımızı yineliyoruz. Kamu görevlisi olsun olmasın tüm sağlık çalışanları için farklılıkları ortadan kaldıracak, gerekli sosyal hakların verilmesini düzenleyecek girişimlerin başlatılarak ivedi olarak sonuçlandırılmasını talep ediyoruz. Zekiye BACAKSIZ Genel Sağlık-İş Genel Başkanı