Bugün Ulusumuzun emperyalizme karşı savaşında gücünü bütün dünyaya gösterdiği, Ulusal bağımsızlık savaşımızın temellerinin atıldığı 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 105’üncü yıldönümü. “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir.”  Ebedi Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, emperyalizme karşı tarihin en büyük vatan savunmalarından birini yaparken söylediği bu sözler, bir ulusun geleceğini tayin etmiştir. O emri verirken, cephede askerlerin en önünde yer alan Anafartalar Kahramanı Atatürk’ün liderliğinde, Türk ulusu büyük bir destan yazmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Cephesi'ndeki cesaretini, kararlılığını, askeri dehasını ve bağımsızlık inancını gören ulusumuz; kurtuluş mücadelesinde onun etrafında kenetlenmiştir. Emperyalist saldırılara karşı Çanakkale’de vatanını ve bağımsızlığını savunan Ulusumuz, tüm olanaksızlıklar içerisinde büyük bir zafer kazanmıştır. Ulusumuz Çanakkale’de bir neslini kaybetmiş, Çanakkale’de gönüllü olarak yer alan öğretmen, mülkiyeli, tıbbiyeli öğrenciler can vermiştir Çanakkale’de 8,5 ay süren muharebeler boyunca cepheden 110.220 yaralı, 70.939 hasta ve hava değişimine ihtiyacı olanlar hastanelere sevk edilmiştir. Hastanelerde bu süreçte 48.268 hasta, 22.619 yaralı tedavi edilmiş; sağlıkçıların özverili çalışması ile cephede önemli bir bulaşıcı hastalık meydana gelmemiştir. Atatürk’ün Çanakkale’deki izlerini silmek isteyenlere inat, Çanakkale’de yazılan bağımsızlık destanını tarihsel gerçekler ışığında gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir. Genel Sağlık-İş olarak başta ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu topraklar için canlarını veren şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, Çanakkale muharebeleri süresince cephede ve gerisinde sağlık hizmetlerini omuzlayanları minnetle anıyoruz. Zekiye Bacaksız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı