Ü
Y
E
L
İ
K

BAYRAĞIMIZ BİRLİĞİMİZDİR DOKUNDURTMAYIZ

BAYRAĞIMIZ BİRLİĞİMİZDİR DOKUNDURTMAYIZ BAYRAĞIMIZ BİRLİĞİMİZDİR DOKUNDURTMAYIZ
Üzüntümüz büyük. Gördüğümüz görüntüler bizi kahretti. Yüzünü açmaya cesaret edemeyen birisi Diyarbakır'da, hem de 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda asılı olan Türk bayrağını gönderden aldı. Lice olaylarını protesto gösterisinde göstericilerden birisi bahçe duvarından atlayarak direkteki bayrağımızı indirdi. Bayrağımız, milletimizin ve vatanımızın simgesidir. Bayrağa saldırı, vatana ve millete saldırıdır. Bayrak için dedelerimiz, babalarımız kardeşlerimiz şehit olmuştu. Öyle öğrenmiştik. Vatanımız için, milletimiz için ve bayrağımız için şehit olunurdu. Kurtuluş savaşımız bunun en güzel örneği değil miydi? Koşar adım bölünmeye, parçalanmaya, iç savaşa gidiyoruz. Emperyalizmin umurunda mı etnik kökeni şu ya da bu olan insanlar? Büyük acılar çekilecekmiş, yıllarca onarılamayacak düşmanlıklar oluşacakmış ona ne. O kendi çıkarlarını düşünür. Bir arada yaşamaya engel olmayan etnik ya da dinsel farklılıkları kaşır. Bölgede yeni bir kukla devlet kurarak sömürü düzenini sürdürmek ister. Bunun için elinden gelen her şeyi yapar. Yugoslavya devleti yerine kurulan devletçiklerde yaşayan insanların durumu yeterince açıklayıcı değil mi? Taşeron olduğunu saklamayan etnik ayrılıkçı terör örgütü bu işler için uygundur. Deliğe süpürülmemek ve soygun, talan düzenini sürdürmek isteyenler de bu işler için uygundur. AKP Hükümeti işlerin bu düzeye gelmesinden birincil derecede sorumludur. Açılımın ne olduğunu görmeyen gözlere gösteriyorlar. Operasyon yetkisini valilere veren iktidar PKK saldırılarına karşılık vermemeyi övünerek söylüyor. Ortak yaşamımızın temelleri yerle bir ediliyor. Bölücülük gericilikle kol kola yürüyor. Mustafa Kemal Atatürk, Kazım Karabekir yerine Seyit Rızalar, Şeyh Saitler topluma örnek diye sunuluyor. Hizbullah partileşiyor, kadın cinayetleri artıyor. Taşeron çalışma AKP’nin temel politikası iken BDP’li belediyelerde de yaygınlaşıyor. Karşılıklı danışıklı dövüş olduğu anlaşılan bu hamleler hep bölünme ve iç savaş içindir. Bunları biliyoruz ve milletimiz de acı deneylerle öğreniyor. Birincil sorumluluğu olanlardan hesabı halk soracaktır. Peki, bayrağımızı korumak görevi olanlar ne yapıyor? Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın ve Genelkurmay Başkanı’nın istifa diye bir kelimeyi duyup duymadıklarını merak ediyoruz. Sizler, onuru, vatanı, bayrağı için intihar eden, düşmana teslim olmayan, kumpaslarla haksız yere hapislere tıkıldığında bile birisinin onursuzluğa düşmediği bir kurumun yöneticilerisiniz. Bu millet sizi besliyor. Bu millet sayesinde onurlu bir kurumda bulunuyorsunuz. “Serinkanlı davranılmış” mış. Böyle bir açıklama yapıyorlar. Utanmıyor musunuz? Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz? Bayrağımızı koruyamayan orduya ne gerek var? Birliğindeki bayrak indirilmiş bir komutan neden istifa etmez? Bunu seyreden bir Genelkurmay Başkanı neden istifa etmez? Türk milleti gerekeni yapacak ve duruma el koyacaktır. Bayrak el üstünde tutulmaya devam edilecektir. Bin yıllık kardeşliğimiz sürecektir. Emperyalizm ve işbirlikçileri bu topraklarda yine yenilecektir. Bunun karşısında davranış gösterenler silinip gidecektir. Dr. Ali Gül Genel Sağlık İş Genel Başkanı