Sağlık çalışanlarına yönelen şiddet her geçen gün artarak sürüyor. Şiddetin en çok görüldüğü yerlerin başında acil servisler ve 112’ler geliyor. 9-10 Ağustos günlerinde, İzmir’de, 112 çalışanlarına yönelik 5 şiddet olayı yaşandı. Acil durumlarda, vatandaşlara yardım için görev yapan 112 çalışanları şiddetle karşılaşıyorlar. Mantığa, insan doğasına, hasta-sağlık çalışanı ilişkisine tamamen aykırı bu durumu nefretle kınıyoruz. 9 Ağustos Cuma günü Bayraklı istasyonunda çalışan kadın ATT arkadaşımız tekme tokat dövülmüştür. 10 Ağustos cumartesi günü Yenişehir istasyonunda görevli ATT, sağlık memuru, hekim arkadaşlarımıza küfürlü sözel şiddet uygulanmıştır. Kordon istasyonunda çalışan sürücü arkadaşımız hasta yakınlarının yumruklu saldırısına uğramıştır. Seferihisar istasyonunda çalışan arkadaşlarımıza sözel şiddet uygulanmıştır. Yeşilyurt istasyonumuzda çalışan ekibimizin ambulansına saldırı gerçekleştirilmiştir. İki günde 5 saldırı olayın boyutlarını göstermesi açısından korkutucudur. Bu saldırıları kınıyoruz. Üst üste yaşanmakta olan sağlıkta şiddet olaylarının tüm sağlık çalışanlarını üzdüğünü, motivasyonlarını yok ettiğini basın aracılığı ile duyurmak istiyoruz. . İş yüklerinin devamlı artmasına karşı fedakarca çalışan sağlık çalışanlarının bu davranışları hak etmediklerini düşünüyoruz. Bizler giderek artan şiddet olaylarının sorumlusunun hükümet politikaları olduğunu biliyor, düzelmesi için önerilerimizi her fırsatta yapıyoruz. AKP hükümetinin uyguladığı Sağlıkta Dönüşüm Programı, sağlık hizmetinin özelleştirilmesini, sağlık çalışanlarının sözleşmeli çalıştırılması ve uluslararası sağlık tekellerinin azami kar elde etmesini amaçlamaktadır. Bu program uygulanırken sağlık çalışanlarının emeğinin değersizleştirilmesi ve düşük ücrete mahkûm edilmesi kapitalist düzenin istekleridir. Bunun için hastanelerde hasta hakları birimleri kurularak bakan ve başbakan tarafından elleri-gözleri cebinizde söylemleri ile sağlık çalışanları sürekli hedef gösterilip, sistemdeki eksiklikler gizlenmeye çalışılmıştır. Sağlıkta ortaya çıkan tüm sorunların sorumluluğunu çalışanlara yıkmaya çalışıyorlar. Bir kez bile şiddete uğrayan hekimin, sağlık çalışanının yanında olmuyorlar. Bu tutumlarıyla aslında tüm sorumluluğun kendilerinde olduğunu gizleyebileceklerini zannediyorlar. Başbakan ve eski sağlık bakanı eserleri ile övünebilirler. Kısa sürede toplumsal saygınlığı yüksek olan sağlık çalışanlarını uyguladıkları politikalar ile dövülecek-sövülecek kimselere dönüştürdüler. Yeni sağlık bakanı ise yayınlattığı genelge ile şiddete uğrayanların bunu basına bildirmemesini öğütleyerek gizlemeye çalışmaktadır. Biz her türlü şiddette hem yasal haklarımızı kullanıp şikayette bulunacağız hem de sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu haykıracağız. İzmir İl Sağlık Müdürü, 112 nin yöneticileri sizler yataklarınızda huzur içinde uyuyabiliyor musunuz? Mesai arkadaşlarınıza yönelen şiddete karşı yapacağınız hiçbir şey yok mudur? Toplumu uyarma, yasal düzenleme önerileri, şiddetin nedenlerini ortadan kaldırma görevleriniz değil mi? Ya da en azından bir geçmiş olsun diyemez misiniz? Sağlık çalışanı olduğunuzu unuttunuz mu? Bizler 112 çalışanlarına yapılan şiddeti aracılığınız ile duyurmaya çalışırken son iki gün içinde Hakkari ve Uşak illerinde hekimlere yapılan yeni darp olayları duyulmuştur. Bu meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimiz ile acil şifalar diliyoruz. Toplumda gittikçe tırmanmakta olan şiddet olaylarının sadece sağlık çalışanları ile kalmayıp her alanda artıyor olması dikkat çekicidir. Bizce kadına şiddet, trafikte şiddet, sporda şiddet, düğünlerde şiddet, bayramlarda alınan tüm önlemlere rağmen ölümlü kazalarda artış toplumsal öfkenin tehlikeli boyutlara çıkmakta olduğunun belirtileridir. Sağlık Bakanlığının bu şiddeti önlemek için körükleyici değil, koruyucu tedbirler alması gerektiğini düşünüyor ve diyoruz ki : • Sözel ya da fiziksel şiddet uygulayanlar cezalandırılmalıdır. • r nSABİM kapatılmalıdır. • Sağlıkta piyasacı politikalardan vazgeçilmelidir. • Sağlıkta Dönüşüm Programı terk edilmelidir.
Dr. Serdar SAVACI Genel Sağlık İş İzmir Şube Başkanı