İktidarın ve onun eksenindeki Sağlık Bakanlığı’nın ısrarla görmezden geldiği sağlıkta şiddet olaylarına ne yazık ki bir yenisi daha eklenmiştir.
Niğde Eğitim ve Araştırma
Hastanesi, bugün öğle saatlerine yakın olay yerine dönmüş, kana bulanmıştır.
Beyin Cerrahisi Servisi'nde
görevli Dr. Burak Yürük, henüz belirlenemeyen bir nedenle bir hasta tarafından
başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanmış ve ölümle burun buruna
gelmiştir.
Hastanenin güvenlik
görevlileri tarafından etkisiz hale getirilen saldırgan, ihbar sonucu hastaneye
gelen polislerce gözaltına alınmıştır. Saldırıda ağır yaralanan Beyin Cerrahi
Uzm. Op. Dr. Burak Yürük ise hastanenin acil servisinde tedavi altına alınmıştır
ve ne mutlu ki hayati risk taşımadığı bilgisi verilmiştir.
Ancak doktor arkadaşımızın
durumuna dair gelen bu iyi haber, biriken öfkemizi dindirmeye yetmemektedir.
İki yıl önce Niğde tarihinde ilk kez ileri tetkik ve uygulama gerektiren köşe
tümörü ameliyatı başarıyla gerçekleştiren doktorumuzun şu an canıyla uğraşması
en hafif tabirle vahşettir.
Artık yeter! Sağlıkta şiddet
olayları günden güne artmakta, sağlık emekçileri işyerlerine can korkusuyla
gider hale gelmektedir. Savaşlarda bile dokunulmayan, dünyanın en güvenli yeri
olması gereken hastaneler günden güne olay yerine dönüşmektedir.
Sağlıkta şiddete karşı her
zaman mücadele eden Genel Sağlık-İş olarak bir kez daha kamuoyu önünde
yetkililere sesleniyoruz:
·
Sağlıkta şiddet politiktir. Çünkü
iktidarın sağlık emekçisinin haklarını ve güvenliğini görmezden gelme
politikaları, kendi tabanına dolaylı bir şiddet mesajı vermektedir. “Giderlerse
gitsinler”, “Gidin onların gırtlağına yapışın” diyen iktidar özneleri, sokak
röportajlarında “Artık iktidar sayesinde doktor dövebilme imkanına sahibiz”
diyen şahısların türemesine yol açmıştır. İktidarın ve onun eksenindeki
Bakanlığın saldırıya teşvik niteliğinde bu söylem ve politikalarından
vazgeçmesi, sürdürülebilir bir sağlık sistemi için de bizlerin can güvenliği
için de hayati bir önem arz etmektedir.
·
Sağlıkta şiddet sistemseldir. Çünkü
iktidarın kurduğu ve ısrarla düzeltmelerde bulunmadığı bu sistem saldırganları
yeterince cezalandırmamakta, potansiyel saldırganları caydırmamakta ve
hastaneleri bir türlü güvenli kamu binaları haline getirmemektedir. İktidar,
sağlıkta kurduğu çarpık sistem nedeniyle sağlık emekçileri ve onların canla
başla iyileştirmeye çalıştırdığı yurttaşlar karşı karşıya gelmektedir.
·
Sağlıkta şiddet döngüseldir. Çünkü
giderek dozu artan bu şiddet nedeniyle yurt dışına giden, mesleğini bırakan
sağlık emekçisinin günden güne artması ve birçok öğrencinin bu sorunlar
yüzünden artık sağlık alanında eğitim almakla ilgilenmemesi, önünde sonunda
dönecek ve ülkeyi vuracaktır. Sağlık emekçisi, sağlık sisteminin dinamosudur;
olmazsa olmazıdır. Daha da az sayıda sağlık emekçisinin olması demek, bugün
memnun olunmayan sağlık sisteminden bile daha kötü bir tablonun yakın gelecekte
ülkeyi beklediği anlamına gelmektedir.
Biz sağlık çalışanları, sağlık hakkının savunucuları ve sağlayıcıları,
güvenli bir çalışma ortamında şiddete uğrama endişesi olmadan mesleğimizi icra
etmek, şifa dağıtmak, iyileştirmek istiyoruz.
Genel Sağlık – İş olarak, Dr. Burak Yörük’e, ailesine ve korku dolu anlar
yaşayan çalışma arkadaşlarına geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyoruz. Yönetenleri
sağlıkta şiddete karşı etkin önlemler almaya, sağlık hizmeti veren kamu kurum
ve kuruluşlarında güvenliğini artırmaya ve her bir sağlık emekçisinin
güvenliğinin sağlanmasına, kamu kaynaklarının biz sağlık meslek mensuplarının
asıl sorunlarının çözümüne harcanması için politikalar geliştirmeye davet
ediyoruz.
Derya UĞUR
Genel Sağlık-İş
Genel Başkanı