Antalya’da Aile Hekimliği Çalışanlarına Yönelik Soruşturma Protesto Edildi
Sendikamız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, Genel Sekreteri Sinan Sevimli, Genel Hukuk Sekreteri Gazi Çeliker ve Antalya İl Başkanı Leyla Abueid ‘in de katılımı ile sendika ve sağlık meslek örgüt temsilcileri; sağlıkta artan ve önlenemeyen şiddete karşı yaşam hakkı, güvenli ortamda çalışma ve sağlıkta şiddeti önleyici etkin şiddet yasası talebiyle 03.04.2019 tarihinde ülke genelinde iş bırakan Aile Hekimliği çalışanı 104 kişiye yönelik başlatılan soruşturmayla ilgili olarak Antalya İl Sağlık Müdürü ile görüşme gerçekleştirildi. Görüşme sonrası İl Sağlık Müdürlüğü önünde ortak basın açıklaması yapıldı.
Antalya İl Sağlık Müdürü ile yapılan görüşmede yapılan eylemin hukuka uygun, Anayasal haklar kapsamında olduğu belirtildi. Sağlık çalışanlarına yönelik başlatılan soruşturmaların iptal edilmesi talep edildi.
Görüşmenin ardından İl Sağlık Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında Sendikamız Genel Başkanı Zekiye Bacaksız; ''şiddet kabul edilemez ve bir an önce önlenmelidir. Bunu sağlamak için İzmir’de görev yapan meslektaşlarına destek olmak, kamuoyunun dikkatini çekebilmek için yapılan bu eylemin demokratik hukuk devletinde suç olarak görülmesi kabul edilemez’’ dedi.
Ortak basın açıklamasını gerçekleştiren Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Özlem Sezen; “İzmir’de 29.03.2019 tarihinde Aile Sağlığı Merkezinde görevi başımda bir hekime yönelik şiddet gerçekleşti. Bu olay artık sağlıkta şiddetin bir anlık öfkeyle olmaktan çıktığı, toplu ve organize bir hale geldiğinin göstergesiydi. Aynı zamanda gerekli cezalar verilmediğinde şiddetin ne boyutlara geldiğini gösteriyordu. Olayı duyan tüm hekimler ve sağlık çalışanları ortak bir ses vermek ve sağlık bakanlığını acilen tedbir almaya çağırmak için İzmir’de toplandı. Aynı zamanda Ülke genelinde de basın açıklamaları yapıldı.
Şiddetin artmasında en büyük sorun şiddeti uygulayanların cezasız kalmasıdır. Sağlık bakanlığının torba yasayla düzenlediği “şiddet önleme yasa tasarısı “ bu yaraya merhem olamadı ve beklentilerimizi karşılayamadı. Artık şiddete dikkat çekmek için basın açıklamaları ve kınamanın ötesine geçmek gerekiyordu. Bizler de bir kere daha şiddete dur demek için bir günlük iş bırakma kararı aldık. 3 Nisan’da İzmir’de şiddete uğrayan meslektaşımızın yanında olduk. Peki bir sağlık çalışanı neden iş yerini kapatır ve meydanlara çıkar? Artık baskılara tahammülü kalmadığı için, artık şiddeti görmezden gelemediği için, artık her ilde farklı uygulamalara katlanamadığı için, artık kişisel hırslar uğruna mesleki değerlerimizin görmezden gelinmesini sindiremediği için, artık hasta memnuniyeti adı altında içi boşaltılmış, abartılı, mesleki gerçeklere uymayan taleplere boyun eğmeyeceğini duyurmak ve hatta haykırmak için. Sağlık Bakanlığı şiddeti önlemek için yapılması gereken yapısal değişiklikleri bir an önce yapmalıdır. Örneğin sağlık raporları algoritmaları düzenlemeli, örneğin 184 Sabim hattının kapatmalı, şiddete yol açan yapısal sebepleri ortadan kaldırmaya yönelik ciddi bir çaba göstermelidir. Şiddeti uygulayanlara cezai işlemler hak ettiği ölçüde yapılmamıştır. Peki burada yapılan nedir? Antalya’da “Bizi duyun, bizi görün‘’ ve “Şiddeti durdurun” diyen 104 sağlık çalışanına soruşturma açılmak istenmektedir. İşte bu nedenle bugün hepimiz buradayız. Oysa İzmir’de şiddet uygulayan ve ceza alan kişilerin hepsi serbest bırakılmıştır.
Ancak şiddete dur diyen sağlık çalışanları cezalandırılmak isteniyor. Psikolojik baskı ve hak edilmeyen şekilde cezalandırma talebi var. Biz de bütün emek örgütleri olarak, haklarımızı savunmak için, adalete olan güvenimizi korumak için, meslektaşlarımıza yapılan haksızlığıyla sessiz kalamayacağımızı göstermek için buradayız. Sağlıkta her türlü şiddete hayır diyen bizleri duyun, ceza yağdırmakla sorunu çözemezsiniz üstünü örtemezsiniz. Sağlık çalışanını koruyamazsanız, sağlığı koruyamazsınız. Sizleri akıl, vicdan, adalet ve bilime davet ediyoruz.” dedi.