Ü
Y
E
L
İ
K

Anayasa’yı Çiğnemeyin! Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Etmeyin!

Anayasa’yı Çiğnemeyin! Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Etmeyin! Anayasa’yı Çiğnemeyin! Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Etmeyin!
Her ne suç olursa olsun bir kişiye ulaşmak için özel ve kamu kurumlarında aldığı sağlık hizmeti kayıtları kullanılarak binlerce kadının kişisel sağlık verilerinin emniyet koridorlarında yetkisiz kolluk görevlilerinin elinde dolaşması hukuka aykırıdır. Basında çıkan haberlere göre; İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün ‘gizli’ ibaresiyle İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda, kentteki tüm hastanelerde ‘polikistik over sendromu’ olan ve kürtaj yaptıran 30 ile 40 yaş aralığındaki kadınların listesinin istenildiği öğrenilmiştir. İstanbul Sağlık Müdürlüğü’ne 29 Ağustos’ta gönderilen yazıda ‘FETÖ silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘rüşvet’ ve ‘Cumhurbaşkanı ile devlet büyüklerine hakaret’ konularından yürütülen soruşturma kapsamında 1 Ocak 2017 ile 31 Mayıs 2019’da kentte kürtaj yaptıran, 30-40 yaş aralığında ve polikistik over sendromu olan kişilerin listesi istenilmiştir. Yazıda, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca ilgi sayılı FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Rüşvet ve Cumhurbaşkanı ile Devlet büyüklerine hakaret konularından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında ilimizde 01.01.2017 ile 31.05.2019 tarihleri arasında tüm kamu ve özel hastanelerde polikistik over sendromu olup kürtaj işlemi yaptıran 30-40 yaş aralığında olan kişilerin listesini soruşturmada kullanılmak üzere ivedi olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere müdürlüğümüz görevlilerine teslim edilerek gönderilmesi” gerektiği belirtilmiştir. Belirtilen yazı başta Anayasa olmak üzere, hem ulusal hem de uluslararası hukuka açıkça aykırıdır. Yasaya uymak zorunda olanları “hukuk devletini” çiğnememeye davet ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “özel hayatın gizliliği ve korunması" başlıklı 20.  maddesinde, herkesin özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı olduğu, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamayacağı hüküm altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin “Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması” başlıklı 8. maddesinde, herkesin özel ve aile yaşamına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahip olduğu, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin "Mahremiyet Hakkı" başlıklı 17. maddesinde de, hiç kimsenin özel ve aile yaşamına, konutuna veya haberleşmesine keyfi veya hukuka aykırı olarak müdahale edilemeyeceği; onuru veya itibarının hukuka aykırı saldırılara maruz bırakılamayacağına, herkesin bu tür saldırılara veya müdahalelere karşı hukuk tarafından korunma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Özel hayatın gizliliğini ihlal” başlıklı 134. maddesinde ise, kişilerin özel hayatın gizliliğini ihlal eden kimsenin bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı, gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde ise verilecek cezanın bir kat artırılacağı hükmüne yer verilmiştir. 6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun 3/d ve 6/3. Fıkralarına göre emniyet tarafından istenen bilgiler sağlık alanına ilişkin kişisel veri niteliğinde olup korunması ve aktarılmaması gerekir. Yine aynı kanunun 6/3. Fıkrasında Sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir” denilmektedir. Düzenlemeye göre bu verilerin ancak belirli koşullar halinde işlenebileceği, belirtilen alanlar dışında işlenemeyeceği belirtilmiştir. Her ne suç olursa olsun bir kişiye ulaşmak için özel ve kamu kurumlarında aldığı sağlık hizmeti kayıtları kullanılarak binlerce kadının kişisel sağlık verilerinin emniyet koridorlarında yetkisiz kolluk görevlilerinin elinde dolaşmasının hukuka aykırı olduğu açıktır. Emniyetin suç işleyen kişileri takip ederek yargı önüne çıkarabilmesinin yolu hukuka aykırı işlemlerle binlerce kadının sağlık verilerini kullanmak olmamalıdır. Genel bir korku unsuru yaratmak için belirli suç kalıpları kullanılarak bilgi ve veri istemeyi kabul edemeyiz ve bu hukuksuzluğa evet diyemeyiz. Hukukun ve hukuk devletinin olmadığı yerde kişisel güvenlikten bahsetmek de imkânsızdır. Çok geç olmadan bu hukuka aykırı işlemin durdurulması için yetkili yetkisiz tüm duyarlı kurumları göreve davet ediyoruz. Zekiye Bacaksız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı