Adana’da “aile hekimi” olarak görev yapmakla birlikte, aynı zamanda Adana Şube Başkanı, Adana Şube Mali Sekreteri, Adana Şube Basın, Yayın ve Eğitim Sekreteri olarak faaliyet göstermekte olan Sendikamız Genel Sağlık-İş üyelerinin, 4688 sayılı Kanunun 18. maddesinin 4. fıkrası doğrultusunda kullanmakta oldukları sendikal izinler, idare tarafından “hiçbir hukuki ve yasal gerekçesi bulunmaksızın” sonlandırılmıştır. Sendikamız Genel Sağlık-İş tarafından Adana Şube Yöneticilerine “derhal” hukuki destek verilerek “yürütmenin durdurulması” talepli 3 İPTAL DAVASI açılmıştır. Adana 2. İdare Mahkemesi tarafından; “…Yukarıda yer alan Yasa hükmünden; çalışanlardan sendika yönetim kuruluna üye olarak seçilenlerin, yönetim kurulu üyesi seçildikleri tarihten itibaren en geç otuz gün içinde üye seçildiklerini çalıştıkları kuruma yazılı olarak bildirecekleri, yazılı talepte bulunmaları halinde yönetim kurulu üyeliği süresi içinde ücretsiz izinli sayılacakları, ücretsiz izin talebinde bulunmayanların ise kurumlarındaki görevlerine devam edecekleri, ancak Yönetim kurulu üyeliği süresi içinde haftada bir gün sendikal faaliyetler için izinli sayılacakları anlaşılmakta olup, anılan Yasa'da yönetim kurulu üyeliği süresi içinde ücretsiz izinli sayılma yada ücretsiz izinli sayılmayı istememe halinde haftada bir gün izin kullanma hususunda kurumlara ayrı bir değerlendirme (kullandırılıp-kullandırılmayacağı hususunda)  yapma yetkisi verilmediği açıktır. Bu durumda, her ne kadar davalı idare tarafından, davacının yapmış olduğu görevin niteliği gereği aksatmadan yürütülmesi gereken bir görev olduğundan bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği belirtilmiş ise de; yasa koyucu tarafından, sendika yönetim kurulu üyesi olan kişilerin ücretsiz izinli sayılmayı istememeleri halinde haftada bir gün olarak tanınan izin hakkının kullanılmasında herhangi bir istisnaya (aksatmadan yürütülmesi gereken bir görev ifa ediyor olması halinde iznin verilmemesi gibi)  yer verilmemiş olması karşısında, davacının 4688 sayılı Yasa hükümleri ile tanınan izin hakkının ortadan kalkması sonucunu doğuran dava konusu işlemde hukuka ve mevzuat hükümlerine uyarlılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Ayrıca; dava konusu işlemin uygulanması halinde, davacının sendikal haklarının kullanılması yönünden telafisi güç zararların doğabileceği de açıktır.” denilerek, tarafımızca açılan 3 davada da Adana Şube Yöneticilerimiz hakkında tesis edilen “sendikal izin gaspı” niteliğindeki idari işlemlerin “ayrı ayrı” yürütmelerinin durdurulmasına karar verilmiştir. Kararı Değerlendiren Sendikamız Genel Başkanı Derya Uğur, “4688 sayılı Kanunun 18. maddesinin 4. fıkrası oldukça açık ve net bir düzenleme olup, bu düzenleme doğrultusunda Şube Yöneticilerimizin, Sendikamızı temsil etmek adına “haftada 1 gün sendikal izinlerini kullanmaları gerektiği” açıktır. Buna rağmen “haddi olmayarak” kendisini yasal düzenlemelerin üzerinde görmeye çalışan idarecilerin keyfi tutumları nedeniyle somut olay benzeri durumlarla karşılaşılmaktadır. Genel Sağlık-İş’i, Genel Sağlık-İş üyelerini, “sendikal faaliyetlerinden alıkoymaya çalışanlar” şunu çok iyi bilsinler ki; başaramayacaksınız! Bu güzel hukuki kazanımın ardından Şube Yöneticilerimiz, haftada 1 günlük yasal sendikal izinlerini kullanmaya devam edeceklerdir. “Kanunu tanımayıp”, Sendikamızı ve Şube Yöneticilerimizi “sendikal faaliyette bulunma ve örgütlenme özgürlüğünden alıkoymaya çalışan” Çukurova Kaymakamı ile Çukurova İlçe Sağlık Müdürü hakkında ise, Türk Ceza Kanunu’nun 118. maddesinde düzenlenen “Sendikal Faaliyetlerin Kullanılmasının Engellenmesi” suçu ile Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesinde düzenlenen “Görevi Kötüye Kullanma Suçu” nedeniyle her bir şube yöneticimiz için ayrı ayrı olmak üzere, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 3 suç duyurusunda bulunulacaktır. Sendikal faaliyette bulunma ve örgütlenme özgürlüğümüzü engellemeye çalışanları “yargılanırken görene kadar” hukuk mücadelesi vermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.