Dünya Sağlık Günü, sağlık hizmetlerine erişimi artırmak,
sağlığı teşvik etmek ve sağlıkla ilgili bilinç ve farkındalığı artırmak
amacıyla her yıl 7 Nisan'da Dünya
Sağlık Örgütü'nün (WHO) kuruluş tarihinde kutlanmaktadır. Bu yılki günün teması
ise “Bizim Sağlığımız, Bizim Gezegenimiz” olarak belirlenmiştir
İnsan sağlığı, çevremizdeki doğal kaynakların ve ekosistemin
dengesi ile doğrudan ilişkilidir. Temiz hava, temiz su ve sağlıklı gıdalar hem
bireysel hem de toplumsal olarak sağlık için temel gereksinimlerdir. Bunlar,
gezegenimizin doğal kaynaklarının sürdürülebilir şekilde korunmasıyla mümkün
olur. İklim değişikliği, çevre kirliliği
ve biyolojik çeşitliliğin azalması gibi sorunlar, insan sağlığını olumsuz yönde
etkiler. "Bizim Sağlığımız, Bizim Gezegenimiz" anlayışı, bu bağlamda
sağlıklı ve sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir temel oluşturur.
Küresel nüfusun yüzde 30’u temel sağlık hizmetlerine
erişememektedir. Yaklaşık 2 milyar insan sağlık harcamaları yüzünden
yoksullaşmaktadır. Türkiye’de de sağlık sisteminde sosyal devlet anlayışından
uzaklaşılmış, sağlık hizmeti ticarileştirilmiş, parası olanın sağlık hizmeti
aldığı bir sistem dayatılmıştır. 2002 yılında göreve gelen AKP’nin uygulamaya
koyduğu Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte sağlık ticarileştirilmiştir.
Siyasi iktidar, kamucu, halkçı ve ulusal bir sağlık sistemi modeli değil,
uluslararası sermaye ve piyasa koşullarına terk edilmiş sağlık sistemi
öngörmektedir.
Türkiye'de sağlık cihazlarına yönelik sanayii gelişmektedir.
İleri teknoloji gerektiren cihazlar ithal edilmektedir. Yerli sanayii bu alanda
üretim yapmaya teşvik edilmeli ve tıbbi cihaz üretimine ve kullanımına yönelik
insan gücü yetiştirilmelidir.
Yerli ilaç sanayii teşvik edilmeli, dünya pazarlarına uyum
konusunda desteklenmelidir.
Güvenli gıda, içinde yaşadığımız çevrenin korunması ve
iyileştirilmesi bir sağlık sorunudur. Küreselleşmenin gıda ve çevre üzerindeki
olumsuz etkileri ve bunların insan sağlığı üzerindeki riskleri küreselleşmiş
bir sağlık sistemi ile çözülemez. Sağlığı birinci dereceden etkileyen güvenli
gıda ve çevre üzerinde oynanan oyunlara göz yumulmamalıdır.
Sağlık politikalarının belirlenmesinde halkın, meslek
örgütlerinin ve sendikaların katılımı sağlanmalıdır.
Genel Sağlık-İş, sağlık hizmetlerini piyasa koşullarına terk
eden sağlıkta dönüşüm programına son verilerek, ihtiyacı olan herkes için
ulaşılabilir, nitelikli ve ücretsiz sağlık hizmeti alması için mücadelesini
kararlılıkla sürdürecektir.
Dr. Derya Uğur
Genel Sağlık-İş
Genel Başkanı